Cinsellikte fizyolojisiyle psikolojisiyle toplumsal degerleri ve yeri ile diger ögretilenlerden çok farkli bir mesele degildir aslinda. Insan hayatinda, temel fizyolojik ihtiyaçlar arsinda yer alan ikincil öneme sahip bir dürtü olan cinsellik, insan yasaminin dogal ve insanlik tarihi kadar eski bir parçasidir. Ayni zamanda iletisimi arttiran, bedenin ve ruhun rahatlamasini saglayan en yakin olma hali en derin paylasimdir. Yasamda köklü bir yer tutan cinsellik çocuklara ögretilmesinde sikintilar olan en gizemli ve hassas konulardan biridir. Ana-babalar çogu zaman bu konuda ne yapacaklarini bilemezler. Çocukluk döneminde ögretilen ayip, yasak günah kavramlari eriskinlik döneminde cinsel islev bozukluklarina neden olabilmektedir. Çocuklara diger ögretilenler gibi cinselliginde varligi, gerçekligi, yönetilebilen bir dürtü oldugu, mahremiyeti, özelligi güzelligi ögretmek ana- babalarin sorumluluklari arasinda yer almaktadir. Çocuklara cinsel iliskinin bir sorumlulugu oldugunu mutlaka ögretmek gerekir. Cinsel iliski yaslarinin çok erkene inmesi, istenmeyen gebeliklerin olusmasi, çocuk-annelerin olmasi, cinsellik konusundaki bilgisizlikten, korku ve merakin yakin arkadasligindan gelmektedir. Gizemli olan konular merak edilir. Çocuklar meraklarini gidermeye çalisirken istenmeyen sonuçlarin çikmasina neden olabilirler. Bu sebeple bu konuda merek edilecek hiçbir seyin kalmamasini saglamak, mahremiyet gerektirdigini, özel bir iliski oldugunu vakti geldiginde kendisinin de bu özel yasami yasayacagi ama bunun için zamaninin gelmesi gerektigini ögretmenin ana-babalarin temel sorumluluklarindan bir tanesi oldugunu unutmamak gereklidir.
Çocuga cinselligin ögretilmesinde dikkat edilecek hususlar:
- Çocuk ana-babaya soru sorabilecek yakinligi hissedebilmeli,
- Çocuklara tuvalet egitimiyle beraber cinsel egitimde verilmeye baslanmali,
- Çocuklara ilk kazandirilacak duygu mahremiyet duygusu olmali,
- Cinsellikte mahremiyetin önemi çok küçük yaslardan itibaren ögretilmeli,
- Çocuklarin cinsellikle ilgili sorularina kizmadan, azarlamadan çocugun yas gurubuna uygun, açik anlasilir kisa cümlelerle sade bir dil kullanarak mutlaka cevap verilmeli, aksi takdirde çocuklarin cinsellikten korkarak eriskin yasamlarinda cinsel sorunlar yasamalarina sebep olunabilir, ayni zamanda çocuk merak ettigi bu gizemli konuyu uygun olmayan kaynaklardan beslenerek ögrenme yolunu tercih edebilir. Bu durumda çocuklarin ögrendikleri yanlis bilgilerle ve yönelimlerle cinsel tercihlerinden cinsel yasamlarina kadar her sey olumsuz etkilenebilir.
- Çocuklarin cinsellikle ilgili sorulari yanitlanirken çocugun yas gurubuna uygun kelimeler seçilmeli ve çocugun sordugu kadarini cevaplamaya özen gösterilmelidir, ayni zamanda çocuk sorusunun cevabindan tatmin olmalidir. O cevapla çocuk bu meraki gidermis olmali baska kaynaklara ihtiyaç duymamalidir.
- Çocuklara sorulari ile ilgili gerçek cevaplar verilmelidir. Çocugun ben nereden geldim nasil oldum sorularina alisilagelmis dereden tuttuk, leylekler getirdi, hastaneden doktor amca verdi, bebek satan magazadan aldik gibi asilsiz, gerçek disi cevaplar vermek çocugun ana-babaya güvenini sarsar. Bu çocuk ergenlige geldiginde durumun ana-babasinin açikladigi gibi olmadigini anlayinca ögrenme kaynagini degistirmesine, bu da istenmeyen ve kontrol edilemeyen yine gerçek disi bilgilere erismesine neden olur.
Çocuklarda Cinsel Egitim
- 05 Ocak 2013, 00:00
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi