İlk duyduğunuzda kulağa çok hoş geliyor değil mi? Acaba yeni bir şey mi buldular, çığır mı açtılar? Yeni bir içecek, yeni bir ilaç... Aksine hayır, bu zaten hep var olan, olması gereken bir şeydi. Ama size yanlış anlattılar. Sizi saatli beslenmeye, gününüzü ara öğünlerle doldurmaya, erkenden kahvaltı yapmaya zorunlu hale getirdiler.
Sonunda ne mi oldu? Psikolojiniz etkilendi, mutsuz oldunuz. Tamam belki kilo verdiniz ama 'diyet' dediğimiz o sevmediğimiz kelime illa ki bir yerde bitmeye, bitirilmeye mahkum olduğu için bitirdiniz ve aniden verdiğiniz kiloları geri aldınız. Hatta belki de fazlasını. Peki tamam da olması gereken ne? Diyetisyeniniz sizin programınızı belirlerken sizi, hayat akışınızı dinlemeli. Siz de kendinizi diyetisyeninize çok iyi ifade edebilmelisiniz. Nerede, ne zaman bulunuyorsunuz, orada ne yiyip içebilirsiniz, ekonomik ve sosyal durumunuz, beslenme davranışınızdaki bozukluklar gibi kavramlar programınızı belirlememizdeki baş faktörler. Tüm bunlara göre size çıkan beslenme programı, 3 öğün de olabilir, 4 öğün de 6 öğün de 16 öğünde olabilir. Bu işte tek sabit bir doğru yok. 6 öğün,3'ü ana,3'ü ara öğün olacak şekilde yapacaksın şu saatte şu bu saatte bu gibi. Bunlar maalesef kişiye özel olmuyor. Bunlar klasik diyet listeleri oluyor ki bu bizi sağlıklı ve sürdürülebilir başarıya götürmez.
Mutlu Diyetisyenlil
Diyetisyen Ali Habacı
Birtat Lokantası Üzeri
0 506 888 21 63 - 0 338 212 30 84