'Dünya Dili Türkçe' konulu konferansını vermek üzere KMÜ'ye gelen TDK Başkanı Prof. Dr. Gülsevin, ilk olarak Rektör Namık Ak'ı ziyaret etti. Ardından sergi ve konser programına katıldı.
Yunus Emre Şiirleri Sergisi
Konferans öncesinde ilk olarak Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, Karaman Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Larende Fotoğraf Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen 'Yunus Emre Şiirleri Sergisi' açılışı gerçekleştirildi. Açılışa Rektör Prof. Dr. Namık Ak ve eşi Mürşide Ak, TDK Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, İl Kültür ve Turizm Müdürü Burhan Yemiş, Karaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Gökhan Alkan, üniversite personeli, sanatçılar ve davetliler katıldı. KMÜ 15 Temmuz Konferans Salonu fuaye alanında gerçekleştirilen sergide sanatçıların, üzerinde Yunus Emre sözlerinin yer aldığı 40 adet fotoğraftan oluşan çalışmaları yer aldı.
Türk Dünyası Halk Ezgileri Konseri
Sergi açılışının ardından KMÜ Rektörlüğünün himayelerinde, Master Sanat Akademi Kültür Sanat Topluluğu tarafından Türk Dünyası Halk Ezgileri Konseri verildi. Şef Mustafa Eser'in solistliğini yaptığı konserde Çırpınırdı Karadeniz, Altın Bişik, Uzun İnce Bir Yoldayım, Eziz Dostum ve Altın Hızma gibi eserler icra edildi.
Dünya Dili Türkçe Konferansı
Sergi ve konser ile başlayan 14’üncü kuruluş yıl dönümü kutlamaları, TDK Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin'in 'Dünya Dili Türkçe' konulu konferansı ile devam etti.
Konferansa Rektör Prof. Dr. Namık Ak, Vali Yardımcısı Oğuz Şenlik, Belediye Başkan Yardımcısı Eyüp H. Aslan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Burhan Yemiş, Su Durağı Belediye Başkanı Derviş Mehmet Ceyhan, üniversite personeli, vatandaşlar ve davetliler katıldı.
"Yunus'un tescilli vatanı, Karamanoğlu Mehmet Bey'in devleti, Türkçenin başkenti Karaman'dayız"
Konferansın açılış konuşmasını yapan Rektör Namık Ak, "14’üncü kuruluş yıl dönümü münasebetiyle düzenlemiş olduğumuz kutlamalar hız kesmeden devam ediyor. KMÜ hızla istenilen yere doğru ilerliyor. Kutlama programını, tüm ekip arkadaşlarım bütün donanımları ile çok kısa bir zamanda hazırladılar. Yunus'un tescilli vatanı, Karamanoğlu Mehmet Bey'in devleti, Türkçenin başkenti Karaman'dayız. Özümüz Yunus, sözümüz Türkçe." diyerek TDK Başkanı Prof. Dr. Gürsevin'e programa teşrifleri için teşekkür etti.
Açılış konuşmasının ardından konferansını vermek üzere kürsüye gelen TDK Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, sözlerine Türkçe açısından ayrı bir yere sahip olan Karaman'da olmaktan ve
KMÜ gibi güzide bir kurumun kuruluş yıl dönümü kutlamalarına davet edilmekten dolayı çok mutlu olduğunu belirterek başladı.
"Karamanoğlu Beyliği ile yazı dili Türkçe oldu"
Başkan Gülsevin, "13. yüzyılda Oğuz Türkmenleri kendi dilleri Oğuz Türkçesi olmasına rağmen Orta Asya'da Yusuf Has Hacip'in Türkçesini kullanırken devlet dili olarak Arapça ve Farsça kullandılar. Karamanoğlu Beyliği ile yazı dili de Türkçe oldu" dedi.
