“İnsanoğlunun doğa üzerindeki benzeri görülmemiş tahribatı, çevre konusundaki bilinçsizliği, gündelik yaşamını idame ettirmek için gösterdiği aşırı hırs, ekolojik sistemi bozarak ciddi çevre sorunlara neden olmuştur. Bilinçsiz sanayileşme ve modern tüketim alışkanlıklarımızla birlikte dünyamız anormal iklim değişiklikleri, kuraklık ve susuzluk, biyolojik çeşitliliğin ve canlı türlerinin azalması gibi olumsuzluklarla karşı karşıya kalmıştır.
Aslında insanoğlu ve doğa birbirlerini tamamlayan bir bütündür. İnsan, doğal çevresi olmadan yaşayamazken doğa da insan eliyle güzelleşip zenginleşebilir. Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan, insanları evlerinde kalmaya mecbur bırakan bu süreçte de gördük ki doğa insanoğlunun kendini özgür hissettiği tek yerdir. Doğa, insanoğlu olmadan anlamını tam bulamazken insanoğlu da doğa olmadan yaşayamaz. Bu nedenle insanoğlunun, doğaya ne kadar ihtiyaç duyduğunu, bununla birlikte ona karşı sergilediği haksız ve pervasız tavrı bir kez daha gözden geçirmesi gerekmektedir.
Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Çevre Günü olarak ilan edilen 5 Haziran nedeniyle, önce kendimize sonrasında ise gelecek nesillere daha yaşanabilir ve yeşil bir dünya bırakabilmek için küresel çevre sorunlarının devletler nezdinde çözülmesinin yanı sıra bireysel olarak alacağımız önlemlerle de çevreye karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Doğaya ve çevreye dair bakış açımızı değiştirmediğimiz takdirde dünya yaşanılır bir yer olmaktan çıkacak, gelecek nesiller daha zor koşullarda yaşamaya çalışmak zorunda kalacaktır.
Tüm insanlık olarak, tehlikenin farkında olup gerekli önlemleri alarak, doğaya olan ihtiyacımızı ve ona karşı sorumluluklarımızı bilerek bir hayat sürdürmek en büyük temennimizdir. Çevre konusunda gereken hassasiyeti gösteren ve yaşadığı dünyaya sahip çıkan tüm vatandaşlarımızın 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü kutluyorum.”