Karaman Sivil Toplum Kuruluşları tarafından, Hamas Lideri İsmail Haniye’nin öldürülmesini protesto etmek, Gazze’nin sesi olmak için yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe, kurum ve kuruluş amirleri, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar katıldı.
Yürüyüşten ‘Siyonizme karşı omuz omuza, şehitler ölmez vatan bölünmez’ sloganları atıldı. Araboğlu Cami’den başlayan yürüyüş Aktekke 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda sona erdi. Yürüyüşün ardından Karaman STK Platformu adına Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Recep Kaya, basın açıklaması yaptı. Kaya yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu
Varıp eşiğine alnımı koydum
Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu
Gözlerim yollarda bekler dururum
Nerde kardeşlerim diyordu bir ses
İlk Kıblesi benim ulu Nebi’nin
Unuttu mu bunu acaba herkes.”
Bugün burada Şehid İsmail Heniye’nin vasiyetini yerine getirmek, eylem çağrısına icabet etmek, siyonizmi lanetleyip, tarihin en büyük imtihanını veren Gazzeli kardeşlerimizin sesi olmak için toplandık.
Siyonist İsrail rejimi 7 Ekim’den bu yana Gazze’de insanlık tarihinin en korkunç soykırımını gerçekleştiriyor. 40 bin kardeşimizi alçakça katletti, 100 binden fazla kardeşimiz de yaralı. Gazze şeridinde ayakta kalmış tek bir şehir, tek bir mahalle kalmadı. İnsanların sığınabilecekleri tek bir güvenli nokta bile yok.
Gazze’de daracık bir alana hapsedilmiş üç milyon insan, bütün insanlığın sessiz bakışları arasında yaşanan soykırımda, çaresizce sıranın kendilerine gelmesini bekliyor.
Mazlum ve masumlar faşist ABD’nin Siyonistlere verdiği silahlarla havadan, karadan, denizden bombalanıyor. Ağızlarından insan hakları sözünü düşürmeyen İngiltere, Fransa, Almanya gibi birçok batılı ülkeler soykırıma açık destek veriyor.
Siyonizmin hizmetindeki Batılı sermaye soykırımı finanse ediyor.
Küresel medya sansür, çarpıtma, dezenformasyonla soykırımı örtüyor, vahşeti gizliyor,
Küresel zalimler bir araya gelmiş Gazze’de planlı programlı bir soykırım uyguluyor.
Kundaktaki bebekleri, sokaktaki çocukları, camide ibadet edenleri, un kuyruğundaki aç insanları öldürüyorlar.
Meleklerin lanet okuduğu,
Şeytanların hayranlıkla izlediği bu alçakça, namussuzca vahşet karşısında BM çaresiz, BMGK ikiyüzlü, uluslararası toplum sessiz. sadece kaygılı…
Hitler Avrupa’sının, soykırımcı ABD’nin şımarık çocuğu İsrail öldürdükçe alkışlanıyor, daha çok öldürmesi için teşvik ediliyor.
Gazze kasabı, Hitler artığı katil Netanyahu, Nazi meclisinden farksız ABD Temsilciler Meclisi’nde konuşturulmakla kalmıyor, öldürdüğü çocuklar için dakikalarca ayakta alkışlanıyor.
Siyonist rejim, Sayın Cumhurbaşkanımızın haklı itirazları karşısında ABD’den aldığı bu güçle hadsizce, alçakça Cumhurbaşkanımızı ve onun şahsında milletimizi tehdit ediyor.
Bu kuru tehditlerle milletimizi ve Cumhurbaşkanımızı sindireceğini sanıyor. 15 Temmuz’da, Amerikan uşağı hain FETÖ karşısında kefeniyle milletin önünde dimdik yürüyen bir cumhurbaşkanını ve bu milleti, sizin tehditleriniz asla korkutamaz ve yolundan çeviremez.
Siyonist katiller, ABD’den aldığı güçle barış ve ateşkesin en büyük umudu olan asil bir lider, korkusuz bir mücahit, Gazze davasına ömrünü adamış İsmail Heniye’yi, gözlerimizi dolduran, bileklerimizi sıktıran ve yüreklerimizi kahreden elim bir suikastla şehit ettiler. Şehidimize Allah’tan rahmet, ümmetimize baş sağlığı diliyoruz. Onlar Heniye’yi öldürdüklerini sanıyorlar. Oysa bu dava, uğruna öldükçe daha da yücelecek.
