Yaşanacak ovası
Aşılacak dağı
Ve yeşilin olmadığı
Uçsuz bucaksız
Ve kuş konmaz kervan geçmez yerlerde
Mevsimler boyu
Ve yakıp kavuran güneşin altında
Çatlak dudakları
Nasırlı elleri
Ve yanık yüzleriyle
Dizi dizi sıralanıp ellerindeki çapaları vurarak
Toprak işleyen
Havasız dehlizlerde
Durmadan çalışıp kulakları sağır eden makinelerle bütünleşip
Gece ve gündüz demeden
Ve loş ışıklar altında durmadan ve dinlenmeden
Metrelerce uzayan deri ve bez üreten
Günlerdir karınları aç
Ve erkekli kızlı birkaç
Çocuğuyla sürekli hakir görülen
Ve ucuz yiyecekler almak için
Akşam pazarlarını bekleyen
Ana avrat sövülen
Sorgusuz sualsiz dövülen
Ve sokak ortalarında hunharca öldürülen
Bazen kardeşini
Bazen oğlunu
Bazen de eşini dostunu özledikçe hüzünlenen
Sıcak iri taneli gözyaşları yanaklarına inen
Ve yaşadıklarını hep kader bilen
Sevgi dolu onurlu yüreği
Ve yıpranan elleriyle
Etrafı çekip çeviren
Ve yılda bir gün akıllara gelen
İşte bu kadınlar
Analardır Evlat
Analar