Başarı ve başarısızlık her insanın yaşam süreçlerinde var olan olgulardır. Önceki yazılarımızda da olduğu gibi sözlük anlamıyla başlayalım istedim. Tdk.Sözlüğünde BAŞARI: “Başarma işi, muvaffakiyet” olarak tanımlanmaktadır.
Kendi yaşantımızdan ve çevremizde ki oluşum ve gelişmelerden hareket ile başarıyı farklı sözcüklerle de tanımlayabiliriz. Sunum ve seminerlerde sorduğumuzda “Başarı” için onlarca tanımla karşılaşabiliyoruz. Başarı tanımımız bizim geleceğimize, gelişimimize de yön vermektedir. Benim alternatif başarı tanımlarımdan bazılarını paylaşayım. Başarı, çalışarak elde edilen mutluluk anahtarıdır. Başarı, bizi gelişime götüren yolun adıdır. Başarı, hayal edilen hedefe ulaşmaktır.
Siz de benzer tanımlar üretebilirsiniz. Sayın Mümin Segman Her Şey Seninle Başlar kitabında başarıyı formüle ederek; “BAŞ+ARI = BAŞARI” şeklinde de anlatmaktadır. Buradan hareketle başarmak için arı gibi çalışmalı, baş arılardan olmalıyız diyebiliriz. Özellikle bal arısı, örnek aldığım üretken bir canlıdır,çok severim.
Kendimize koyduğumuz başarı ölçüsü, başarı kriteri ve başarı algımız geleceğimize yansır, günümüzü ve geleceğimizi etkiler. Sizce, bir öğrenci için dersin bir sınavından aldığı yüksek not “Başarı” sayılır mı, sayılmaz mı? Kendi başarı tanımınızı ve başarı limitinizi belirlemek için, kendi kendinize soracağınız sorulara vereceğiniz cevaplarınız çok önemlidir. “Okuma yazmayı ilk okul ikide öğrenebildim ama tıp fakültesini dereceyle, üçüncülükle bitirmiştim” diyen hekim kardeşimiz, sizce başarılı mı, başarısız mı?
Bir soru daha soralım: İlk Okula, Orta Okula, Liseye neden gideriz. Üniversiteyi neden okuruz? Bu sorulara her birimiz benzer cevaplar verecektir. Yukarıda ki soruları; okursam ne olur,okumazsam ne olur, şeklinde de soralım ve bunların cevaplarını da düşünelim. Cevaplarımızın farklılığı oranında, Başarı tanımınız ve başarı algınız da değişecektir.Cevaplarınız geleceğinize yön verecektir.
Yukarıda başarı ölçüsünden bahsettik. Başarı ölçülebilir mi,nasıl ölçeceğiz. Başarı’nın ölçü birimi nedir. Saat mı, metre mi, litre mi? Bizleri çözümlere götürecek interaktif katılım ve irdelemeyi, satırlarla sürdürmek elbette kolay değil. Yüz yüze sunum ve seminerlerde etki ve etkileşim daha da farklıdır. Ancak sorulan sorulara üreteceğiniz cevaplar sizi başarı havuzuna sürükleyecek, orada birbirinden farklı başarı hikayeleriyle karşılaşacaksınız. Kendinize yakın hikayeleri buldukça, kendinizi onlarla kıyaslayarak yeniden düşünecksiniz.
Üst satırlarda ki soruyu tekrar soralım: bir öğrenci için dersin bir sınavından aldığı yüksek not “Başarı” sayılır mı, sayılmaz mı? Bana göre sınavlar başarı ölçütleri değildir; İlgi,bilgi ve deneyim ölçütleridir. İşçi alımında yapılan sınavla sizin O işe olan ilginiz, bilginiz ve yapabilirlik kapasiteniz ölçülür, başarınız değil. Başarınızı, başlayacağınızişte beklenilen performansa ulaşmanız, istenilen en iyi hizmeti üretmeniz belirecektir.
Orta okul ikinci sınıf tarih dersinin ilk sınavında; Sizin O güne kadar öğretilmek istenilenlerden ne kadarını öğrendiğiniz, konuları kavrayıp kavramadığınız ölçülür. Aynı dersin ikinci,üçüncü sınavları da öyledir. İlk sınavda alacağınız en yüksek not, sizin sınıfın en başarılısı yada en çalışkanı olduğunuz sonucunu vermez. En düşük notu alan da sınıfın en başarısızı yada en tembeli değildir. Çün ki O sınav sizin ilk veya son sınavınız değildir. Orta okul diplomasını alana kadar bir çok dersten onlarca sınav olacaksınız. Sonunda diplomayı alarak BAŞARI’ya ulaşacaksınız. Günümüz eğitim sisteminde; devamındaki sınavlar sonunda da İstediğiniz liseye girdiğinizde ortaokul başarınızı kanıtlamış olacaksınız.
Her okulun diplomasını dönemsel BAŞARI belgeleri olarak tanımlayabiliriz. Her diploma sizi iş ve aş yaşamınızda ki hedefe biraz daha yaklaştırır. O hedef: Hayal ettiğiniz hedeftir. Hayalsiz olmaz, HAYALDEN HEDEFE, HEDEFTEN HAKİKATE ULAŞILIR.
BAŞARMAK için öncelikle çok çalışmalısınız, baş arılardan olmalısınız. Çalışmak yeter mi? Bu şamada sayın M.Segman’ın; “Başarı=Eğilim+Eğitim” formülü ile, “Karekteri Kariyerine uymayan insanlar başarılı olamıyorlar” saptamalarını paylaşalım.
Öncelikle eğiliminizin olduğu konuyu seçmeli ve O konuda eğitim almalısınız. Tiyatro sanatına eğiliminizin olması başarı için yetmiyor, O konuda Başarılı olmak için Tiyatro eğitimi de almalısınız. Seçeceğiniz iş ve meslek sizin karekterinize de uygun olmalıdır. Başarı bedel ödenmeden elde edilemez. Burada ki bedel bir cismin,objenin veya hizmetin satın alım karşılığı değildir. Hayal ettiğiniz hedefe ulaşmak yolunda karşılaşacağınız her proplemin çözümü, gireceğiniz her sınavın kazanılmasıdır.
Soyut kavramlar gibi görünse de, bu kavramları kendi içinizde tartıştırdığınızda kendiniz için uygun olan somut hedef ve sonuçlara ulaşacaksınız.Uçsuz bucaksız BAŞARI konusuna sayın M.Segman’ın, çok beğendiğim ve onayladığım sözüyle ara verelim: “BAŞARININ BEDELİNİ BİR DÖNEM İÇİN ÖDEMEYENLER, BAŞARAMAMANIN BEDELİNİ ÖMÜR BOYU ÖDERLER” Her dönem kendine özgüdür, önemlidir, çalışmak ister...
Elbette bunlar benim yaşam süreçlerimden gelen yorum ve yaklaşımlarım. Düşüncelerinizi mail adresimden yazabilirsiniz,yapıcı anlamda tartışabiliriz. [email protected]/ www.antemder.org.tr
https://www.kgrt.net/yazarlar/orhan-yuksel-kimdir-h33523.html
