Operasyonlarda adi geçenlerden bazilarinin imam hatipli olduklari bilgisi medyada yer alinca, Basbakan’in imam hatiplerle ilgili söyledikleri aklima geldi.
Ne demisti Basbakan:
“Imam hatipler sadece bir okul degildi. Imam hatipler, bu ülkeye istikamet veren, bu ülkenin ufkunu aydinlatan en önemlisi de bu ülkenin öz degerlerine sahip çikip, onlari muhafaza eden nesillerin yetistigi egitim kurumlaridir.” demisti. (Ülkemizde suç ve ceza bireyseldir, kim suç islemisse bu suç, bu suçu isleyeni baglar, dolaysiyla bir imam hatiplinin isledigi suç, bütün imam hatipliler suçludur anlamina gelmez.)
Basbakan; bagira, çagira, ese, gürleye 17 Aralik’ta yapilan operasyonun üstünü örtmeye mi çalisiyor, ne dersiniz? Neden mi? Hani bir “Deniz Feneri” vardi, nasil unutturdular degil mi, simdi unutturulacak ayakkabi kutulari sirada mi? diye aklima takiliyor da ondan!
Basbakan, “yargi darbe yapacakti” diyor; diyor da, çil çil dolarlarin ve boy boy ayakkabi kutularinin ne olduklarini bir türlü söyleyemiyor.
Bir ülkede Yürütme Organi, bizi bu durumlara getirenler sizlersiniz diyerek, operasyon yapilmasi kararini veren Yargi Organi’nin elini kolunu baglamissa; o ülkede, güven ortaminin saglikli ve inandirici oldugundan bahsedilebilinir mi?
Birisinden mektup gelmis, bizlere ne mektuptan; savcinin elinden sorusturma dosyalari neden alindi? Siz,onu söyleyin.
Hem bu kadar lafa ne gerek var; çaldilar mi, çalmadilar mi, bu iddialar neyin nesi? Gölge edilmesin bakalim adalet ne diyecek?
Ayrica Bir zamanlar ben bu davalarin savcisiyim diyen Basbakan’in, bu gün savcilardan sikayetçi olmasi neyin göstergesidir? Merak ediyorum dogrusu!
Bir zamanlar, “Dindar bir nesil yetistirecegiz” diyorlardi. Simdi acaba nasil bir nesil yetistireceklermis diye, düsünmeye basladim.
Yeni yila girilisle birlikte Hatay’da bir TIR konusu gündeme geldi. Bir ihbar üzerine savci arama karari verdigi bu TIR’i “Türkmenlere yardim malzemesi gönderiliyor” denildiginden arayamadigi ve aranilmadan da Suriye’ye gittigi iddialari medyada yer aldi. Bu TIR’in aranilamamis olmasi karsisinda; acaba bu TIR’da dolar mi doluydu da aratilmadi sorusu aklima geldi; o kadar dolari nereden bulsunlar diye de yanitini yine kendi kendime verdim…!
17 Aralik Operasyonundan sonra AKP’liler tarafindan dagitilan ve bir kisim AKP’lilerin kefen giyme yarisina girmeleri, “Ya dolar Ya ölüm” slogani mi diye düsünüyorum ve insanlarda ölecek kadar dolar sevgisinin yer ettigine inanmak istemiyorum…
Bir de, ayakkabi kutularindan çil çil dolarlar çikinca, bazi AKP’lilerin kefen giymeye baslamalari bana “Ölürüm de ayrilamam ben senden” türküsünü animsatti…