“Ağustos ayı tarihimiz açısından zaferlerle dolu bir aydır”
Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Alaattin Uca’nın konuşmacı olduğu konferans saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Doç. Dr. Alaattin Uca, Türk tarihinin altın sayfalarından pek çoğunun Ağustos ayında yazıldığını hatırlatarak; tarihimizin dönüm noktalarından olan Malazgirt Savaşı, Otlukbeli Savaşı, Çaldıran Savaşı, Mercidabık Savaşı, Belgrad’ın Fethi, Mohaç Savaşı, Kıbrıs’ın Fethi, Erzurum Kongresi, Sakarya Meydan Savaşı, Büyük Taarruz, İkinci Kıbrıs Barış Harekâtı, Fırat Kalkanı Harekâtı ve Pençe-3 Operasyonu ile ilgili bilgiler paylaştı. Doç. Dr. Uca, “Bu büyük zaferlerden dolayı Ağustos ayı zaferler ayı olarak anılmaktadır. Bu zaferlerin her birinin ayrı bir önemi ve özelliği bulunmaktadır.” dedi.
“Bu zaferle Türk Milleti kayıtsız ve şartsız egemenliğini eline almıştır.”
Hayaller peşinde koşan istilacı ordular ve sömürgeci milletlerin günü geldiğinde kendi varlıklarını tehlikeye atacaklarını vurgulayan Doç. Dr. Uca konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tarihte bunun örneklerinden biri de Yunanlar ve Yunan ordusudur. Sömürgecilerin vaatlerine kanarak kendilerini tehlikeye atmışlardır. 30 Ağustos Zaferi, İzmir’in işgaliyle başlayıp Ankara yakınlarına kadar gelen Yunan ordusunun 26-30 Ağustos 1922 tarihlerinde Anadolu’nun bağrında imha edilmesinin adıdır. 26 Ağustos’ta başlayıp 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başkomutanlığında zaferle sonuçlanan bu savaş Türk tarihinin dönüm noktalarından biridir. Bir milletin ruhu elde edilmedikçe, bir milletin azim ve iradesi kırılmadıkça o millete hâkim olunamayacağı bu zaferle anlaşılmıştır. Bu zafer Türk devletinin, yeni Türkiye Cumhuriyetinin temelini sağlamlaştırmıştır. Dumlupınar’da akan kan ve verilen şehitler devletimizin ve cumhuriyetimizin koruyucuları olmuştur. Bu zaferle Türk milleti kayıtsız ve şartsız egemenliğini eline almıştır.”
Doç. Dr. Uca konuşmasını şöyle tamamladı: “30 Ağustos Zafer bayramının 100. yıldönümünü kutladığımız bu günde Sultan Alparslan’dan Atatürk’e, Atatürk’ten günümüze bu millet, bu devlet, bu vatan ve bu bayrak için canını ve kanını ortaya koyan bütün şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Gazilerimizden de vefat edenleri yine rahmetle, hayatta olanları da minnetle ve şükranla anıyoruz.”
Konferans, hediye takdiminin ardından sona erdi.