Günlük hayatimizin vazgeçilmaz bir ögesi olan çay, yeterli ve dengeli beslenme programinda ki yerini ele alacak olursak; tüm çay türlerinin içeriginde bulunan flavanoidler ve polifenolik içerikler ile yapisinda bulunan katesinlerin antioksidatif etkisi sayesinde basta koroner kalp hastaliklari, hipertansiyon, çesitli kanser türleri, kemik mineral yogunlugunu ve diyabet ile obezitede düzenleyici etkisi yapilan farkli arastirmalarla da gösterilmistir. Çay türlerinin dünyada en sik görülen kanser türlerinden olan meme kanserine karsi da koruyucu olabilecegi son yillarda ulasilan bir bilgidir. Özellikle Japonya’da yapilan çalismalarda yesil çay tüketim miktarina bagli olarak I. ve II. fazda meme kanserlerinin tekrarlanma sikliginin azaldigi ortaya çikarilmistir.
Çayda bulunan kafein ve katesinlerin vücut agirligi ve enerji harcamasi üzerine etkileri bilinmektedir. Kafeinin insanlarda termogenezi uyardigi ve yag oksidasyonu yaptigi gösterilmistir. Yesil çayin anti-obezite etkisini arastiran bir fare çalismasinda, diyetlerine 4 ay boyunca, % 1- 4 arasi yesil çay eklenen disi farelerin besin aliminda, vücut agirligi kazaniminda ve yag dokusu toplanmasinda istatistiksel olarak anlamli farklar bulunmustur. Ayrica bu farelerin kolesterol ve trigliserit düzeyleri de düsük bulunmustur. Çalismanin en ilginç sonucu ise yesil çayin kilo vermeye dogrudan etkisinin oldugunu gösterebilecek serum leptin düzeylerindeki azalmadir.
Ancak çayin polifenol içerigi yüzünden besinlerle aldigimiz demirin emilimini olumsuz etkilendigi yani çayda bulunan ‘tanen’, demir’ le baglanarak demir emilimini azaltici etki gösterdigi uzun zamandir bilinen bir gerçektir. Demir gibi, emilimi çok sayida degisik faktöre bagli olan bir elementin eksikligi temel sebebi olarak çay ve kahve tüketimini göstermek çok dogru bir sonuç olmayabilir. Diyetsel önlemlere uyulmasi siyah çayin demir eksikligi anemisine neden olma ihtimalinin en aza indirilmesine yardimci olacaktir. Ilk olarak demir düzeyi düsük olan kisiler yemekten hemen sonra çay tüketmekten kaçinmalidir. Kimi yorgunlugunu atmak için; kimi içini isitmak için; kimi de yemekten sonra içecegi sigarasinin tadini daha çok çikartmak için yemekten sonra çayini yudumlamak ister. Ancak yemekler ile çay arasinda en az 1 saat fark olmasi, çayin demir emilimi üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmektedir. Buna ilaveten, hayvansal kaynakli besinlerle C vitaminin es zamanli tüketilmesiyle, çayin demir emilimi üzerindeki olumsuz etkileri azaltilabilir. Çayinizi açik, sekersiz ve limonlu tüketmeye özen gösteriniz. Eger sekersiz içemiyorsaniz çubuk tarçin ile aromalandirip basit seker ihtiyacinizi bastirabilirsiniz.
Siyah çayin kafein içerigi nedeniyle tüketim miktarinda dikkatli olunmalidir. Orta düzeyde kafein alimi, metabolizma hizini arttirmakla birlikte hafiza ve dikkat daginikligini engellemektedir. Çay haddinden fazla içilecek olursa, çarpinti, gögüs anjini, sinir bozuklugu, bas agrisi, sikinti, mide bulantisi, el titremesi, uykusuzluga ve kabizliga sebep verir. Bununla birlikte, çayin asiri tüketimi ile kafeinin diüretik etkisinden dolayi vücuttan su atimina sebep olacagindan bu dönemde vücudu susuz birakmamak için su tüketimi biraz daha arttirilmalidir. Siyah çayin suyun yerine geçmedigini bilmeli günlük 2-2.5 litre su içmeye özen göstermeliyiz.
Bitkiler sifa kaynaklaridir ve çogu hastaligin tedavisinde bitki çayi tüketimi önerilir. Asagida birtakim hastaliga iyi gelen bitki çaylari bulunmaktadir:
Soguk alginligi ve öksürük gidermek için: Adaçayi, ihlamur ve zencefil…
Bagisiklik sistemini güçlendirmek için: Ekinezya, zencefil, zerdeçal…
Ödem giderici: Kiraz sapi, yesil çay, beyaz çay…
Hazimsizlik için: Nane, rezene ve kisnis…
Uykusuzluk için: Papatya, melisa, lavanta…
Beyaz çay, çaylar içerisinde en kalitelisi, en nadide ve en az islem görmüs olanidir. Yesil çay ya da siyah çay gibi soldurma, firinlama, kurutma ve fermentasyon islemlerinden geçmez. Bu nedenle yüksek antioksidan içerir ve en saglikli çaylar arasindadir. Beyaz çay, yag yakici özelligiyle metabolizmayi hizlandirarak zayiflamaya yardimci olmaktadir.
Kisiye özel yeterli ve dengeli beslenme programiyla günde 3-4 fincan çay tüketiminin saglik üzerinde olumsuz bir etki olusturmayacagini, hatta kronik hastalik risklerinin azaltilmasinda etkin oldugunu söyleyebiliriz.
Beslenme ve Diyet Uzmani
Serap INCEDAL