Türkçenin, geniş bir coğrafyada kullanılması ve moda diller arasında yer almasından dolayı sadeleşme hareketlerinin yaşandığını belirten Başkan Gülsevin, "Tarihte devlet adamları duruma el koyarsa hemen düzelme gerçekleşir." diyerek Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal Atatürk'ün duruma el koyarken 2007 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'dilimiz kimliğimiz' cümlesi ile, yine 2017 yılında 'dünya dili Türkçe' demesi ve bu yıl da Yunus Emre ve Türkçe Yılı ilan ederek Türkçeye sahip çıktığını belirtti.
"Türk, bütün Avrasya'yı beslemiş büyük bir medeniyettir"
'Dünya dili Türkçe' kavramı ile 'dünyada konuşulan diller'in farklı kavramlar olduğuna vurgu yapan Başkan Gülsevin, "Türkçe, Türklerin konuştuğu dildir. Hangi eki, kelimeyi alırsa alsın Türkçeye aittir. Türk ise bir millet adıdır. Millet; aralarında tarih, dil, din, kültür, ülkü birliği olan insan topluluğu ve sosyolojik birliktir. Ne kadar farklıysanız bu, o kadar büyük bir millet olduğunuzu gösterir. Nasıl bir ırmak gezdiği yerden etkilenirse Türk de gezdiği yerlerden etkilenir ve beslenir. Türk, bütün Avrasya'yı beslemiş büyük bir medeniyettir." şeklinde konuştu.
"Türkçe; konuşma, yazı, edebiyat, devlet, eğitim ve bilim dilidir"
Başkan Gülsevin konuşmasının devamında şunları söyledi: "Tarihte de bugün de aynı dönem içinde farklı coğrafyalarda ve kültürlerde Türk kelimesi iki farklı şeyi kasteder. Genel anlamda Türk; bütün Türkleri, dar anlamda ise 11. yüzyılda Karluklar, 14. yüzyılda Kıpçaklar ve bugün Oğuzları içerisine alır. Dil bilimcilere göre dünyada bugün 6 bin dil konuşulmaktadır ve bunların hepsi konuşma dilidir. Bunun yanı sıra Birleşmiş Milletler Topluluğu'na üye 193 ülke vardır. Türkçe bunlardan en üst statüde olan dillerdendir. Yani Türkçe; konuşma, yazı, edebiyat, devlet, eğitim ve bilim dilidir. Devlet dili çok üst bir statüdür ve Türkçe de bu anlamda en üst statüdedir. Çünkü Göktürkler zamanından beri, sonrasında ise 13. yüzyılda Oğuzlardan beri Türkçe devlet dili olarak kullanılmıştır. Tarih açısından Türk dilinin dünya dilleri arasındaki yeri 10'uncu sıradadır. Konuşur sayıları açısından Türk dlinin dünya dilleri arasındaki yeri ise 6'ncı sıradadır. Bütün yazı dilleri ve lehçeleri ile birlikte Türk dili 250 milyon, Türkiye Türkçesi ise 95 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. Sadece Oğuz grubu hesap edilirse 7'inci sırada, Türkiye Türkçesi hesap edilirse 9'uncu sırada yer almaktadır."
"Dünyada yabancı dil olarak öğrenilen diller arasında Türkçe 5'inci sıradadır"
Başkan Gülsevin, "Türk dili başka dilleri besleyerek dünyanın pek çok yöresine yayılmıştır. Türkçe unsurlar başka dillerce alınmış ve kendi dillerinin varlığına dahil edilmiştir. Yani Türkizmler ortaya çıkmıştır. Balkan dilleri Türkçeden binlerce kelime almıştır. Günlük hayatın her alanına yönelik binlerce kelime de Türkçeden Balkan dillerine geçmiştir. Dünyada yabancı dil olarak öğrenilen diller arasında Türkçe 5'inci sıradadır." dedi.
Başkan Gülsevin, Türkçenin bugünkü yayılış vasıtaları içerisinde Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye Maarif Vakfı, MEB bünyesindeki Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, TRT Avaz gibi pek çok kuruluş bulunduğunu belirterek sözlerini noktaladı.
Program, TDK Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin'in konferansının ardından plaket takdimi ile sona erdi.