HUKUK VE VICDAN

Vicdan, kisiyi kendi davranislari hakkinda bir yargida bulunmaya iten, kisinin kendi ahlak degerleri üzerine dolaysiz ve kendiliginden yargilama yapmasi gereken güçtür.

Hukuk ve vicdan toplumlarin anayasasidir.

Ülkelerin gelismislikleri hukuk ve vicdanin üstünlügü ile ölçülür.

Toplumlar gelistikçe, demokrasiler yerlestikçe iki kavramda daha bir içsellesir, hayat bulur, anlam kazanir.

“Gecikmis adalet, adalet degildir!” sözü hukukun ve vicdanin ne kadar önemli oldugunun bir kanitidir.

Adaletsizlik ise toplumda büyük yaralar acar. Vicdanlari sizlatir. Geriye dönüsü mümkün olmayan, telafisi imkânsiz sonuçlar dogurur.

Hani “Pardon” filmi vardir ya; yirmi yil hapislikten sonra, kisinin suçsuz oldugu anlasir. “Pardon” denir. Iste böyle bir seydir hukuksuzluk, vicdansizlik.

Yazili kanunlar yokken bile toplumlar adalet duygusunu yerlestirmek için ugrasmislar, sözlü hukuk kurallari var etmisler. Kisilerin vicdanlarina adalet duygusu yerlestirmisler. Kendilerince adalet var etmisler.

Müslüman toplumlar adalete ve vicdana daha çok önem verdiklerini iddia etmisler. Diger toplumlarin adalet sistemlerine ise “batil” demisler.

Hukukun, vicdanin toplumlarda yerlesmesi; toplumlarin huzuru, iç barisi için çok önemlidir.

Eski zamanlar, eski toplumlar çok gerilerde kalmistir. Nüfus artmis, teknoloji hizla gelismis, her alanda ciddi ilerlemeler saglanmistir.

Hukukta da! Vicdanda da!

Hukuku, yasayi, kanunu elinin tersiyle itip, “ben nasil istersem isler öyle yürür” diyen yetkili kisiler ülkeyi kafalarina göre yönetmeye baslarsa insanlik tarihine, bin yillarin birikimine yazik olur. Adalet duygusu zarar görür.

Binlerce insani magdur edersin.

21. yüzyila yakismaz.

Adalet duygusundan yoksun bir toplum yok olmaya mahkûmdur.

Hukukun, vicdanin olmadigi toplumlarin durumlari ortadadir. Birakin hukuku, vicdani insanlar hayatta kalabilme mücadelesi vermektedirler. Ölümle yasam arasindalar.

Kimse dünyayi yeniden kesfetmeye kalkmasin.

Nehri geriye dogru akitmaya çalismanin da anlami yoktur.

Özgür bir toplum, çagdas bir yasam istiyorsak adaletin, özgürlügün, insan haklarinin, dogrulugun, dürüstlügün, hakkin, hukukun, esitligin, adaletin var oldugu bir ülkeden yana olmaliyiz.

Hukukun üstünlügünü kabul etmeli, mahkemelerin verdigi kararlari uygulamaliyiz. Hukuk devleti oldugumuzu devletin her kurumunda hissettirmeliyiz.

Bir gün hukukun, adaletin herkese lazim olacagini asla unutmamaliyiz.

Adaleti, kendimiz için degil, ülkemiz için degil, tüm insanlik için istemeliyiz.

Adalet için mücadele etmeliyiz.

Hukuk, vicdan duygusundan uzaklasmak, toplumu kavgaya, iç çatismaya, kaosa götürür.

Ülke olarak iki seçenegimiz var; ya hukuksuz, vicdansiz yasayacagiz ya da hukukumuza, vicdanlarimiza sahip çikacagiz.

Baskada bir yolu yok! 

YORUM EKLE

banner284