Adana, Hatay, Osmaniye, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis, Aksaray, Konya, Niğde, Karaman, Nevşehir, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Ankara, Mersin ve ilçelerinde yerel yayın yapan medya kuruluşlarının yanı sıra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden de yerel ve ulusal gazeteleri bir araya getirildi.
Türkiye’nin önemli sosyal projelerinden birisi olarak kabul görmeye başlayan Kızkalesi Medya Günlerinde 16 il ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden yerel ve ulusal gazetecileri bir araya getiren etkinlikte, 9 üniversitenin iletişim fakülteleri akademisyenleri ve öğrencileri de yer aldı. 3 gün süren etkinlik kapsamında, basının sorunlarına ilişkin çalıştay ve özendirme yarışması yapılırken, deneyimli gazeteciler genç gazetecilere tecrübelerini aktardı.
Etkinliğin ilk gününde Kızkalesi Kilikya Otelde basın mensuplarıyla bir araya gelen Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, “Kızkalesi’nde siz değerli dostlarımızı ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Projenin birçok yönden amacı ve faydaları olduğunu belirten ve bu sayede Erdemli’nin tanıtımına da büyük katkı sunduklarının altını çizen Tollu, diğer taraftan yerel basının sorunlarını önemsediklerini ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek bir sosyal farkındalık projesi olarak bu projeye imza attıklarını vurguladı. Erdemli Belediyesi'nin hiçbir ayrım yapmadan toplumun her kesimine yönelik hizmetler ürettiğini kaydeden Tollu, “Bu proje sayesinde, iller arasındaki gazetecilerin tanışıklıkları artıyor. Üniversitelerin iletişim fakülteleri ile yerel gazeteciler arasında bir köprü kuruyoruz. İlçemizi ve ilimizi tanıtıyoruz. Hiç üşenmeden il il gezip Erdemli’mizi, projemizi anlatıyor, gazeteci dostlarımızı, akademisyenlerimizi davet ediyoruz. Cemiyet başkanlarından üniversitelerimize kadar, gazeteci dostlarımızdan ulusal medya mensuplarına kadar, çalışma arkadaşlarımızdan emek veren herkese tek tek teşekkür ediyorum. Gazeteci dostlarımızın sorunları bizim de sorunumuzdur. Bundan sonra daha da büyüyerek bu projenin sürdürülebilirliğini sağlayacağız ve herkese de örnek olacağız" diye konuştu.
Projeyle ilgili bilgiler veren Erdemli Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Adem Arslan, bu projenin geçtiğimiz aylarda Mahalli İdareleri Geliştirme ve Destekleme Merkezi (MİARGEM) tarafından gerçekleştirilen belediyeler arası proje yarışmasında Türkiye 4.'sü olduğunun altını çizerek, projenin çok yönlü bir proje olması ve Türkiye’de kapsamı itibariyle ilk defa yapılıyor olmasından dolayı çok önemli olduğunun altını çizdi. Bu yıl 16 ilin ve 9 üniversitenin katılım gösterdiği projenin çalıştay sunumlarını 5 akademisyenin yaptığını, ayrıca yarışma seçici kurulunun da 11 akademisyen tarafından oluşturulduğunu belirten Arslan, projenin son derece prestijli olduğunu savundu. Projenin her sene büyüyerek genişleyeceğini ifade eden Arslan, “Belediye Başkanımızın desteği ile önümüzdeki yıl il sayısını ve yurt dışı katılımcı ülke sayısını arttırarak projeyi uluslararası boyuta taşıyacağız” ifadelerini kullandı.
Etkinliğin ilk günü akşamı Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Tülay Avşar, Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Filiz Yıldız, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Canay Umunç ve Mersin'de yayımlanan Türkiye'deki tek günlük kadın gazetesi "Kadın"ın Genel Yayın Yönetmeni Zeliha Akkuş'un konuşmacı olarak katıldığı panel yapıldı. Paneli, Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Aslıhan Doğan Topçu yönetti.
Panelistlerden Tülay Avşar sağlık iletişimi ve kadın üzerinde dururken, medyada "mülteci" yerine "geçici koruma statüsündeki Suriyeliler" ifadesinin kullanılmasını istedi.
