1.BEYAZ ÇAY
Beyaz çay, siyah ve yesil çay gibi “camellia sinensis” bitkisinden elde edilmektedir. Beyaz çay ismini, tomurcugun etrafini saran ve kurutma isleminden sonra beyaz görüntü veren gümüs rengi tüylerden alir. Beyaz çayin yesil ve siyah çaya göre antioksidan özelligi daha fazladir. Antioksidanlar, vücudu serbest radikallerin zararli etkilerinden koruyan bilesenlerdendir. Serbest radikaller, DNA yapisina zarar vererek ve yaslanmayi hizlandirarak vücuda zarar veren tehlikeli yapilardir. Antioksidanlar, bu zararli yapilari bloke edip, nötralize ederler. Beyaz çayin diger çaylara göre daha yüksek antioksidan etkisiyle birlikte, cildin sikilasmasini saglayan tazeleyici etkisi deneysel olarak ortaya konulmustur .
Yapilan bilimsel arastirmalar, beyaz çayin özellikle kolajen yikimini baskilayici ve cilde esneklik veren elastin maddesinin yikimini önleyen etkilerine bagli olarak daha siki ve esnek cilt olusumu saglayabilecegini gösteriyor. Böylece yaslanmaya karsi savasimizda en büyük yardimcilarimizdan biri oluyor.
Beyaz çayin bolca içerdigi katesinler, metabolizma hizinda artis sagliyor. Bu madde hem vücudun yag üretimi üzerinde baskilayici etki yaratiyor hem de mevcut yagin parçalanmasini saglayici etki yaratiyor. Dogru beslenme ve egzersize destek olarak içilen beyaz çay kilo vermeye ve kilonun korunmasina yardimci oluyor.
Sizde günlük 2-3 fincan beyaz çay tüketerek hem yaslanmayi geciktirip daha siki cilde sahip olabilirsiniz hem de metabolizma hizinizi arttirabilirsiniz.
2. OMEGA 3 kaynagi Balik
Cildin korunmasi için belirli miktar yaga da ihtiyaç vardir, zeytinyagi gibi doymamis yag asitleri bu konuda faydalidir ancak yapilan birçok bilimsel arastirma omega 3 yag asidinin cildi koruma konusunda en etkili besin oldugunu savunmaktadir. Omega 3’ün ultra viole isinlara karsi günes koruma faktörü olarak görev yaptigi hatta omega 3 tüketiminin cilt kanseri riskini %30 oranda azalttigi bildirilmistir. Omega 3 ün en iyi kaynagi balikladir özellikle somon baligi ve ton baligi çok fazla omega 3 yag asitlerini içermektedir. Fazla balik tüketemeyen bireyler için ise keten tohumu ve ceviz de iyi bir kaynak olabilir veya kapsül formu tüketilebilirsiniz.
3. Kleopatranin güzellik sirri: Süt Kleopatra'nin güzelligini süt banyolarina borçlu oldugunu hatirlarsak, vücut sagligi için çok faydalari olan içecegin cilt için de oldukça yararli oldugunu düsünebiliriz. Süt cildin beslenmesi için gereken tüm proteinleri içeriyor ve cildin kurumasini önlüyor. Sütün içerisinde bulunan laktik asit, cildin yenilenmesi, ölü hücrelerin atilmasina yardimci olarak cildin daha parlak ve gergin görünmesini saglar. Her gün en az 2 su bardagi süt ve süt ürünleri tüketmek dengeli beslenme için temel kosuldur.
4. HAYAT KAYNAGI: SU
Vücut agirligimizin yaklasik yüzde 60'i sudur. Ancak bu oran yas ilerledikçe azaliyor ve sonuç olarak ciltte kuruma basliyor. Kirisikliklar ortaya çikiyor ve cilt giderek elastikiyetini kaybedip sarkmalara yol açiyor. Yaslanma sürecini yavaslatmak için gün içinde sabah uyandiktan aksam yatincaya kadar 2 – 2,5 litre su içmeye özen gösterin. Havalar sogudugu için su içemiyorum gibi sudan bahaneler bulmayin.
5. YUMURTA
Yumurta anne sütüne en yakin besin degerlerini içeren tek yiyecegimizdir. Vücudumuz için elzem olan amino asitlerin bir çogunu içermektedir yani hücrelerin kendini yenilemesinde rolü büyüktür. Ayrica içerisinde selenyum oldugu için cilt kanseri olusumunu önler. Yumurtadaki A vitamini de cildin dokularini gelistirerek ciltteki lekelerin olusmasini engeller. Günlük 1 yumurta tüketerek hem uzun süre toklugu saglayabilirsiniz hem de cildinizin parlakligini arttirabilirsiniz.