Vatandaslarin içeceklerine, yasam tarzlarina, yapacaklari çocuklara, gidecekleri okullara, gezecekleri parklara, izleyecekleri dizilere, okuyacaklari gazetelere, çocuk dogurup dogurmayacaklarina karisan Basbakan, simdi siraya komsulari mi aldi?

Komsuma dokunma!

Komsum, dügünü olunca oynadigim; ölüsü olunca agladigim, akrabalarimdan sonra gelendir.

Basbakan, bir zamanlar: “ tencere tava hep ayni hava” diyordu.

Ne oldu?

Basbakan bu havayi begenmedi mi?

Basbakan, tencere ve tavadan neden rahatsiz oluyor, sesini mi yoksa bunlari çalan vatandaslari mi begenmiyor?

Tencere ve tava çalan vatandaslari sikayet etmelerini yine vatandaslardan istiyor.

Basbakan’in, komsulara tencere-tava çalan komsunu sikayet et demesi, komsular arasina nifak sokmak anlami tasimaz mi ve bu durum, komsulari birbirlerine düsman etmez mi?

Demokrasilerde, Basbakanlar vatandaslarini ihbar ederler mi?

Demokrasilerde, Basbakanlar vatandaslarinin temel hak ve özgürlüklerini alabildigine genisletmezler mi?

Vatandasin yaptigi eylem, yasalar karsisinda suçsa, kolluk kuvvetleri bu suçu isleyen vatandasi, yargiya teslim eder.

Vatandas, tencere-tava çalarak, bazi kesimlere belirli konularda, bir uyarida bulunmus olmuyor mu?

Yönetici konumunda olanlarin, bu uyarilarin farkinda olmalari gerekmez mi?

Kulaklari duymayanlar, tencere-tava seslerini gürültü olarak algilarlar.

Müslüman, yanlis üzerine yanlis yapan degil; yaptigi yanlisindan özür dileyerek dönen kisidir.

Ben, komsunun tencere-tava çalmasini yerinde ve dogru buluyor ve bu eylemlerini destekliyorum.