Geçmişimizle var olur, geçmişimizle anılırız.
Geçmişimizdir bizi var eden, bizi biz yapan.
Toplumlar, ülkeler, kıtalar içinde durum aynıdır.
Her şey geçmişi ile var olur.
…
Tarih geçmişle yazılır…
Tarih geçmişi anlatılır...
…
Kafa yorduğum şey; geçmişin ışığında geleceğe yol almak yerine hep geçmişte kalmak, geçmişi yaşamak; geçmişi geleceğin yerine koyup, geleceksiz yaşamak.
Geçmişle avunmak…
Geleceği ıskalamak…
…
Toplum olarak; geleceği geçmişle örüyor; geri kalmışlığımızı geçmişle örtmeye çalışıyor, hep kahramanlık masalları anlatıyor; günü ve geleceği yakalamak yerine geçmişle var olmaya çalışıyoruz.
Hep abartı…
Hep övgü…
Hep kahramanlık…
…
Dünya hızla dönmektedir.
Dünya hızla dönerken geçmişte kalanları, geleceğe hazır olmayanları yok etmektedir.
…
İşi tadında bırakmalı.
Hani; “yeter artık! Geçmiş geçmişte kaldı artık!” denir ya!
İşte öyle.
…
Geleceğe yapılabilecek en büyük haksızlık, geçmişte kalmak...
Geleceği kafadan suçlu ilan etmek, günah keçisi saymak…
…
Geleceğe bakmak gerek…
Sevgiyi, saygıyı, dostluğu, paylaşımı, üretimi, medeniyeti gelecekte aramak…
Geleceğin daha güzel olacağı umudu içinde olmak…
Geleceğe sahip çıkmak…
Gelecekte yaşamak…
Geçmişte kalmadan!