Basbakaninin bu açiklamasi bana “komsu ülkelerle sifir sorun politikasi” ni animsatti.
“Komsu ülkelerle sifir sorun politikasi” nin ortaya atilmasina çok sevinmistim.
Yurtta baris dünyada baris ilkesinin uygulanacagi algisi, bende olusmustu.
Öyle ki;
9 Subat 1934 tarihinde; Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasinda yapilan Balkan Antanti ve 9 Temmuz 1937 tarihinde; Türkiye, Iran, Irak ve Afganistan arasinda yapilan Sadabat Pakti’na benzer anlasmalarin yapilabilecegi ümidine kapildim.
Ancak, 3 Mart 2003 teskeresi, gözlerimin önünde canlaninca, bu kez kuskuya kapildim.
Irak’in ABD tarafindan isgal edilmesi ve isgal sonrasinda her ne kadar Irak’in toprak bütünlügünün korunacagi, defalarca dile getirilmis olsa da, pratikte Irak’in Kuzeyi’nde bir özerk bölgenin olusmasi ve bu bölgenin de her geçen gün, bagimsizliga dogru politikalar gelistirmesinin yani sira; Irak’in orta kesimindeki Sunilerle güneyindeki Siiler arasinda süren ve her gün yüzlerce insanin yasamini yitirmesi, Irak topraklarinin üç bölüme ayrilacagi kanaatini olusturmaktadir.
Suriye’de iki yildir süren iç savas ve bu iç savasta taraf olarak algilanan Türkiye’nin, “muhaliflere lojistik destek” vermesi, “ komsu ülkelerle sifir sorun politikasi” nin iflas ettigini göstermektedir.
Basbakan, öncelikli olarak Suriye sorununu görüsmek ve bir çözüm bulunmasi için ABD’ye ziyarette bulundu. Sanki ABD, sütten çikmis ak kasik!
ABD sanki; Kizilderililer, Afrikali yerliler, Hirosima ve Nagazaki’deki Japonlar, Kore, Vietnam, Irak, Afganistan’a baris ve demokrasi götürdü de Suriye’ye de baris ve demokrasi getirecek!
Hani, toplumlar kendi kaderlerini kendileri tayin edeceklerdi? Madem öyle; bu savas adi verilen cinayetler niye?
Ortadogu, Ortadogu halklarinindir.
Ortadogu; Türklerin, Acemlerin, Azerilerin, Ermenilerin, Kürtlerin, Araplarin, Filistinlilerin, Israillilerin, Berberililerindir.
Suriye sorununa çözüm bulmak amaciyla, Haziran ayinin ortalarinda, ABD ve Rusya’nin anlastiklari 2. inci Cenevre Kongresi’nin de, soruna bir çözüm getirebilecegine inancim kalmadi.
Zira Ortadogu’da yillardir sürmekte olan, insan onurunu ve insani degerleri yerle bir eden savas adini alan bu cinayetler, ancak bu yörelerdeki enerji kaynaklarini kurumasiyla son bulur düsüncesindeyim.