Aslan: “Karaman Sendikalı Dünyanın Çok Fazla Uğramadığı Bir İl

Hak-İş Konfederasyonu’na bağlı Öz Gıda-İş Sendikası’nın organize ettiği iftar yemeği Biskot Bisküvi bahçesinde verildi.

Aslan: “Karaman Sendikalı Dünyanın Çok Fazla Uğramadığı Bir İl
İftar yemeğine Vali Süleyman Tapsız, Karaman Belediye Başkanı Ertuğrul Çalışkan, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, Pladis Şirketi Türkiye Başkanı Mete Buyurgan, Hak- İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, daire müdürleri, yerel ve ulusal medya temsilcileri ile fabrika çalışanları katıldı.
Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan iftar programında, yemek duasının yapılmasının ardından Pladis Şirketi Türkiye Başkanı Mete Buyurgan, Biskot fabrikasının, dünya genelinde 13 ülkede 36 fabrikada 26 bin çalışanıyla faaliyet gösteren Pladis şirketinin önemli bir üyesi olduğunu belirtti. Buyurgan ayrıca Biskot bisküvi fabrikasının Karaman'da Öz Gıda İş Sendikasının örgütlendiği ilk fabrika olduğuna dikkat çekti.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Uslu, “Karaman, sendikalı dünyanın maalesef çok fazla uğramadığı bir ilimiz. Hak İş Konfederasyonunun Genel Başkanı ve bir Karamanlı olarak bunun hep üzüntüsünü yaşadım. Organize Sanayi Bölgemizdeki büyük tesisleri binlerce çalışanı görünce hep imrendim. Buralarda keşke çalışanlar sendikalı olsa, toplu sözleşme yapabilsek, işçi-işveren ilişkilerini birlikte dayanışma içerisinde bir kardeşlik hukukuyla sürdürebilsek diye çok imrendiğim ve çok fazla hayal ettiğim bir şeydi. Ülker grubunun Karaman’a adım atmasıyla bütün bu hayallerimizin gerçekleşeceğine ait beklentilerimiz çok yükseldi. Ak Gıda başta olmak üzere bugün avlusunda iftar açtığımız Biskot’un çalışanlarının sendikalı olmasının çok da kolay olduğunu düşünmeyin. Ülker’in bir dünya şirketi olarak bütün dünyadaki işyerlerinde büyük ölçüde sendikalaşmanın olduğunu biliyoruz. Türkiye’de de nerede bir Ülker ve Yıldız grubunun işyeri varsa, bilin ki orada sendikalı dünyada var oluyor. Aslında çağdaşlaş endüstriyel sisteminin olması gereken bir durum bu. Bütün dünyada da bu böyledir. Uluslar arası şirketler çalışanlarını sendikalaşmaları konusunda teşvik ediyor. Maalesef benim ülkemde bu sıra dışı olarak değerlendiriliyor. Karaman’daki yatırımlarıyla beraber Karaman’ın sendikalı dünyayla tanışmasına vesile oldunuz. Ülker grubuna teşekkür ediyorum bu açıdan. Burada arkadaşlarımız yapılan toplu iş sözleşmesiyle Türkiye’nin ve dünyanın en yüksek ücretlerini almıyorlar elbette. Sektörün şartlarını dikkate alarak, fabrikamızın, işletmemizin şartlarını dikkate alarak ve geleceğimizi inşa etme noktasındaki sorumluluğumuzu dikkate alarak bir toplu sözleşme imzaladık. Ama biliyorum sizde farkındasınız ki ilk yaptığınız toplu sözleşme ile bile daha önceki sisteme göre ne kadar farklı bir durum olduğunu öğrendiniz. Bu sendikal dünya sadece Biskot için değil, Karaman’daki bütün sanayi işyerlerindeki çalışanlarımızı da etkiledi. Arkadaşlarımızın toplu sözleşme ile elde ettiği sosyal hakları, ekonomik hakları, ücretlerindeki farklılıklar, performansı ve üretimi esas alan yeni sendikal anlayış inşallah burada güçlenerek devam edecek. Burada yaklaşık 2 bin 500 arkadaşımız Öz-Gıda İş Sendikalı oldular. Onlara bizim büyük sorumluluklarımız var. Veballerini üzerlerimize aldık. Onların haklarını, hukuklarını sonuna kadar kullanmaları için bizim büyük bir sorumluluğumuz var. Ama başka bir sorumluluğumuz daha var. Bu işletmenin ayakta durması gerekiyor. Biskot’un daha güçlü olması gerekiyor. İhracat pazarındaki yerini, rekabet gücünü artırmamız, kaliteyi, verimliliği artırmamız ve bütün bunlarla beraber buradaki çalışanların sayısını da artırmamız ama aynı zamanda