Yazili basin ve görsel basinin saatlerce ve günlerce üzerinde durduklari konu, Alex oldu.
Sanki Alex magdur edildi.
Alex, magdur edilse ne olur; edilmese ne olur?
Bunlar yetmiyormus gibi, yüzlerce insan, gece yarilari evlerinin önünde, adeta agitlar yaktilar.
Bir ay önce de, zaferler kazanan komutanlara yakisir sekilde, Kadiköy’ün orta yerine, heykelini de dikmislerdi
Magdur olmus; hangi bilim adaminin, hangi sanatçinin, hangi yazarin, evlerinin önünde yüzlerce insan toplanip, gösteri yaparak desteklerini vermislerdir.
Gençlik ne durumda?
Toplum ne durumda?
Vergi artislari, A’dan Z’ye yapilan zamlar, terör, is kazalari, trafik kazalari, vb. unutuldu.
Yabancilara karsi olan yakinlasmamiz, koruma içgüdüsü müdür, nedir?
Bu ne böyle?
Sanki Süper Lig takimlari degil de: Avrupa karmasi ile Brezilya takimlari arasindaki futbol maçlarini izliyorum.
Ülkemiz, dinozorlasmis yabanci topçularin arenasi olmus, adeta.
Bu insanlar, kaç dolara buralara geliyorlar, kaç maçta sahalara çikiyorlar, kaç lira vergi veriyorlar, takimlarina ve ülkemize kattiklari getiriler ne? Bilenler var mi?
Ülkemiz insanlarinin bu alanlarda yeterli yetenegi yok mu?
Kaç topçumuz, yaban ellerinde top kosturuyor? Bes mi, on mu, kaç?
M. Kemal, Mondros Ateskes Antlasmasindan sonra, Istanbul’a demir atan Itilaf Devletleri donanmasi için “Geldikleri gibi giderler,” demisti.
Evet, geldikleri gibi gittiler…
Kan dökerek, yakarak, yikarak, topraklarimizi harap ederek, aci, izdirap vererek gittiler…
Topçular, bunlari yapmiyorlar ama çuvallar dolusu dolar ve Euro götürüyorlar.
Yazik degil mi?