Karaman Barosu 5 Nisan Avukatlar günü nedeniyle Atatürk Anıtına çelenk bıraktı. Programa Baro Başkanı Avukat Oktay Yılmaz’ın yanı sıra avukatlar da katıldı.
Burada bir konuşma yapan Başkan Oktay Yılmaz, "Yargının kurucu unsurlarından birisi olan ve bağımsız savunmayı özgürce temsil eden biz avukatlar, ne yazık ki, son birkaç yılda olduğu gibi bu yıl da Avukatlar Günü’nü yine endişe ve tedirginlik içerisinde, üzüntü ve kaygıyla değerlendirmek durumundayız’’ dedi.
Yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı vurgusu yapan Yılmaz konuşmasında, "Kuvvetler ayrılığı ilkesi gereğince, devletin üç temel işlevi olan Yasama, Yürütme ve Yargı güçleri arasında, kendisini hukuk ile en az bağlı saymaya ve sübjektif nitelikteki tasarruflarda bulunmaya en eğilimli gücün yürütme erki olduğu, yalnızca ülkemizin değil, zaman zaman dünyadaki başka ülkelerin de yaşadığı bir gerçektir. Ne yazık ki, son yıllarda, arka arkaya gündeme getirilerek hayata geçirilen, hukuku ilgilendiren bir takım düzenlemeler, düzenlemeye hazırlanılan tasarılar, taslaklar nedeniyle yargı dünyası ve onun kurucu unsurlarından birisi olan avukatlar kaygılı ve endişelidir.'Yargı Bağımsızlığı', 'Hukukun Üstünlüğü', 'Hukuk Devleti' gibi en temel ve en çağdaş, demokrasinin özünü oluşturan kavramların içeriğini bilmeyen ya da ısrarla bilmezlikten gelenlerin; Türkiye Cumhuriyeti’nin olmazsa olmazı olan hukuk konusunda, bağımsız yargı, tarafsız yargı gibi, bir ülke ve toplum için yaşamsal önem taşıyan kavramalara ilişkin düzenlemelerinin tüm hukukçuları kaygılandırdığı yadsınamaz bir gerçektir. Yönetenlerin, tarih boyunca olduğu gibi, kendilerine ayak bağı olarak gördükleri hukuku etkisizleştirmeye, hukukçuları, kendilerince terbiye ederek, hizaya getirmeye çalıştıklarını düşünmek bile istemiyoruz. Yalnızca vekil edeninin değil, halkın ve hakkın da savunucusu olan, hukukun ve insan haklarının bilinçli ya da bilinçsiz ihlallerine tanıklık etmek ve bunlara cesaretle karşı koymakla yükümlü ve görevli olan, bu felsefeyi temsil etmek, ifade etmek ve somutlaştırmak yetkisine sahip olan avukatlar olarak, yukarıda ana hatlarıyla belirttiğimiz kaygılarımızı ve endişelerimizi dile getirmenin de en önemli sorumluluğumuz olduğunun altını çizerek vurguluyoruz. Çünkü, insanlık tarihini inceleyenler, hukukun egemen olmadığı, hukukçuların etkisiz hale getirilip bağımlı kılındığı toplumlarda ne tür akla-hayale sığmaz haksızlık ve vahşetlerin sergilendiğini dehşet içinde göreceklerdir. Biz avukatlar, her zaman, her yerde ve her durumda sorumluluğumuzun bilincinde olduk, olamaya da devam edeceğiz. Demokrasinin, İnsan Haklarının ve Hukuk Devletinin en büyük güvencesi olan savunmanın temsilcileri, sevgili meslektaşlarımın Avukatlar Günü’nü kutluyor, özlemini duyduğumuz, hukukun ve yargının tüm sorunlarının çözülmüş olduğu güzel günlere sağlık, esenlik ve başarılarla, hep birlikte ulaşabilmenin özlemiyle saygılar sunuyorum’’ dedi.
Burada bir konuşma yapan Başkan Oktay Yılmaz, "Yargının kurucu unsurlarından birisi olan ve bağımsız savunmayı özgürce temsil eden biz avukatlar, ne yazık ki, son birkaç yılda olduğu gibi bu yıl da Avukatlar Günü’nü yine endişe ve tedirginlik içerisinde, üzüntü ve kaygıyla değerlendirmek durumundayız’’ dedi.
Yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı vurgusu yapan Yılmaz konuşmasında, "Kuvvetler ayrılığı ilkesi gereğince, devletin üç temel işlevi olan Yasama, Yürütme ve Yargı güçleri arasında, kendisini hukuk ile en az bağlı saymaya ve sübjektif nitelikteki tasarruflarda bulunmaya en eğilimli gücün yürütme erki olduğu, yalnızca ülkemizin değil, zaman zaman dünyadaki başka ülkelerin de yaşadığı bir gerçektir. Ne yazık ki, son yıllarda, arka arkaya gündeme getirilerek hayata geçirilen, hukuku ilgilendiren bir takım düzenlemeler, düzenlemeye hazırlanılan tasarılar, taslaklar nedeniyle yargı dünyası ve onun kurucu unsurlarından birisi olan avukatlar kaygılı ve endişelidir.'Yargı Bağımsızlığı', 'Hukukun Üstünlüğü', 'Hukuk Devleti' gibi en temel ve en çağdaş, demokrasinin özünü oluşturan kavramların içeriğini bilmeyen ya da ısrarla bilmezlikten gelenlerin; Türkiye Cumhuriyeti’nin olmazsa olmazı olan hukuk konusunda, bağımsız yargı, tarafsız yargı gibi, bir ülke ve toplum için yaşamsal önem taşıyan kavramalara ilişkin düzenlemelerinin tüm hukukçuları kaygılandırdığı yadsınamaz bir gerçektir. Yönetenlerin, tarih boyunca olduğu gibi, kendilerine ayak bağı olarak gördükleri hukuku etkisizleştirmeye, hukukçuları, kendilerince terbiye ederek, hizaya getirmeye çalıştıklarını düşünmek bile istemiyoruz. Yalnızca vekil edeninin değil, halkın ve hakkın da savunucusu olan, hukukun ve insan haklarının bilinçli ya da bilinçsiz ihlallerine tanıklık etmek ve bunlara cesaretle karşı koymakla yükümlü ve görevli olan, bu felsefeyi temsil etmek, ifade etmek ve somutlaştırmak yetkisine sahip olan avukatlar olarak, yukarıda ana hatlarıyla belirttiğimiz kaygılarımızı ve endişelerimizi dile getirmenin de en önemli sorumluluğumuz olduğunun altını çizerek vurguluyoruz. Çünkü, insanlık tarihini inceleyenler, hukukun egemen olmadığı, hukukçuların etkisiz hale getirilip bağımlı kılındığı toplumlarda ne tür akla-hayale sığmaz haksızlık ve vahşetlerin sergilendiğini dehşet içinde göreceklerdir. Biz avukatlar, her zaman, her yerde ve her durumda sorumluluğumuzun bilincinde olduk, olamaya da devam edeceğiz. Demokrasinin, İnsan Haklarının ve Hukuk Devletinin en büyük güvencesi olan savunmanın temsilcileri, sevgili meslektaşlarımın Avukatlar Günü’nü kutluyor, özlemini duyduğumuz, hukukun ve yargının tüm sorunlarının çözülmüş olduğu güzel günlere sağlık, esenlik ve başarılarla, hep birlikte ulaşabilmenin özlemiyle saygılar sunuyorum’’ dedi.