Eskiden Türkiye’de 67 tane vilayet vardı. Bunlar Adana ile başlar, Zonguldak ile biterdi. Bunlar içerisinde her yönüyle mükemmel iller olduğu gibi ‘il demeye şahit lazım’ türünden iller de vardı. Günümüzde illerin sayısı 81’e çıktı ama sanırım gerçek illerin sayısı fazla artmadı.
Demek istediğim şu ki bir yere bir vali atamakla orası görünürde oluyor ama gerçek anlamda il olmuyor.
Bir ilin il olmasının binlerce kriterinden biri de üniversite ve ulaşım faktörüdür. Erzurum’da, Sivas’ta, Kayseri’de, Konya’da, Ankara, İstanbul, Bursa ve İzmir’de en az elli yıldır değişmeyen toplu taşıma ya da belediye otobüsü hatları var. Oysa Karaman’da öyle mi bırakın elli yılı elli günde değişen hatlar var.
Yirmi gün önce Üniversitenin içinden geçen belediye otobüsleri öğrenci yok gerekçesiyle kampüsün etrafını dolaşıyor. Belki de daha uzun yol kat ediyor ama içeri girmiyor. Oysa Konya’da üniversite öğrencileri tatile girmiş ama tramvay bile üniversiteye gitmeye devam ediyor. İşte bunun içindir ki Konya’nın vilayet olup olmadığı tartışılmıyor.
Aslında şunu da iyi bilmeliyiz ki bir belediye otobüsü hattı ya vardır ya da yoktur. Belediye otobüsü hattı yolcunun sayısına göre belirlenmez. Belediye otobüsleri kâr etmek zorunda da değildir. Bu otobüsler amme hizmeti yapar. Her zaman her hat tıklım tıklım olmaz. Ama hizmet devam eder.
Bazı yetkililer zannediyorlar ki öğrenci olmayınca üniversite kapandı. Hayır, böyle bir şey yok üniversite açık. Hocalar, memurlar, işçiler yani bütün çalışanlar (izinli ya da raporlu olanlar hariç) herkes işinin başında. Arabası olmayan üniversite mensupları ya da arabası olup da toplu taşıma aracını tercih eden üniversite mensuplarının belediyenin bu hizmetine ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Avrupa’da belediyeler halkı toplu taşımaya yönlendirmek için gayret gösterirken bizde acaba neden tersi oluyor?
Kaldı ki üniversite sadece ders demek değildir yaz tatili boyunca üniversitede bazı etkinlikler veya zaman zaman sınavlar yapılabilmektedir. Yarın öbür gün tercihler başlayacak öğrenciler tercih ettikleri okulları görmek isteyecek, kayıt yaptırmak ya da diploma almak için gidip gelenler olacak, üniversitede bir yakınını ziyaret etmek isteyenler belki olacak, belki de üniversitede şu an aklımıza gelmeyen pek çok işi olan kişiler kampüse gitmek lüzumunu hissedecek ama belediyenin bu hizmetinden yararlanamayacak.
Dolmuşçular için aynı şeyi söyleyemeyiz. Çünkü onlar bir noktada esnaftır. Kâr amacıyla kendi hesaplarına çalışan insanlardır. Onlardan bu konuda fedakârlık bekleyemeyiz. Ama belediye esnaf zihniyetiyle hareket edemez ve etmemelidir.
Gönül ister ki Karaman Belediyesi, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesine yani kendi üniversitesine sahip çıksın, belediye otobüsleri yılın her gününde kampüsü neşelendirsin, bu kesintisiz en az elli yıl sürsün, bu arada Karaman da gerçekten vilayet olsun.
Demek istediğim şu ki bir yere bir vali atamakla orası görünürde oluyor ama gerçek anlamda il olmuyor.
Bir ilin il olmasının binlerce kriterinden biri de üniversite ve ulaşım faktörüdür. Erzurum’da, Sivas’ta, Kayseri’de, Konya’da, Ankara, İstanbul, Bursa ve İzmir’de en az elli yıldır değişmeyen toplu taşıma ya da belediye otobüsü hatları var. Oysa Karaman’da öyle mi bırakın elli yılı elli günde değişen hatlar var.
Yirmi gün önce Üniversitenin içinden geçen belediye otobüsleri öğrenci yok gerekçesiyle kampüsün etrafını dolaşıyor. Belki de daha uzun yol kat ediyor ama içeri girmiyor. Oysa Konya’da üniversite öğrencileri tatile girmiş ama tramvay bile üniversiteye gitmeye devam ediyor. İşte bunun içindir ki Konya’nın vilayet olup olmadığı tartışılmıyor.
Aslında şunu da iyi bilmeliyiz ki bir belediye otobüsü hattı ya vardır ya da yoktur. Belediye otobüsü hattı yolcunun sayısına göre belirlenmez. Belediye otobüsleri kâr etmek zorunda da değildir. Bu otobüsler amme hizmeti yapar. Her zaman her hat tıklım tıklım olmaz. Ama hizmet devam eder.
Bazı yetkililer zannediyorlar ki öğrenci olmayınca üniversite kapandı. Hayır, böyle bir şey yok üniversite açık. Hocalar, memurlar, işçiler yani bütün çalışanlar (izinli ya da raporlu olanlar hariç) herkes işinin başında. Arabası olmayan üniversite mensupları ya da arabası olup da toplu taşıma aracını tercih eden üniversite mensuplarının belediyenin bu hizmetine ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Avrupa’da belediyeler halkı toplu taşımaya yönlendirmek için gayret gösterirken bizde acaba neden tersi oluyor?
Kaldı ki üniversite sadece ders demek değildir yaz tatili boyunca üniversitede bazı etkinlikler veya zaman zaman sınavlar yapılabilmektedir. Yarın öbür gün tercihler başlayacak öğrenciler tercih ettikleri okulları görmek isteyecek, kayıt yaptırmak ya da diploma almak için gidip gelenler olacak, üniversitede bir yakınını ziyaret etmek isteyenler belki olacak, belki de üniversitede şu an aklımıza gelmeyen pek çok işi olan kişiler kampüse gitmek lüzumunu hissedecek ama belediyenin bu hizmetinden yararlanamayacak.
Dolmuşçular için aynı şeyi söyleyemeyiz. Çünkü onlar bir noktada esnaftır. Kâr amacıyla kendi hesaplarına çalışan insanlardır. Onlardan bu konuda fedakârlık bekleyemeyiz. Ama belediye esnaf zihniyetiyle hareket edemez ve etmemelidir.
Gönül ister ki Karaman Belediyesi, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesine yani kendi üniversitesine sahip çıksın, belediye otobüsleri yılın her gününde kampüsü neşelendirsin, bu kesintisiz en az elli yıl sürsün, bu arada Karaman da gerçekten vilayet olsun.
