Merakinizi ve heyecaninizi anliyorum, bu nedenle anlatima hemen basliyorum, dedi, biraz bekledikten sonra anlatmaya basladi:
Nano teknlojisi ile saglik alaninda kullanilmak üzere gelistirilmis bazi giysiler söyle:
Mantar gibi cilt hastaliklarindan koruyan giysiler.
Bebek ölümü sendromuna karsi bebegin soluk alisi durdugunda aileye haber veren giysi ile alev almayan giysi.
Anti-allerjik ve antibakteriyel giysi.
Günesin zararli isinlarindan koruyan UV filtreli giysi.
Bas agrilari için agri kesici etki yapan bereler.
Açik yaralarin tedavisine yardimci olan giysi.
Vücudun hayati fonksiyonunu (kalp atisi, tansiyon) 24 saat boyunca ölçen ve beklenmeyen bir degisiklik oldugunda kablosuz ag baglantisiyla hastaneleri ve gerekli kisilere haber veren giysi.
Vücudun dogal nem dengesini koruyan giysi.
Serinletici ve stres atici giysi.
Vücudun elektrik dengesini düzenleyen giysi.
Isiyi emerek depolayan daha sonra serbest birakan sicaklik düzenleme teknolojisi.
Giyildiginde vücuda mesaj yapan giysi.
Aleo-vera kapsülleriyle bezenmis, her yikamada koku yayan giysiler.
Anlatimini bitiren Kahraman, misafirlerine dikkatle bakarak, iste böyle dedi.
Dalginligindan kurtulan Ali, nano enerji-çevre teknolojisinin kullanim alanlari arasinda binalarin dis cephelerindeki ve geceleri beyaz isiklar saçan beyaz boya ile baglantisi var mi? diye sordu.
Kahraman, gülerek:
Bu konuda kimse size bilgi vermedi degil mi? diye sorarak , anlatmaya basladi:
Bu boyalar, bu Vadide üretiliyor ve tüketimi de sadece Karaman’da yapiliyor, dis pazarlarda satimi yapilmiyor ve patendi de verilmiyor, dedi.
Ali:
Bu, nasil oluyor? diye sordu.
Kahraman:
Gerek sokak lambalari herekse binalarin boyalari, günes enerjisini emerek depoluyorlar, isigin belli bir seviyeye düsmesinden sonra devreye girerek, isik vermeye basliyorlar; öyle ki. bu isik depolama çok güçlü oluyor, günesin olmadigi günlerde de isik vermeye devam ediyorlar, dedi.
Ali:
Çok ilginç, dedi.
Kahraman:
Su anda laboratuar ortaminda bu teknolojinin isi alaninda da kullanilmasi çalismalari ve denemeleri yapiliyor, gerçeklesmesi durumunda, kapali ve açik mekanlar da bu teknoloji ile isinmis olacak, dedi.
Ali:
Bu durumda mümkün görülüyor, ben bir de isinlanma teknolojisi çalismalarini merak ediyorum, dedi.
Kahraman:
Isinlanma teknolojisi ile “hiçbir sey yoktan var olmaz, var olan da yok olmaz” anlayisi gerçeklestirilmeye çalisiliyor. Nesnelerin görüntüsü birer isiktan ibaret oldugu bakis açisiyla, yasayan insanlarin ve yasanmis olaylarin isiklarinin bir araya getirilerek, tekrar yansitilmalarina çalisiliyor, bu alanda gelismeler de saglanilmistir, henüz bir açiklama yapilmamaktadir, dedi.
Ali:
Anlatimlari agzimiz açik olarak dinledik, Bu Vadi’nin Karaman’a olan katkilarini da anlatacaktiniz, dedi.
Kahraman:
Vadi, üretime geçmesiyle birlikte:
Karamanimiza yilda 160-180 milyar dolar civarinda bir girdi sagliyor,
Gerek Karaman’i gerekse ülkemizi ülke disinda tanitiyor,
Karaman’a gelen binlerce kisinin yaptiklari harcamalar da ayrica bir gelir kaynagi da olusmus ve böylece de; Karaman’da yasayanlarin refahi ve yasam kaliteleri artmis, kültür etkilesimi olmus, yeni bir dünya anlayisi dogmus; insan haklari, özgürlük ve demokrasi kavramlari bir yasam biçimi durumuna gelmistir, dedi.
Gördükleri ve duyduklari karsisinda son derece duygulanan ve heyecanlanan Ali, gözlerini bir noktaya dikerek konusmaya basladi:
Biz, sanayi toplumu olmayi iskaladik, bilgi toplumu asamasina girdigimiz günümüzde, Karaman’da bu gerçekleri yakalamis olmamiz büyük bir mucize; Belediye Baskanimizi ve üniversite rektörümüzü candan kutluyorum, umarim bu uygulama, diger belediye ve üniversitelerimiz için de bir model olur, dedi.
Kisa bir sessizlikten sonra, duyduklari karsisinda adeta sarsilan Ali ve yegenleri, mutlu bir gülümsemeyle Kahraman’a tesekkür ederek Vadi’den ayrilip, otellerine döndüler.
SÜRECEK