Filiz Yıldız, kadın odaklı habercilik yaparken haber dilinde saptadığı sorunlardan örnekler verdi. Şiddet haberlerinin egemen değerlerle inşa edildiğini ve kalıp yargıların dolaşıma sokulduğunu söyleyen Yıldız, kadına yönelik şiddetin, tiraj kaygısıyla sansasyon amaçlı kullanıldığını belirtti.
"Şiddetin pornografisi yapılıyor" diyen ve örnek gazete manşetleri gösteren Yıldız, bazı tanımlamaların da şiddeti sıradanlaştıran ifadeler olduğunu anlattı.
Konuşmacılardan Canay Umunç, Türkiye'de kadına yönelik fiziksel ve cinsel şiddetin kanıksandığını, bu yüzden medyada daha çok kadın cinayetlerinin yer aldığını söyledi.
Zeliha Akkuş ise kadınların arka sayfa güzeli ve 3. sayfa mağduru olduğunu; haber dilindeki yanlışlar yüzünden kadın cinayeti işleyen erkeklerin kendilerini nasıl savunacağını öğrendiğini, böylece yargı sürecinde hakimlerden indirim bile aldığını anlattı.
"Bu kadın gazetecinin burada ne işi var" bakışları altında gazetecilik yaptıklarını ifade eden Akkuş, gazeteciliğin cinsiyetsiz olduğunu belirtti.
Akkuş, erkek bakışına göre kadınların "evi, çocuğu, kaynanayı, aile ilişkilerini yönetebildiğini ama gazeteyi yönetemediğini" kaydederek "Paraları da güzel kazanırız ama hasadı hep erkekler yapar. Eşit işe eşit kazanç da yok" diye konuştu.
Haber başlıklarına yapılan müdahalelere de değinen Zeliha Akkuş, bir elin "o başlığı atma" diyebildiğini, bunun da mobbing olduğunu söyledi.
Akkuş, gazete sahibi kadın gazeteciye "yenge" diye hitap edilmesini eleştirerek "Erkekler, bizimle bu mücadelede var olurlarsa başımıza gelenlerin çoğu gelmeyecek" dedi.
3. Kızkalesi Medya Günleri'nin ikinci gününde şimdilerde Ulusal Kanal'da program hazırlayıp sunan TRT'den emekli tanınmış spiker Gülgün Feyman, Hürriyet köşe yazarı Ömür Gedik ve Haber Türk Genel Müdürü Veyis Ateş konuştu.
Etkinlikte Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu da açılış konuşmasını yaptı ve belediyeyi tanıtıcı filmler gösterildi.
3. Kızkalesi Medya Günleri’ne katılan gazeteci örgütlerinin temsilcilerine plaketler verilirken KTGB adına Özgül Gürkut Mutluyakalı da Erdemli Belediye Başkanı Tollu’ya plaket takdim etti.
Etkinliğin bu bölümünü KKTC Mersin Başkonsolosluğu'nda görevli Konsolos Fatma Arşehit Soykan da izledi.
Etkinliğin yapıldığı Erdemli Kültür Merkezi fuayesinde kadına yönelik şiddet haberlerini konu alan gazete manşetleri sergilendi.
GÜLGÜN FEYMAN: ŞİDDETİN KÖKENİNDE YATAN TEK ŞEY CEHALET
Gülgün Feyman konuşmasında medyada kadını tartışma ortamı bulmanın zorluğuna işaret etti ve kadınların kendi sorunlarına sahip çıkmadığını söyledi.
Kız çocuklarının hep mutfağa hazırlandığını, oysa kız çocuklarının da daha sağlıklı kulvarlarda büyümesi için legolarla, trenlerle, uçaklarla oynaması gerektiğini ifade eden Feyman, "Şiddetin kökeninde yatan tek şey cehalettir" dedi.
Feyman, medyadaki kalite sorunundan örnekler vererek kadın yönetici sayısının azlığına işaret etti ve gerekli eğitimi almadan ekranlara çıkarılan kadınların “şamar kızı” haline geldiğini söyledi.
