“ Imam hatipler sadece bir okul degildir. Imam hatipler, bu ülkeye istikamet veren, bu ülkenin ufkunu aydinlatan en önemlisi de bu ülkenin öz degerlerine sahip çikip, onlari muhafaza eden nesillerin yetistigi egitim kurumlaridir,” demistir.
Basbakan’a göre imam hatip okullarinin disindaki okullar, bos ögrenci yetistiren kurumlar oluyor!
Basbakan’a göre; bu bos ögrenciler, bu ülkeye istikamet çizemediler, bu ülkenin ufkunu aydinlatamadilar ve bu ülkenin öz degerlerine sahip çikmadilar.
Atatürk, Kurtulus Savasi’ni bos yere verdi…
Inönü, elli milyon insanin hayatini kaybettigi ikinci büyük savasa ülke evlatlarini katmayarak, burunlarini bile bos yere kanatmadi… Demokrasiye bos yere geçti…
Bayar ve Menderes, ülkeye bir sey katmadan, bos yere ülkeyi yönettiler…
Demirel, ülkeye bos yere sanayiyi getirdi ve bos yere elektrifikasyon olusumunu gerçeklestirdi…
Özal, bos yere liberal ekonomiyi uygulamaya koydu… Komünikasyonu getirdi…
Türkes, Basbakan’in ayaklari altina aldigi Türk milliyetçiligini bos yere savundu durdu…
Erbakan, bos yere milli sanayi diye tutturdu…
Acaba Basbakan, rahmetli Erbakan imam hatipli degil diye mi rahmetli Erbakan’dan ayrildi? Rahmetli Erbakan Istanbul Erkek Lisesini bitirmisti.
Bu saydiklarim, imam hatipli degiller.
Imam hatipli Basbakan, acaba bu ülkeye ne verdi?
Imam hatipler, Atatürk’ün istegi üzerine,Islamiyet’i kendi çikarlarina alet etmek için yozlastirmaya çalisan yobazlar karsisinda; aydin din bilginlerinin yetistirilmesi amaciyla. CHP tarafindan açilan egitim kurumlaridir.
Aklima gelmisken sormadan geçemeyecegim. Almanya’da “Deniz Feneri Davasi”ndan yargilanip mahkum olan kisilerle baglantilari oldugu iddiasiyla Türkiye’de de açilan “Deniz Feneri Davasi”nda yargilananlar arasinda acaba imam hatipliler var midir, bu dava ne oldu buharlasti mi?
Hangi okullarda egitim görürlerse görsünler, on yedi milyon ögrenci, bu ülkenin evlatlaridirlar. Istisnasiz hepsinin ülke ve dünyanin gelecegi üzerine olumlu düsünceleri vardir. Ayrica bu ögrenciler, devletin egitim ile ilgili belirledigi kurallar ve müfredat programlarinda belirtilen konular üzerinde egitim yapiyorlar.
Ögrenciler arasinda egitim gördükleri okullar bazinda ayrimcilik yapilmasini dogru bulmuyorum.
Yirmi dört yilini ögretmen ve on iki yilini yönetici olarak hizmet veren bir egitimci olarak, ülkemdeki ögrencilerin ve vatandaslarin ötekilestirilmelerine ve bir takim olumsuz yaklasimlarla ayristirilmalarina karsiyim.
Bu ülke bizim, bu ülke insanlari bizim.
Temel sorunumuz: üretimi artirmak, bölüsümü adil olarak yapmak, adaleti geciktirmeden adil olarak dagitmak , hiçbir vatandasimizi magdur etmeden ve hiç kimseye el açtirmadan, saglik ve huzur içinde yasamalarini saglamaktir…