ARŞİVİMİ DÜZENLERKEN II-ÖZEL HABER

Önceki yazımda arşivimi genel başlıklar halinde verdim. Arşivimin gazetelerden kestiğim yazıyla binlerce ilginç, komik, mizah, kara mizah gazete kupürü örnekleriyle dolu olduğunu şaşırarak görmüştüm. Bu yazımda ise 1975 tarihli ulusal bir gazete haberinden seçtiğim ilginç olduğu kadar, insanı nasıl yani diye şaşırtan sadece bir kupürü aktarmakla yetineceğim.   
Malum; güzel ülkemizde asgari ücret her yılın on iki ayı tartışılır durur. Her yıl sonunda ise taraflar haftalar boyunca toplanır dağılır toplanır dağılır ve dağ her yıl fare doğurur. Üstelik bu durum sadece son yılların problemi de değildir, bidayetten beri sürer gelir. Açlık ve yoksulluk sınırı ise her ay açıklanır fakat ne gariptir ki çalışanlar lehine refah, ferah, konfor sağlanamaz. Asgari ücrette olduğu gibi yıl boyu konuşulur durur. Arzulanan rahatlama bir türlü sağlanamaz. Kendimize biraz ara verip elin gavuru ne yapıyor bir bakalım. 
45 yıl önceki gazete haberinin başlığı (sıkı durun) aynen şöyle:    
İSVEÇ’TE REFAH DÜZEYİNİ İNDİRME YOLUNDA ÇALIŞMALAR YAPILIYOR
Dünyanın dördüncü zengin ülkesi olan İsveç’te araştırmacıların toplumun bugünkü refah düzeyini gelecekte büyük ölçüde azaltmak üzere çalışmalar yaptıkları bildirilmektedir.
Dier Spiegel dergisinin konuyla ilgili haberinde özetle şöyle denmektedir:
Stockholm’deki iki araştırmacı bilim adamının hazırladıkları tasarıya göre, İsveçliler gelecekte istedikleri kadar çok biftek yiyemeyecekler, büyük bahçeli geniş evlerde yaşayamayacaklar. İsveçlilerin gelecekte özel otoları da olamayacak ve çalışanlar bisikletle işlerine gitmek zorunda kalacaklar.
Gayri safi ulusal gelir sıralamasındaİsveç: Kuveyt, Abu Dabi ve Katar Emirliklerinin ardından dünyanın dördüncü zengin ülkesidir. Ancak İsveç’te tüketimin de bu zenginliğe paralel olarak çok fazla olması ve hızlı bir artış göstermesi, İsveçli araştırmacıları kara kara düşündürmektedir.
İsveç bugüne değin 3. Dünya ülkelerinin bağımsızlığı ve kalkınması için de önemli harcamalar yapmıştır. Birleşmiş Milletler tarafından yıllar önce düzenlenen ve 3. Dünya ülkelerine maddi yardımı öngören bir kalkınma fonuna İsveç her yıl yüklü miktarlarda ödemeler yapmaktadır.
Örneğin tüketimin azaltılmasıyla ilgili olarak önerilen tedbirlerin başında, hiçbir İsveçlinin gelecekte özel otoya sahip olmaması gelmektedir. Buna karşılık kent ve kasabalarda otomobil kiralayan kamu hizmetlerinin açılması ve gerektiğinde bu otoların kiralanması öngörülmektedir.
Araştırmacılar İsveç’te kişi başına düşen konut alanında %20 oranında azaltılmasını istemektedirler. Bu alan azaltıldığı takdirde kaloriferlerde kullanılacak yakıttan da büyük ölçüde tasarruf edileceği belirtilmektedir. Araştırmacılar kişi başına konut alanı %20 oranında azaltıldığı takdirde İsveç’in petrol tüketimini 1970 yılındaki rakamlara -yılda kişi başına 3,5 ton- indirilebileceğini açıklamışlardır. 
İsveçli araştırmacılar, ülkedeki et tüketiminin de %20 oranında azaltılmasını istemektedirler. Bugün İsveç’te bir kişi ortalama olarak 58,4 kg et tüketmektedirler. Araştırmacılar, kişi başına yıllık et tüketiminin 48,1 kiloya düşürülmesini istemektedirler. 
                                (Dış Haber Servisi)
Daha ne olsun… Adamlar 45 yıl önce refahtan kudurmaya başlayınca tedbirlerini almışlar tabi. Bugünkü durumları ise yine aynı, dünden hallice.
Haber tam da kamyon arkası yazısı gibi: Nazar etme ne olur, çalış senin de olur kıvamında. 
Kendimize gelmek için soğuk bir duş filan mı alsak ne?

 

YORUM EKLE

banner284