Anadolu’da, emperyalist isgale karsi baslatilan özgürlük ve bagimsizlik hareketini bogmaya çalisan dinci ve Kürtçü isyanlar bastirildiktan sonra…
Anadolu’ya pasli bir hançer gibi saplanan Yunan Güçlerinin Anadolu’nun içlerine kadar ilerlemeleri karsisinda…
Son darbeyi vurmak için, gerekli zamani kazanmak ve hazirliklarini tamamlamak amaciyla…
“Hatti müdafaa yoktur sathi müdafaa vardir” emriyle, ordusunu Sakarya’nin dogusuna çeken M. Kemal, TBMM tarafindan 5 Agustos 1921 yilinda, Türk Ordusu’nun Baskomutani seçildi.
Türk tarihinde bir asker, seçimle baskomutanliga getirildi ki bu, M. Kemal oldu.
Evet talihin cilvesi demeliyim ki, bu talihi yaratanlar da maalesef bizler oluyoruz…
5 Agustos 2013 günü, Türk Ordusu’nun en yüksek makami olan Genel Kurmay Baskanligi görevini yürüten emekli genel kurmay baskani ile çok sayida general ile onlarca sanik, Ergenekon adi verilen davada, aradan geçen bes yil sonra ve özelliklede 5 Agustos tarihinde, müebbet hapis cezasina çarptirildilar.
Bunlarin suçlari, terör örgütü kurmak ve yönetmek, oluyor!
Bu kararin, toplum vicdaninda yara açip açmadigini ve toplum vicdanini kanatip kanatmadigini bilmiyorum ama; bu sonuç, benim vicdanimi sizlatan bir karar oldu.
Yargi süreci sürmektedir…
Mahkum edilenlerin suçlu olup olmadigi konusunda kesin kararini Yargitay verecektir.
Umarim adalet, adil kararini verecek ve adalet yerini bulacaktir.