KMÜ Atatürkçü Düsünce Ögrenci Toplulugu tarafindan organize edilen ve Üniversitenin Saglik Kültür Spor Dairesi Konferans Salonunda gerçeklestirilen panel, Egitim-Is Sendikasi Üyesi ve Ankara Üniversitesi Tip Fakültesi Halk Sagligi Anabilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltik ile Atatürkçü Düsünce Dernegi Karaman Subesi Baskani Mahmut Demir tarafindan verildi.
“Bir toplumun en degerli varligi, yetismis insan gücüdür”
KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen ile üniversite personeli ve ögrencilerin takip ettigi panelde ilk olarak Mahmut Demir söz aldi. “Ben Karamanliyim ve Karamanoglu Mehmetbey Üniversitesinin hizli degisimini görmek beni mutlu ediyor. Mezunlarimizin ileride Türkiye genelinde bilim, sanat ve kalkinmamiza büyük katki saglayacagina inaniyorum.” diyerek sözlerine baslayan Demir, egitim sistemlerinin ‘nasil bir birey ve nasil bir toplum’ sorunsallari üzerine kuruldugunu söyledi. Demir, egitim sistemi planlanirken ülke menfaatini bireysel menfaatinin üzerinde tutan bireyler yetistirmenin hedeflenmesi gerektigini belirterek “Bir toplumun en degerli varligi, yetismis insan gücüdür.” dedi.
Demir, “Medeniyet günesinin Türkiye’den dogdugu, ulusal degerleri evrensel degerlerle bütünleyen bir egitim vizyonu gelistirmeliyiz.” temennisiyle sözlerine son verdi.
“Egitim planlamasi, bilimsel politikalarla yapilmalidir”
Prof. Dr. Ahmet Saltik ise egitimin temel amacini, ‘insan gücümüzü hiçbir ayrim yapmadan donatarak çagdas dünyada yarisabilir düzeye getirmek’ seklinde açikladi. “Olaganüstü yarismaci bir dünyada insanimizi nasil rekabet edebilir duruma getirecegiz sorusu egitimin temel problemidir. Bu, stratejik bir konudur. Çünkü insan gücü planlamasi gerektirir.” diyen Prof. Dr. Saltik, “Yarismaci yapinin her geçen gün ivme kazandigi dünyamizda egitim planlamasi bilimsel politikalarla yürütülmelidir. Bu konu tipki milli savunma, dis politika gibi ulusal ve milli bir politika olmali ve siyasi gündemin disinda tutulmalidir.” açiklamasinda bulundu.
Prof. Dr. Saltik, 21. yüzyilda egitimin üçlü sacayagini ‘geçerli bir meslek, ek bir yabanci dil ve iletisim becerileri’ seklinde siraladi. Son günlerde sayilari hizla artan ve ‘istihdam garantili’ etiketiyle insanlara sunulan ‘egitim danismani, organizatör, KOBI koçu’ gibi mesleki kurslara dikkat çeken Saltik, “Bunlar üniversitelerde karsiligi olmayan postmodern egitimler. Eger kurslar bu sekilde insanlara meslek edindiriyorsa o zaman üniversitelerin islevi nedir?” sorusunu yöneltti.
“Bir ülkenin egitim politikasinin ruh-u revani üretim olmalidir”
Charles Darwin’in “Bilim ve sanat bir kusun iki kanadi gibidir. Iki kanadini kullanan toplumlar uçar ve özgür olur. Uçamayanlar ise tavuk olurlar. ‘Tavuk toplum’, önüne atilan
bir avuç yemi gagalarken, arkadan yumurtalarinin alindiginin farkinda bile olmaz.” sözünü hatirlatan Saltik, “Ürettiginizi baskalarinin çalmasini istemiyorsaniz siz de uçabilmelisiniz.” dedi.
Prof. Dr. Saltik, “Bir ülkenin egitim politikasinin ruh-u revani üretim olmalidir” diyerek “Üreten ve üretim yönetimini planlayan insan yetistirmek temel hedefimiz olmali.” seklinde konustu. Türkiye’de daha az egitim alanlarin daha yüksek oranda istihdam edildigine dikkat çeken Saltik, üniversiteler için egitim-ögretim planlamasi yapilirken Milli Egitim Bakanligi, Yüksekögretim Kurulu (YÖK) ve Devlet Planlama Teskilatinin (DPT) koordinasyon içinde bulunmasi gerektiginin altini çizdi.
Prof. Dr. Saltik, asiri nüfus artisi olmayan ve önümüzdeki 35-40 yil daha dinamik bir dengede bulunacak olan Türkiye’nin, ‘demografik firsat penceresi’ seklinde adlandirilan konumda yer aldigini belirterek “Türkiye’de nüfus planlamasi rasyonel ve bilimsel yapilmalidir. Çünkü nüfus planlamasi, saglik ve egitim planlarini da yakindan ilgilendirmektedir.” dedi. Saltik, ülkemizde Ulusal Demografi Kurultayi ve istihdam kongreleri düzenlenmesi temennisinde de bulundu.
Panelistlere plaket verilmesinin ardindan etkinlik sona erdi.