BÜYÜK OYUN 2

Yakin çevresi yardimci oyuncular, muhalefet partileri sanki birer figüran ve adeta afyonlanmis bir durumda yansitilan halk da seyirci!

Basbakan, bu oyunu oynarken ayni zamanda da iç ve dis düsmanlar yaratiyor ve toplumu bu yarattigi sanal düsmanlara yönlendiriyor.

Basbakanin oyun için yarattigi;

Dis düsmanlar Israil, Suriye, faiz lobisi, dis mihraklar,

Iç düsmanlar ise laikler, Ergenekoncular, balyozcular, geziciler, cemaat, paralel devlet, çeteler, hashas inler, sülükler.

Ayrica Basbakan, her ortamda 4 parmak Rabia selamini veriyor.

Acaba Basbakan bu Rabia selamini ne için ve de kimler için veriyor, dersiniz?

Ülkemizde, uygulandigi sanilan ve sandik odakli demokrasi, siyasetçilerin sahnede oynadiklari bir oyun görünümündedir.

Dört yilda bir halk bu oyunu izler, oyuncuyu alkislar, sandiga gider oyunu verir ve oyun biter; eger seyirciler, sahneye yönelerek sahnedeki oyunculara olumsuz yönde tepkiler gösterirlerse, bu bir suçtur.

Vatandaslara söylenilen: sahneye çikma, hatta yaklasma bile; sen, sadece alkislayacak ve oy vereceksin.

Bu oyunda siyaset: siyasetçiler için, “en çok alkisi ve oyu ben aldim” ; seyirciler için ise “ benim alkisladigim ve oy verdigim oyuncular daha iyi oyuncudur” ekseninde yürütülüyor.

Seyirciler, oynanan oyunlardan öylesine memnunlar ki, oyunu ve oyunculari degistirmeyi düsünmedikleri gibi alkisladiklari ve oy verdikleri oyuncularin elestirilmelerine bile tahammül gösterememektedirler.

Basaktör ve yandaslarina göre halk, gazeteci, polis, savci, yargiç, bürokrat sanki oyuncularin sadece alkislanmasi gerektigini söylemek ve yapmak zorundalar; bunu söylemeyen ve yapmayan gazeteciler, terörist; gençler çapulcu, vandal; polis, savci, yargiç, paralel devlet; rakip siyasetçiler, vatan haini, ahlaksiz, cibilliyetsiz, isbirlikçi oluyorlar.

Bana ilginç gelen; yillardir ne oyuncular degisiyor ne de sergilenen oyun ve de bu oyunu alkislayanlarin sayilari.

12 yildir yapilan seçimlerin sonuçlari degerlendirildiginde; oyun için yarattigi sanal düsmanlarla ve din ekseninde oynadigi oyunu halka zorla ve de dayatarak seyrettirmeye çalisan basaktör oyuncusu durumunda olan Basbakan, bu yaptiklariyla toplum için sadece kendisinin bir sans oldugu imajini vermeye çalismis ve bunda da basarili olmustur; bunu söylemek yanlis olmaz kanisindayim.

Umarim halk, kedisine dayatilan oyunlari izlerken; ahlak, güven, adalet vb. kavramlarin içleri bosaltilmis olmaz.

Dogrunun göstergesi sadece alkislar olmamali; dogrularin, alkislayanlarla birlikte alkislamayan ve yanlislari dillendiren kesimlerin de seslerine ve elestirilerine kulak verilerek bulunacagi kanisindayim. Buna da her zaman gereksinmemiz vardir inancindayim.

Yazimi onuncu Cumhurbaskani Sayin Süleyman Demirel’in kullandigi bir cümleyle bitiriyorum.

“Halkin eli alkis ta tutar; tas da tutar.” 

YORUM EKLE

banner284