çalışanların hayat şartlarını da yükseltmemiz gerekiyor. Hepsiyle beraber sorumluluğumuz var. Dikkat ederseniz sadece ücret ve haklarımızdan bahsetmiyorum. İşletmenin geleceğini de düşünüyorum. Eğer Biskot’ta bacalar tütmez, bantlar çalışmazsa bize de iş yok. Onun için bantların dönmesi gerekiyor, bacanın tütmesi, kazanların kaynaması gerekiyor. Üretim yapacağız ki bizde üretimden payımızı alacağız. Bu yeni sendikal anlayışı bütün Türkiye’ye ulaştırmak zorundayız. Karaman’daki diğer tesislerimizi ziyaret ettik. Onlara Hak-İş’in sendikal anlayışını izah etmeye çalıştık. Onlarda anlattıklarımızı çok sıcak karşıladılar. Umut ediyoruz ki Biskot’taki bu kardeşlik hukukunu, bu işçi-işverenle birlikte oluşturduğumuz bu dayanışma anlayışını diğer işyerlerimize de yaygınlaştırmış olalım. Bu anahtarı iyi kullanırsak ben işletmelerin sendikacılığa karşı değil, sendikalı dünyayı teşvik edeceklerini düşünüyorum. Sayın başkanımız bu sırrı çözmüştür. Bunun farkındadır onun için sendikalaşmadan rahatsız olmadan sendikalaşmayı yaymamız konusunda bizlere hep destek olmuşlardır. Eğer bugün Hak-İş bu noktadaysa, Öz-Gıda İş Sendikamız bugün gıda iş kolunun en büyük sendikası olmuşsa burada bu grubun çok büyük katkısı, payı var. Onun için ben Ülker grubu ile çalışmaktan, grubun lideri başkanı Sayın Murat Ülker’le birlikte olmaktan, beraber aynı işletmenin ortağı olmaktan büyük gurur duyuyorum. Bundan dolayı da bugün buraya teşrif ettiler. Bir Karamanlı olarak ayrıca büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Grubun bütün yetkililerine tekrar hoş geldiniz diyorum. Umuyorum Karaman’da grubumuzun yeni yatırımlar yapmasını arzu ediyoruz. Çünkü Karaman gerçekten nüfusunun ve coğrafyasının cesametinin çok üzerinde bir anlam ifade ediyor. Alt yapısını büyük ölçüde tamamlamış. Çok ciddi şekilde alt yapı yatırımlarını artık sonuçlandırma aşamasına gelmiş bir ilimiz. Burada da yatırım yapmanın keyfini, avantajlarını yakından tanıdıklarını düşünüyorum. Karaman’a daha çok yatırım arzu ediyoruz. Daha çok çalışanların olmasını arzu ediyoruz” dedi.
Vali Tapsız konuşmasında; "Karaman'da üçüncü günüm. Türkiye'nin hatta dünyanın gündeminde olan Türkiye Suriye sınırında bulunan Kilis şehrinden geldim. Kilis' de ortam biraz daha farklıydı. Orada da Suriyeli kardeşlerimize hizmet etme, onların dertleriyle dertlenme imkânını bulduk. Kilis ilindeki iftarlar çok daha farklıydı. Ensar ve muhacir sofraları kuruluyordu. Karaman' da ise işçi ve işveren ve devlet bir arada, çok güzel bir ortam. Ben öncelikle hepinizi sevgi ve saygıyla selâmlıyorum. Ramazan ayında baktığımızda ülkemizde ve İslâm âleminde, aynı inanç ve duygu etrafında insanların birleştiğini, kenetlendiğini ve bütün İslâm âleminde muhteşem bir atmosfer yaşandığını görüyoruz. Özellikle bütün İslâmâleminde genç ile yaşlının güçlü ile zayıfın, kadın iş erkeğin, zengin ile fakirin, birlikte olduğu kenetlendiği kucaklaştığı, özellikle Ramazan ayında insanların hoşgörüyü öğrendiği, sabrı sabretmeyi öğrendiği, affetmeyi öğrendiği muhteşem bir ayı yaşıyoruz. Özellikle bu ayın birliğimize beraberliğimize, huzurumuza vesile olmasını temenni ediyorum. Bu akşam bizlerin bir arada olmasını sağlayan Ülker ailesine teşekkür ediyorum. İlimize yaptıkları yatırımlardan dolayı kendilerine bütün Karamanlı hemşerilerimiz adına teşekkürlerimi sunuyorum. Bundan sonra da yatırımlarının artarak ilimizde devam etmesini temenni ediyorum. Burada bulunan değerli konuklarımıza, misafirlerimize ve kardeşlerimize afiyet olsun diyorum.  İnşallah sağlıkla, sıhhatle ve ağız tadıyla bayrama erişmemizi Cenab-ı Hak'tan temenni ediyorum” dedi.

Güncelleme Tarihi: 17 Haziran 2016, 17:45
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284