Gülgün Feyman, TRT'li yıllarda ekrana çıkacak isimlerin özene bezene yetiştirildiğini anlatarak, şimdilerde ise ekrana sürülmüş moda isimler bulunduğuna dikkat çekti.
"Kadın üzerinden reytinge karşı çıkmalıyız"
Cinayet haberlerinde tarif ve detay verilmemesi gerektiğini, oysa Türk basınında ölen kişi hakkında sağlıklı bilgi verilmezken cinayetin detaylarının yazıldığını kaydeden Gülgün Feyman, "Kadın üzerinden reytinge karşı çıkmalıyız" dedi.
Feyman, "Türkiye'de televizyon kanalarının kimliği kalmadı, siyasi kimlikleriyle konuşuluyorlar, kimliksizleştirildiler ve sadece zappingleniyorlar. Bana bir trilyon verseler o kanallara gitmem, kimliğime uygun değiller" ifadelerini kullandı.
"MEDYADA KADIN YOK, İKONCANLAR VAR"
"Bugün medyada kadın yok, ikoncanlar var. Oysa çok güçlü kadınlarımız var. Kadının adı medyada da yok. Neden Türkiye'nin başında çağdaş bir cumhuriyet kadını olmasın?" diyen Gülgün Feyman, kadınları güç birliği yapmaya çağırdı.
"GAZETECİLİK ACI ÜZERİNDEN PRİM YAPMAK DEĞİLDİR"
Feyman, medyada kadınların acısından geçinilmemesi gerektiğini vurgulayarak, ölü kadın fotoğrafı kullanılmasının yanlışlığına dikkat çekti. Feyman, "Gazetecilik, acı üzerinden prim yapmak değildir" diye konuştu.
Gülgün Feyman, yayın etiği kalmadığını, seyirciye saygısızlık yapıldığını ve Türkçe'nin de hatalı kullanıldığını anlattı.
ÖMÜR GEDİK: SANSÜRE UĞRARSAM İSTİFA EDERİM
Hürriyet köşe yazarı Ömür Gedik, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, 4 Ekim Hayvan Hakları Günü gibi kutlamaların artık olmaması gerektiğini düşündüğünü çünkü bu alanlardaki sorunların çözümlenmiş ve özel güne ihtiyaç kalmamış olmasını istediğini söyledi.
Gedik, Türkiye gazetelerinde birinci sayfada güzeller, üçüncü sayfada kadınlara yapılanların haberlerinin yer aldığını belirterek medyada kadın sayısının arttığını ancak yönetici konumdakilerin az olduğunu ifade etti.
"Ama bizler de sesimizi çıkarıyoruz ve ben umutluyum" diyen Ömür Gedik, yazıları eğer sansüre uğrarsa istifa yolunu seçeceğini dile getirdi.
ATEŞ: İNSAN HAKLARI KONUŞULMALI
Haber Türk Genel Müdürü Veyis Ateş de konuşmasında, kadın ve medya yerine insan haklarının konuşulması gerektiği görüşünü ifade etti.
Ateş, medyada hakaret ve küfür edilmemesi, insanların aşağılanmaması gerektiğini söyledi.
3. Kızkalesi Medya Günleri, cumartesi akşamı gala yemeği ve ödül töreniyle tamamlandı.
Etkinliğe KKTC Mersin Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu da katıldı.
Cumartesi günü 6 şehit verilmesi nedeniyle sadeleştirilen törende KTGB'yi temsilen Özgül Gürkut Mutluyakalı, Kıbrıs Türk medyası, kadın gazeteciler ve kadının medyada temsili konusunda konuşma yaptı.
Daha sonra 3. Kızkalesi Medya Günleri kapsamında yerel yayıncılığın gelişmesi ve güçlenmesini desteklemek amacıyla 38 kategoride düzenlenen “Kızkalesi Yerel Medya Ödülleri” yarışmasında ödül alanlara plaketleri takdim edildi.
Güncelleme Tarihi: 03 Ekim 2017, 11:56
slm eder satirlarimin en guzel sozkerini karamanin en degerli kgrt ekibine saygilarimi sunarimm aplalarin bitanesine hatta ikitanesine hayatinda nice oduller almak icin basarilarinin devamini dilerimm saygilarimla...