Egitimin en temel amaci; yasanacak olan yarinlarin yasam kosullarini ve yarinin insanlarini yaratmak olmalidir. Bilim ve servet halkin elinde olmali ve zenginligi halk üretmeli ve yönetmelidir.
Mevcut egitim sistemi geregi kisiler, toplum ve devletin istegine göre sekil aliyorlar. Oysa ögrenci merkezli bir egitim sisteminde, toplum ve devlet kisilere göre sekil alirlar.
Kisileri birbirlerinden ayiran beden yapisi, mizaç, duygular, sosyal ve moral degerler, zeka farkliliklari ve beceri gibi degisik biyolojik, psikolojik ve toplumsal farklar vardir.
Seçilecek çalisma alaninin ve mesleklerin bu farklara göre düzenlenmesi, meslege yönelmenin temelini olusturur.
Ögrencileri geçmis kusaklarla kiyaslamak, ya da hayallerimizde bir genç kusak yaratarak, kiyaslama yapmak dogru degildir.
Mevcut egitim sisteminin sonuçlarindan birkaç örnek;
Toplum, ilkokul üçüncü sinif düzeyinde,
Günlük konusmalarda kullandigimiz kelime sayisi, 100-300 kelime arasinda,
Bunlar arasinda bilim, sanat ve teknoloji ile ilgili kelimeler, hemen hemen hiç yok,
Bireyler, kendileri olma yerine baskalarina benzeme ugrasi içine girmekteler,
Isyerleri, kullanilan araç ve gereçler genelde yabanci kelimelerle adlandiriliyorlar.
Bu durumlar, bireyleri yasadiklari topluma yabancilastiriyor ve özenti içindeki kisilerden olusan yeni bir toplumsal yapi ortaya çikiyor,
Sonuçta, her alanda “arabesk” ve “özenti kültürü” kendini hakim kilmaya çalisiyor,
Bazi kisiler, hukuksal konularda bile “ulamalari” referans gösteriyorlar,
Sinavlarda, sifir çeken on binlerce ögrenci,
Mektupla ögretim, açik ögretim gibi uygulamalar sonucunda bile yüksek okul mezunu %11.5,
Okunan günlük basili gazete, dergi vb. sayisi üç milyon,
Yüksek okul mezunlarinin yarisi ve genel nüfusun %5 basili yayinlari takip edebiliyor,
Açlik ve yoksulluk sinirinda milyonlarca insan var,
Üniversite mezunlarindan 800 bini issiz durumda,
Nüfusun ancak %10 kadari üretim yapmakta.
Gençligimizi sinav psikozundan ve sanal alemde kaybolup gitmekten ve siyasi iktidarlarin sömürü araci olmaktan kurtarmaliyiz.
Uygulamaya konulan 4+4+4 çocuklarimizi nereye tasiyacak?
Unutmayalim: Egitimde feda edilecek genç yoktur…