Üniversitenin Youtube ve Facebook hesaplarından canlı olarak yayınlanan ve koordinatörlüğünü Muhammet Ali Orak’ın yaptığı programda, aynı zamanda Kimya Mühendisi ve Çevre Mühendisi olan Rektör Prof. Dr. Namık Ak ile Kazım Karabekir Meslek Yüksekokulu Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Yusuf Alparslan Argun konuk olarak yer aldı.
Programda çevrenin tanımı, çevre kirlenmesi, katı atık yönetimi, sıfır atık, çevre sorunları ve çevre sağlığı gibi konular ele alındı.
“Çevremizde yaşanan kirlilik ve değişim bütün hayatımıza etki ediyor”
Programda ilk olarak KMÜ Rektörü Prof. Dr. Namık Ak söz alarak çevrenin tanımı, çevreyi oluşturan faktörler ve çevre kirliliği konularında açıklamalarda bulundu. Rektör Namık Ak, genel olarak üç çevre’den bahsedilebileceğinin altını çizerek bunları; ‘insanın iç çevresi’, ‘teneffüs edilen hava, içilen ve kullanılan su, beslenme için faydalanılan gıda maddeleri ile ilgili çevre’ ve ‘yerkürenin genel çevresi veya bütün alem’ olarak açıkladı.
Çevrenin kirlenmesinde temelini insan faaliyetlerinin oluşturduğu fiziksel ve kimyasal etkilerin en büyük neden olduğuna dikkat çeken Rektör Namık Ak, “Çevremizde yaşanan kirlilik ve değişim aslında bütün hayata etki eder. Hava, su ve toprakların her geçen gün kirlenmesi ve kullanılamaz hale gelmesi hayvan soyuna, bitki örtüsüne, insanlara, inşaat ve yapı malzemelerine zarar vermekte; doğal kaynakların faydalanılamayacak bir duruma gelmesine sebep olmaktadır. Bunun yanı sıra bütün dünyayı saran küresel ısınma, kanser ve benzeri hastalıkların artması, tabii kaynakların hızla tükenmesi çevresel tehlikelerden bazılarıdır.” dedi.
“Bir ciklet dahi doğada 5 yıl kalabiliyor”
Katı atık yönetimi üzerine de değerlendirmelerde bulunan Rektör Namık Ak, katı atık yönetiminin katı atıkların azaltılması, yeniden kullanımı, geri dönüşümü, geri kazanımı ve nihai depolanması şeklindeki temel ilkelerden oluştuğunu hatırlatarak, “Bir cam parçası doğada 4 bin yıl kalıyor, plastik bin yıl, ciklet dahi 5 yıl kadar doğada kalabiliyor. Bir ton kağıt için 16-17 yetişkin ağacın kesilmesi gerekirken bir ton cam için 100 ton petrol kullanılması gerekiyor. Bu anlamda baktığımızda sadece çevre mühendislerimizin değil bütün insanların ve kurumlarımızın eğitimli ve bilinçli bir şekilde önlem alması gerekiyor. Avrupa, Amerika ve diğer ülkelerde 20 yıldır uygulanan çevre faaliyetlerinin bizim ülkemizde de hızla uygulanması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“Emellerimiz ve hırslarımız uğruna çevreyi hoyratça kullanıyoruz”
Rektör Namık Ak, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde görev yaptığı dönemde çevre ile ilgili yapılan çalışmalardan bazılarını izleyicilerle paylaşarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her canlının temiz havaya, temiz gıdaya ve temiz suya ihtiyacı var. Bütün bunlara ihtiyacı olan da biziz, çevreyi kirletenler de biziz maalesef. Kâinatı yaşanmaz hale getirenler insanlardır. Emellerimiz, hırslarımız uğruna bu çevreyi hoyratça kullanıyoruz. O halde bu işin ana sorumlusu biz insanlarız ve bu çevreyi temizleme işini de biz yapacağız. Her alanda tasarruf etmeliyiz. Çevre bilincinin yanı sıra tasarruf ederek ve ekonomiye katkı sunarak bu Sıfır Atık Projesine destek olmalıyız. Doğal kaynaklarımız giderek azalıyor. Çocuklarımıza ve torunlarımıza emanet olan çevreyi tüketiyoruz. Her insanın çevreyi korumak ve geliştirmek için ciddi bir sorumluluğu vardır. Aslında çevre ahlakının en alası bizim dinimizde mevcuttur. Bizler, ‘kıyamet kopmakta olsa bile elinde fidan olan diksin’ diyen bir Peygamberin ümmetiyiz. Günümüzde yaşadığımız koronavirüs salgınında çevre bilincini, çevre ahlakını ve çevre temizliğinin önemini bir kez daha anlamış olduk. Öncelikle ülkemizin bu alandaki ihtiyaçlarını belirlemeli ve etkin bir planlama yaparak çevreyi korumak için gerekli adımları vakit kaybetmeksizin gerçekleştirmeliyiz.”
“Sıfır Atık Projesi bir hayat felsefesi olmalı”
KMÜ Sıfır Atık Projesi Koordinatörü ve Kazım Karabekir Meslek Yüksekokulu Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Yusuf Alparslan Argun ise ‘Sıfır Atık Projesi’ hakkında bilgi vererek, “Proje aslında doğayı yeniden canlandırmak adına önemli bir adım. Çevredeki her bir canlı birbirleriyle etkileşim halindedir. Birinde oluşan değişiklik diğerini de etkiler. Sağlıklı nesiller ve sağlıklı bireyler istiyorsak öncelikle sağlıklı bir çevre teşkil etmemiz gerekiyor. Biz çevreye fazla atık attığımız sürece ve bu atıkları azaltmadığımız sürece çevreye zarar vermeye devam ederiz. Sıfır atık bir proje olarak başlamıştır fakat ilerleyen aşamalarda bu projenin bir hayat felsefesi olarak görülmesi gerekmektedir. Olaya bu açıdan bakabilirsek çevre kirliliğini engelleyebiliriz.” dedi.
“Atık Yönetimi Programı ile Türkiye’de bir ilkiz”
Öğr. Gör. Yusuf Alparslan Argun, Sıfır Atık Projesi kapsamında üniversitede gerçekleştirilen çalışmalar hakkında da değerlendirmelerde bulunarak şunları söyledi: “KMÜ olarak Sıfır Atık Projesini ilk uygulayan üniversitelerden biriyiz. Üniversitemiz Kazımkarabekir Meslek Yüksekokulu bünyesinde Atık Yönetimi Programı açarak üniversitemizde sıfır atık alanında donanımlı bireyler yetiştirmeyi amaçladık. Bu program ülkemizde sadece bizim üniversitemizde var ve ilk mezunlarımızı bu yıl vereceğiz. Öğrencilerimizi atığın oluşumundan azaltılmasına, depolanmasından geri dönüşümüne kadar her aşamayı öğrenecekleri şekilde yetiştiriyoruz. Öğrencilerimiz bu alanda yetişmiş elemanlar olacaklar. Atık Yönetimi; geleceği olan, iş imkânı bulunan programlardan birisi. Ayrıca üniversitemizin bütün birimlerine geri dönüşüm kutuları yerleştirdik ve bu anlamda planlamalar yaptık. Sıfır Atık Projesi yalnızca kurum ve kuruluşları bağlayan bir durum değil. Herkesin dahil olduğu ve olacağı bir yönetim planı. Bu konuda duyarlı her bireye büyük sorumluluklar düşüyor.”
Program, izleyicilerin sorularının cevaplandırılmasının ardından sona erdi.