Yapilan seçimin esit kosullarda olmadi seklindeki yaklasim, geçerli bir yaklasim degil. Eger seçmenlerin tamami sandik basina gidip oylarini kullansalardi ve geçersiz oy durumu ortaya çikmasaydi, sonuç böyle olmazdi.

Seçim sandiklarina gitmeyerek, oy kullanmayan seçmenlere bir hatirlatma da bulunayim:

“Gidecegi limani bilmeyen gemiye, hiçbir rüzgâr yarar saglamaz!”

Bu seçimler bir gerçegi de ortaya çikardi sanki. Bu da ülkemizde demokrasinin bir uzlasma rejimi olmadigi, olusan demokrasi kültürüne göre seçimlerin sonuçlarini sandiklara gidip oy kullananlar degil, sandiklara gitmeyen ve oylarini geçersiz duruma getirenlerin belirledigi oldu!

Seçimler bitti; köylü köyüne, evli de evine gitti.

Evet, seçimler sonlandi ve herkes yerli terine gitti de; bu seçimler sonuçlari itibariyle çok konusulacaga benziyor.

“Kurtlar sofrasinda olmak için kurt olmak” gerektigi bilindigi halde; dürüst, bilge, beyefendi, alçakgönüllü, herkesi kucaklayan, güvenilirligi hem Bati hem Dogu dünyasinda kanitlanmis, hukukun üstünlügüne saygili, Dogu-Bati degerlerini özümsemis; Dogu’da ve Bati’da marka olmus, yetkin ve saygin bir kisilik, Ekmeleddin Ihsanoglu.

Bülent Ecevit’ten “Devlet Nisani” ve Filistin Devlet Baskani Mahmut Abbas’dan’da “Filistin Devlet Nisani” alan Ekmeleddin Ihsanoglu’nun bir kurt olmadigini bile bile bu sofraya oturtanlar, maalesef bu kisiyi yalniz biraktilar.

CHP ve MHP’nin örgütleri kitlelerle yeterli iletisimi ve bagi kurup, kitleleri motive ederek sandik baslarina gitmelerini saglayamadilar. Aslinda bu partilerin yillardir kitlelerle aralarinda olusturmaya çalistiklari bag, son derece zayif ve kirilgan olmustur, bu seçimlerde ise bu bagin yeterince kurulamadigi, kurulmus olanlarin ise koptugu görüldü.

Sandik baslarina giderek oylarini kullanan seçmenleri demokrasiye yaptiklari katkilardan dolayi kutluyor, tesekkür ediyorum.

Yazimi bir anekdotla bitiriyorum:

TBMM’nin ilk yillarinda, bir hoca efendi kürsüye çikarak sorar:

“Halifelik kaldiriliyor, seriat gidiyor, tekkeler, zaviyeler ve türbeler kapaniyor, simdi ben ne olacagim?

M. Kemal, oturdugu yerden:

“Adam olacaksin hocam!”

Der.

Anlayana…