Osmanlı Döneminde, ‘’Bilimsel Devrim‘’ ve ‘’Sanayi Devrimi‘’ yapma yerine tarikatları, tarikat şeyhlerini, alevi dedelerini, aşiret reislerini; günümüzde de türbanı, parti liderlerini, büyüyü, falı, türbeleri öne çıkardık. Halen, konuları ulemaya havale edelim yaklaşımıyla taassubu ve hurafeleri kullanmayı sürdürmeye ve fayda ummaya çalışıyoruz.
Oysa:
Günümüzde devletlerin güçlülükleri coğrafyaları, orduları ve şirketleriyle değil, beyin güçleriyle ölçülüyor. Ne kadar beyin gücü yetiştiriyor ve ona sahip olabiliyorsanız o denli güçlüsünüz demektir. (İrlanda, İsrail, Hindistan, Belarus vb) Avrupalı 400.000 beyin ABD’ ye göç etmiştir.
Dijital teknoloji, minyatürleşerek pek çok alanda yaşantımızı kolaylaştırıcı duruma gelmiştir. Özellikle de 3N (Üçüncü Nesil) teknolojisi. ( Gönül arzu eder ki ülkemizde ‘’ Enerji Teknolojisi ‘’ gelişsin. )
3N teknolojisi (ve arkasindan gelecek yeni nesil teknolojileri), tek bir mobil cihazından her türlü servise, her zaman ve her yerden erişim sağlandığında, iletişim, bilgi, medya ve eğlence arasında bugün mevcut olan sınırlar kalkacak, servisler gerçek anlamda birleşecektir. Bugün sabit olan birçok servis mobil hale gelecek ve birçok iletişim servisi için mobil olmak standart sayılacaktır.
Tarihsel süreç her şeyin değiştiğini değişmeyenin sadece “Değişme Yasası” olduğunu göstermiştir. Değişimin engellenmesi ve durdurulması mümkün değildir. İçinde bulunduğumuz küreselleşme, gelişim ve değişimin sonucudur.
Hangi meslek sahibi olursak olalım, değişimin dünyayı sarstığı bilgi çağında devamlı öğrenmek zorundayız. Geleceği okumalısyız ki, yolumuzu bulabilelim. Nerede öğrenmeyi bırakırsanız orada kalırız.
Değişime uyum sağlamak, yaşadığımız çağı anlamak için değişimi takip etmeliyiz. Bu takibi yapamadığımızda, çocuklarımızın gerisinde kalır, içinde yaşadığınız dünya olaylarına akıl erdiremeyiz. Sürecek..