Karaman Haberleri - KGRT Karaman - KGRT Haber - Son dakika - Karamanın Sesi - Radyo 103 FM - Ermenek - Kazımkarabekir - Ayrancı - Sarıveliler - Başyayla - Karaman Güncel Haber

Başkan Bozkurt “Hiçbir Siyasi Partinin Yan Organı Değiliz”

Güncel

Atatürkçü Düşünce Derneği’nin İç Anadolu Bölge toplantısına ev sahipliği yapan Karaman şubesi tarafından düzenlenen organizasyon gerçekleştirilen basın toplantısıyla sona erdi.

28-29 Mayıs 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilen toplantının son gününde basın mensuplarıyla bir araya gelen ve Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Mustafa Hüsnü Bozkurt ile 13 şube başkanını Karaman’da ağırlamaktan ötürü son derece mutlu olduğunu belirten Karaman Şube Başkanı Emine Ülkan Şanlıtürk konuşmasında dernek olarak yürüttükleri çalışmalar hakkında kısa bir sunum yaptı. 

İç Anadolu Bölgesinde 14 şube ve bir temsilciliklerinin olduğunu söyleyen Genel Başkan Bozkurt konuşmasında “33 yıl önce 19 Mayıs 1989 yılında kurulan Atatürkçü Düşünce Derneği’nin yedi aydır Genel Başkanı olarak görev yapıyorum. Muammer Aksoy ve 49 cumhuriyet aydını tarafından laik cumhuriyeti, hukuk devletini, ülkemizin geleceğini iç ve dış olumsuz güçlerin çabalarından esirgemek amacıyla büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923’te kurduğu cumhuriyete ve verdiği hedef olan muasır medeniyet seviyesini yani çağdaş uygarlık düzeyini aşma hedefine yönelik çalışmalar yapan kamu yararına bir derneğiz. 331 şubemiz ve 58 bini aşan üyemizle Türkiye’nin her yerinde çalışma yapıyoruz. Seçime geldiğimiz günden bugüne 7 aylık süreçte ülkemizi dolaştık ve dolaşmaya devam ediyoruz. Bu hafta sonu Karaman’daydık. Önümüzdeki hafta sonu Bartın, Amasra ve Sinop’ta olacağız. Bir sonraki hafta İstanbul ondan sonraki hafta Tokat, Amasya ve Çorum’da olacağız. Erzurum, Kars, Diyarbakır ve Şanlıurfa şeklinde şubelerimizle bir araya geleceğiz.”

Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Bugünkü Görevi Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin 1919-1920 ve 1921 Yıllarındaki Görevi”

Bugün hem iç hem de dış sorunlarla boğuşmakta olan ülkemizin bu sorunlarının çözümsüz olmadığını göstermek amacında olduklarını söyleyen Başkan Bozkurt konuşmasında; “Bu gidiş, gerek içeride, gerek dışarıda Türkiye Cumhuriyeti Devletini zayıflatan bir gidiş. Bunu herhangi bir siyasi partiyi kast ederek söylemiyorum. Hiçbir siyasi partinin yan organı değiliz biz Atatürkçü Düşünce Derneği olarak bağımsız bir derneğiz. Biz partiler dışında ama siyasetin tam içindeyiz ve doğru siyasetin ne olduğunu milletimizle paylaşmak istiyoruz. Bu amaçla Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 102. Yıldönümünde 23 Nisan 2022 tarihinde Ankara’da bir büyük buluşma gerçekleştirdik. Büyük Ankara buluşmasında 135 şubemizin ve 50’ye yakın şubemizin de bireysel katılımıyla orada yaklaşık 10 binden fazla Atatürkçü Düşünce Derneği üyesiyle buluştuk. Orada ‘Yeniden Atatürk Cumhuriyeti Ankara Manifestosu’ yayınladık. Manifestoda ‘Biz ülkemize nasıl bakıyoruz?’ ve ‘Yeni bir seçime giderken nasıl bir Türkiye Cumhuriyeti yönetimi olmalıdır?’ bunlar yer almakta. Ben 42 yıldır Konya’dayım. Karaman’ı Ayrancısından Kâzımkarabekir’ine avucumun içi gibi bilirim. 1987 yılından beri siyasetin içerisindeyim. Konya ve Karaman ovalarının yıllık buğday üretimi Türkiye’nin yıllık buğday ihtiyacını karşılayabilecek düzeydeyken geçen yıl Türkiye 8.5 milyon buğday ithal etti. Bizim çiftçimiz bu sene taban gübresi kullanamadı ve muhtemelen rekolte biraz daha düşecek. Çok uzak değil Kadınhanı’nda süt hayvancılığı bitti. Son bir yılda bir milyondan fazla süt ineği elde edilen sütün masrafı karşılamadığı için kesime verildi. Son bir yıl için Türkiye’den 9 bin 300 doktor dünyanın çeşitli ülkelerine göç etti. 20’li yaşlardaki yüzde 72’si geleceğini yurt dışında arıyor. Bu tablo her türlü siyasetin üstünde bir tablo. 1923 yılında Cumhuriyet kurulduğu zaman yurt dışına eğitim için gönderdiği gençlerinin biri bile yurt dışında kalmamış ülkesine geri dönmüşken, 1933 yılında Hitler faşizminden kaçan Alman bilim insanları dünyanın her ülkesine gidebilecekken Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkesine gelmiş iken şimdi yetiştirdiğimiz beyinleri ülkede tutamıyoruz.Tıbbiye mezunu gençler artık tıpta uzmanlık sınavına çalışmayı bırakıp Almanca, Çince ve Japonca öğrenip biran önce yurt dışına gitme isteğindeler. Bu ülkemizin gerçeği. Bunun AK Parti, MHP, CHP hiçbir partiyle ilgisi yok. Bu gerçekle mücadele etmek hangi siyasi görüşten olursa olsun hepimizin görevi. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak hazırladığımız ‘Yeniden Atatürk Cumhuriyeti Ankara Buluşması’ manifestosunda çözüm önerilerimiz açıkça belirtilmiştir.”