Onlar, bu suikastlarla direnişi durduracaklarını
Filistin’in direncini kıracaklarını,
Özgürlüğe olan inancı yok edeceklerini sanıyorlar.
Ama yine yanılıyorlar ve yanıldıklarını gün gelecek görecekler.
Bütün dünya bilsin ki;
İsrail bizim için devlet değil terör örgütüdür ve bir terör örgütüne nasıl muamele edilmesi gerekiyorsa öyle muamele görmelidir.
İsrail, bizim için emperyalizmin tetikçisi, yağmacı gasp çetesidir.
İsrail, yalanın, alçaklığın, namussuzluğun örgütlü biçimidir.
Bunlar Firavunun zalimliği, Nemrudun kibri, Haman’ın azgınlığını miras alanlardır.
Bunlar İbrahim’in Musa’nın, İsa’nın ilahına savaş açanlardır.
Biz, onların ne kadar korkak olduklarını, ihanetle yoğrulmuş ruhlarını çok iyi biliyoruz.
Onlar ancak eman altında olanları öldürürler.
Savunmasızları, çocukları, kadınları, ihtiyarları, masumları katlederler.
Onlar ancak, hastaneleri ibadethaneleri bombalarlar!
Onlar sanıyor ki akıttıkları kan yanlarına kalacak
Sanıyorlar ki bu zulüm devranı böyle sürüp gidecek.
And olsun yanılıyorlar.
Akıbetleri diğer tüm zalimler gibi olacak.
Firavun gibi, Nemrut gibi, Hitler gibi olacak.
Vakit mi? Pek yakın!
And olsun biz bu hesabı kapatmayacağız!
Bebek katili vahşiler, soykırımcı Siyonistler, işbirlikçi emperyalistler
Döktükleri kanda boğulmadıkça durmayacağız!
ABD ve Siyonist işgal çetesi Filistin’den defolmadıkça susmayacağız!
Filistin toprakları Filistin halkınındır.
Bir çakıl tanesinde bile meşru bir hakkı olmayan,
Filistin’deki bir zeytin ağacı kadar bile tarihi olmayan İsrail,
139 ülkenin tanıdığı, başkenti Kudüs olan Filistin Devletinden defolup gitmelidir.
"Ebu Leheb öldü"diyorlar:
Ebu Leheb ölmedi,
Ebu Cehil, kıtalar dolaşıyor!
Ey katil İsrail
Ey soykırımcı ABD
Ey soykırımın işbirlikçileri
Mazlumun ahı sonunuz olacak.
İşlediğiniz suçlar yakanıza yapışacak.
Alçaklığınız adınızın başına yazılacak
Bin yıl da geçse soykırımla anılacaksınız.
Tutuşturduğunuz zulüm yangında kavrulacaksınız!
Siz de, yardakçılarınız da yenileceksiniz,
Direniş kazanacak, insanlık kazanacak.
Musalar kazanacak…
İnananlar kazanacak…
Bizler Karaman’dan bütün uluslararası topluma, dünyanın vicdanı kararmamış liderlerine sesleniyoruz:
Susmak vahşetin ortağı olmaktır.
Gazze’de yaşanan soykırım bir an önce durdurulmalıdır.
Derhal ateşkes sağlanmalı, ilaç ve gıda başta olmak üzere insani yardımın acilen önü açılmalıdır.
ABD ve diğer ülkelerin soykırıma silah desteği durdurulmalıdır.
Ve buradan insanlığın vicdanına sesleniyoruz:
Soykırımın durdurulması için bütün insanlık ayağa kalkmalı, meydanlar sokaklar caddeler “Özgür Filistin” sloganlarıyla inletilmeli, liderlere baskı yapılmalıdır.
Ve yine buradan İslam ülkelerine sesleniyoruz:
Gün; zulme, siyonizme, emperyalizme karşı bir olma, vahdet şuuruyla bir araya gelme, insanlığın sesini yükseltme, mazlumlara masumlara sahip çıkma günüdür.
“Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!”
Yapılan açıklamanın ardından Kur'an-ı kerim okunarak dua edildi.