Ülkemizde uygulanan egitim sistemi, ögrencilere kullanacaklari bilgileri edinme ve bu edinilen bilgileri kullanma yeteneginin kazandirmasina, sadece meslek liselerde olanak veriyor.
Bu okullarin disinda kalan ögrencilerimiz, bilgi edinme yerine, bilgi ezberleyerek, bilgi hamalligi yapmis oluyorlar.
Bu durumun yarattigi olumsuzluklari ortadan kaldirmak gerekirken, bir de çocuklarin bes yasinda okullara alinmasi baslatildi.
Bes yasindaki bir çocugun en önemli gidasi, oyundur. Oyundan soyutlanan bu çocuklara tablet bilgisayarlar dagitilmaya baslanildi. Çocuklar almalari gereken oyun gidalarini, tablet bilgisayarlari oynayarak giderecekler. Bunlar niçin yapiliyor? “Dindar bir nesil yetistirmek için mi, yoksa bir neslin zamanini yok etmek için mi?” Bu soruyu, egitimde, on bir yilda ne yaptigi belli olmayan ve hala arayislar içinde olanlara soruyorum.
Bu soruyu sormam da son derece yerinde ve gerekli, söyle ki:
PISA’ nin(Uluslararasi Ögrenci degerlendirme Programi) 2012 yili degerlendirmesinde, atmis bes ülke içinde Türkiye,
Fen Bilimlerinde : 43
Matematikte : 44
Okuma yeteneginde : 42
Genel Toplam da : 45
Sirada yer almaktadir, iste egitimdeki gerçekligimiz. Acaba degerli velilerimiz ve de gece gündüz ögrencisini yetistirmek için çirpinan ögretmenlerimiz, egitimdeki bu gerçekligimizi biliyorlar mi, acaba veliler çocuklarini, ögretmenler ögrencilerini ne derece taniyorlar?
Istihdami bu tablo çerçevesinde yetisen insanlarimiz ile mi gerçeklestirip, dünyanin onuncu ülkesi olacagiz, öyle mi?
Degerli velilerimiz ve ögretmenlerimiz, çocuklarimizi taniyalim; bu tablo, sosyal sermayemizin ve moral degerlerimizin kaybolma yolunda oldugunu gösteriyor.
Tepedekiler türbanla, Misir’la, Suriye’yle ugrasacaklarina; biraz da çocuklarimizin gelecegi için zaman ayirsalar, olmaz mi?
Hani dershaneler kapatiliyordu, ne oldu?
Bunlar, aba altindan sopa gösterilen siyasi manevralar midir veya yerel seçimler için ortaya atilan ve ipe un serme politikalari mirdir?
En kisa zamanda üniversite giris sinavlarina son verilerek , ögrenciler dershane sarmalindan kurtarilmalidirlar...
Hükümetler, egitimden ellerini çekmelidirler…
Ilkokullar ve ortaokullar, tekrar ilkögretim olarak birlestirilmelidirler…
Ilkögretim kurumlari, bir komisyon tarafindan yönetilmelidirler…
Hükümetler, sadece bu okullarin maddi gereksinimlerini karsilamali ve bu maddi harcamalar Sayistay tarafindan denetlemelidirler…
YÖK, kaldirilmalidir…
Üniversiteler, bilimsel, yönetsel ve maddi özerklige kavusturulmalidirlar…
Ortaögretim kurumlari, üniversitelere baglanmalidirlar…
Böylece,
Ülkemizin gelecegi için, acilen bilim, sanat ve teknoloji üretilerek, bilgi ve bilim devrimlerini yapip, çagimiza biz de variz demeliyiz.