“Denize düşen yılana sarılır,” misali: bitmişliğin, tükenmişliğin veya metal yorgunluğun içinde olan AKP, 2002 seçimlerinde partilerini baraj altında bırakan MHP lideri Bahçeli ve önceleri DYP lideri olan Çiller’den medet umar duruma geldi. İşte AKP’nin geldiği nokta bu…
Bu nokta, AKP’nin bitmişliğini ve tükenmişliğini gösteren noktadır, adeta… AKP’nin yetkili kişilerinin, bağırıp çağırması, etrafı suçlaması, kişilere ve kurumlara iftira atması, sürekli olarak nefret ve şiddet dilini kullanması, bitmişliğin ve tükenmişliğin oluşturduğu travmanın sonucu mudur?
MHP, bir zamanlar Demirel’in, bir zamanlar da Ecevit’in sayesinde siyasete tutunabildi. Şimdi ise AKP’nin kanatları altında önüne gelene bağırıp çağırarak, varlığını sürdürmeye çalışıyor.
AKP ise metal yorgunluğu arkasına sığınmaya çalışan, bir parti durumunda! Yani “takke düştü kel göründü.” Öyle ki, MHP olmadan AKP’nin durumu ne olurdu acep? Sorusu günden güne çoğalmakta…
İşte bu iki parti, devletin beka sorunu olduğu iddiasını ortaya atarak, bir Cumhur İttifakı oluşturdular. Böylece “tencere yuvarlandı kapağını buldu.” Tencere ile kapak buluşup Cumhur İttifakını oluşturdular da; bunlar, bu ülkeye ve bu topluma ne verebilecekler? Asıl sorun bu…
Cumhur İttifakı, demokrasi rejiminin uygulandığı parlamenter sistemi isteseydi; meclis çalışmalarından vaz geçip yasama, yürütme ve yargı güçlerini tek elde toplayan tek adam rejimi olan otokrasi rejimine geçmezlerdi.
Durum böyle iken; Cumhur İttifakı, meclise girmek için vatandaşlardan neden oy istiyor?
Cumhur İttifakına oy yok, mecliste yer yok…
Parlamentoyu alan, Cumhurbaşkanlığını da alır…
Sloganları, çoktan atılmaya başladı, bile…
Görsel medyada tartışılan bütün anketler, 24 Haziran seçimlerinde, Cumhurbaşkanının birinci turda seçilemeyeceği ve ikinci tura kalacağı; buna karşın, parlamentoda HDP ve Millet İttifakı’nın çoğunluğu sağlayacağı göstermektedir.
Bu durumda: ikinci turda, Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin, öne çıkan cumhurbaşkanı adayını destekleme yönünde ilke kararları aldıkları ve HDP’nin de bu yönde kararını bildirdiğini dikkate aldığımızda, Muharrem İnce ya da Meral Akşener’in cumhurbaşkanı olması güçlü görülüyor.
Parlamento da çoğunluğu sağlayamayan ve cumhurbaşkanlığı da kazanamayan Cumhur İttifakı’nın ülkeye ve topluma verebileceği herhangi bir hizmeti olur mu? Bu durumda da Cumhur İttifakı çökmüş olmaz mı?
Cumhur İttifakı çöktüğü gibi ANAP gibi DYP ve benzer partiler gibi tarihe gömülmüş de olurlar, görüşündeyim…