“Dolar Arttığı İçin Enflasyon Yükselmiyor”

Pancar şekeri pahalı diye 2018’de 14 şeker fabrikası Cargill’in isteği üzerine satıldı. Şimdi 400 bin ton şeker ithal edip şeker fiyatlarını dengelemeye uğraşan bir ekonomi politikası var. Bu ayağına kurşun sıkmak. Karaman’da ya da Konya’da oradaki şeker fabrikasının şeker üretmesini için pancar üreten çiftçinin Allah’ın aşkına AK Partili olanın pancarı daha güçlü şeker üretiyor da CHP’li olanın pancarı daha az şeker üretiyor değil ki! Hepsi aynı sıkıntıyı yaşıyor. Hepsi aynı gübreyi, elektriği aynı fiyatta alıyor, işçiyi aynı fiyattan çalıştırıyor. Pancar ekim alanları daralıp fabrikalarda satılınca hepsi birden aynı sıkıntıyı çekiyor. Çiftçilerimiz bu sıkıntıya mahkûm değil. O zaman şeker stratejik ürün yapmayın etmeyin dedik. Bu fabrikaları satarsanız bu fabrikalar üretimden düşer, Türkiye şeker ithal etmek zorunda kalır ve pancar çiftçimiz, çapacımız, nakliyecimiz doğrudan etkilenir dedik. Sen elindeki tesisleri özelleştirip satarsan faizlerde, enflasyonda yükselir. Enflasyonla mücadelenin bir tane yolu var. Oda üretimi artırmaktır. Peki, kim artıracak üretimi. Tabi ki bu millet. Bu millet 1923’de Cumhuriyeti kurup 26’da uçak üretebilmişken, 1923’de ekmeklik buğdayı yokken 1930’larda buğday ihraç eden ülke durumuna gelebilmişken 1923’de aşısı, ilacı yokken, 1938’de Çin’e 1 milyon doz kolera aşısı hibe edecek kadar kendi aşısını ve ilacını üretebilen ülke olmuşken kendi şekerini, kağıdını, tekstilini, demirini, uçağını, gemisini yapmışken bugün neden yapamıyor? Bugün neden dışa bağımlı bir ülke konumuna geldik bunu düşünmemiz gerekir. Türk milletinin genetiği mi değişti. Hayır, bu tamamen yönetim zaafından başka bir şey değil. Stratejik sektörlerde asla özelleştirme yapmamalıyız.Devletin müdahalesine gerek yok. Piyasa her şeyi kendi içerisinde çözer.” dedi.

Soru-cevap şeklinde devam eden toplantı günün anısına çekilen toplu fotoğraf ve il dışından gelen misafirlerin uğurlanmasıyla sona erdi. Haber: Senem Yavuzaslan

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.