1839 yilinda Tanzimat Fermani’nin ilani ile padisah, kendi üzerinde kanun gücünün varligini kabul ederek, hukuk ve anayasa alaninda önemli bir adim atilmis oldu.
1876 yilinda I. Mesrutiyet’in ilani ile de halk, padisahin yaninda yönetime katilmaya basladi ve demokrasiye dönük önemli bir gelisme oldu.
Cumhuriyetle birlikte egemenligin halka ait oldugu ve halkin üzerinde bir güç olmadigi ortaya konulmus ise de; demokrasi, yine yukaridan bahsedilen bir lütuf olmaktan öte gidemedi.
27 Mayis 1960 askeri darbesiyle, dar ve sig kaliplarda yürütülmeye çalisilan demokrasi, ilk kirilmasini yasadi.
Son günlerde, iktidar sahipleri ve esit yandaslar, dar ve sig kaliplar içinde varligini sürdüren demokrasinin içini bosaltmaya basladilar.
Bireyin özgürlük alanini genisletme ve gelir dagiliminda adaleti saglama yerine; insanlari açlik ve yoksulluga mahkum etmeleri, insanlara tepeden bakmalari, insanlari asagilamalari, insanlari hor görmeleri, insanlarin özgürlük alanlarini daraltmaya çalismalari, ayrica nükleer santraller, üçüncü köprü ve üçüncü havaalani yapimlari ile doganin katledilmek istenilmesi karsisinda, Taksim Gezi Parki’nda insanlar toplanarak; günümüzde nasil bir demokrasi anlayisi olmasi gerektigini ve nasil bir demokrasi istediklerini somut bir biçimde yasayarak yansitmaya basladilar.
Sembolü Türk Bayragi olan ve yasanarak yansitilan bu demokrasi, bir halk demokrasisidir.
Bu halk demokrasisi, tepeden bahsedilerek lütfedilen bir demokrasi olmaktan çikip; halkin, kendi özgücüne dayali olarak asagidan yukariya dogru özgürlük alani genislemis, özgürlük ve esitlik ekseninde kurulacak bir demokrasidir.
Bu halk demokrasisi, insanlarin ayrismayacaklari ve birbirlerini ötekilestirmeyecekleri ve birbirlerine tahammül edecekleri bir demokrasidir.
Bu halk demokrasisi, insanlarin; dini, dili, rengi, inanci ve etnik kökenleri ne olursa olsun özgürlük ve baris içinde bir arada yasayacaklari bir demokrasidir.
Bu halk demokrasisi, bagimsizlik ekseninde gelisecek bir demokrasidir.
Bu halk demokrasisi, sömürüye ve kapitalizme karsi ve ayricaliklar yerine esitligin egemen oldugu bir demokrasidir.
Taksim Gezi Parki’ndaki eylemleri destekliyor ve bu halk demokrasisini benimsiyorum.
Taksim Gezi Parki ve yurt sathindaki bütün eylemler, beyinlere pasli bir çivi gibi çakilan çürük fikirlerin, esitlik, özgürlük, baris ve demokrasi karsisinda yok olmaya mahkum oldugunu göstermektedir.
Taksim Gezi Parki eylemi ve bu eyleme destek veren tüm eylemler, bir halk eylemidir.
Halkin öncüsü olmaz… Halkin lideri olmaz… Halkin temsilcisi olmaz… Halkin gerillasi olmaz… Halk, halktir.
Halkin egemenligi olur… Halkin iktidari olur… Halkin hukuku olur… Halkin adaleti olur… Halkin demokrasisi olur.