Bir devlet yönetim sekli olan Cumhuriyetimiz, demokratik ve laik bir nitelige sahiptir. Egemenligin kaynagi halktir. Halk, anayasada belirtilen kurumlari araciligi ile egemenligini kullanir. Devlet baskanlari olan Cumhurbaskanlari ve üst düzey yöneticiler, halkin özgür oylariyla belli süreler için görevlere gelirler.
Kurtulus Savasimiz sirasinda: halk egemenligine dayali olarak TBMM kurulmus, yeni bir anayasa olusturularak siyasi cografyasi Misak-i Milli olan, egemenliginin halka dayandigi ve kurucu asli unsuru Türk olan ve adi henüz konulmamis yeni bir devlet kurulmustur.
1 Kasim 1922 tarihinde, saltanatin kaldirilmasi ile Osmanli Devleti’ne fiilen son verilmis, 1923’de hükümet kurulmasi asamasinda olusan sorunlar karsisinda: 1921 tarihli anayasada degisiklige gidilerek 29 Ekim 1923 günü Cumhuriyet ilan edilmistir.
Cumhuriyetin ilani ile: yeni Türk devletinin adi belirlenmis, kabine hükümetleri sistemine geçilmis, devlet baskani Cumhurbaskani olmustur.
Cumhuriyet yönetimi, sadece bir devlet yönetim sekli degildir. Bizleri padisah kullugundan vatandaslik kimligine tasimis, ayrica, ümmet konumundan ulus konumuna getirmistir. Cemaatler seklinde olan örgütlenmemiz, “Üniter Devlet” ve “Ulus Devlet” biçimine dönüsmüs ve devlet kurumlarimiz, bu ilkeler çerçevesinde olusturulmustur.
Cumhuriyetle birlikte ulusça topyekûn bir kalkinma hamlesi baslatilmistir. Uçak fabrikasi, lokomotif fabrikasi, petrol rafinerileri, otomobil fabrikalari sayabilecegimiz baslica sanayi kuruluslaridir.
Tarimda: teknolojinin kullanimi ile birlikte üretimde verimlilik yogun bir sekilde artmis, kirsal kesimde tarim disi kalan insan gücü büyük yerlesim birimlerine göç ederek anakentler olusmustur. Bu durum, sanayinin ihtiyaç duydugu emegi karsilamistir.
Insani ve toplumu kucaklayan egitim, kültür, sportif vb. alanlarda da potansiyel biçimde gelismeler görülmüstür.
Küresellesen dünyamizda, bilgi toplumunu yasarken: büyük insan Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettigi gençligimize inancimiz ve güvenimiz sarsilmaz bir sekilde sürmektedir.
Gençligimiz,
Aklin ve bilimin rehberliginde yorulmadan ve durmadan çalisarak, üreterek çagi yakalayacak ve böylece toplumsal refahi ve gönenci yakalayacaktir.
Gençligimiz,
Devletimizin demokratik, laik, sosyal hukuk devleti niteliginden ABD’nin küresel oyunu olan “Ilimli Islam Cumhuriyeti”ne ve üniter ve ulus devlet yapisindan baska sekillere dönüstürülmesine izin vermeyecektir.
Bu duygu ve düsünceler içersinde, “Cumhuriyet benim en büyük eserimdir” diyen büyük insan Atatürk’ü bir kez daha sükran, minnet ve rahmetle aniyorum.
Cumhuriyet Bayramimiz kutlu olsun diyorum.
Saygilarimla.