Rektör Namık Ak, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Çevre Günü olarak kabul edilen 5 Haziran, artan çevre tahribatına dikkat çekmek, çevre ile ilgili bilinçlendirici faaliyetler yapmak, ekosistemi korumak ve bu konuda gerekli adımları atmak için önemli bir fırsattır.
Bu yıl 'ekosistem restorasyonu' temasıyla kutlanacak olan Dünya Çevre Günü, restorasyon yani doğanın yeniden canlandırılması bağlamında geçtiğimiz yıl başlatılan 'On Yıl’ girişimine de vurgu yapacak.
Dünyamızda toprağın ve suyun aşırı kullanımı, kentleşme ve tarım arazilerinin yok olması, yeşilin fütursuzca tahribatı, biyoçeşitliliğin azalması, ekosistemin bozulması, küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi nedenlerle doğamız ciddi zarar görmüş, bu zararı önlemek ve kötü gidişata dur demek için atılan adımlar ise maalesef yetersiz kalmıştır. Çünkü tabiat, doğudan batıya, kuzeyden güneye yeryüzündeki tüm insanların elbirliğiyle tahrip edilmiş ve her gün, her saniye bu tahribat devam etmektedir.
Dünyamızda özellikle sanayi devriminin ardından yaşanan insana ve tabiata yabancılaşma süreci tüm hızıyla devam etmekte; teknolojik ilerlemeye karşın insanî ve tabii gerileme hazin bir şekilde sürmektedir.
Bugün gelinen noktada bireysel olarak ya da devletler nezdinde yapılacak çok şey olduğu kesindir. Başta tasarruf, sıfır atık, ağaçlandırma, ekolojik ürünler gibi hususlar olmak üzere doğayı korumak ve yeniden canlandırmak için her birimize önemli görevler düşmektedir. Nitekim sağlıklı bir çevre, sağlıklı bir tohum ve bitki, sağlıklı bir hayvan, sağlıklı bir canlı olmadan sağlıklı bir insandan söz edemeyiz. Allah’ın kainatta en mükemmel ve şerefli yarattığı insan ve tüm canlıların temiz suya, havaya, gıdaya ve enerjiye ihtiyacı vardır. Çevremizin yaşanabilir ve sürdürülebilirliğinin korunabilmesi için yenilenebilir enerji kaynaklarını (güneş, su, rüzgar, jeotermal, biyokütle, biyogaz, alg vs.) kullanmak elzemdir.
Kıyamet kopacak bile olsa elindeki fidanı dikmeyi öğütleyen, karıncayı dahi incitmekten çekinen, maddi ve manevi kir ve pisin karşısında olan, temiz gıdayı helal kılan, suyu ve temizliği her şeyin merkezine koyan bir inanç sisteminin mensupları olarak çevreye karşı hassasiyetimizi her daim göstermeliyiz.
Bu vesileyle, soluduğu havaya ve içtiği suya ehemmiyet veren, yeşili koruyan; tüm zenginliği ve barındırdığı canlı cansız tüm varlıklarıyla birlikte doğaya sahip çıkan herkesin 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü kutluyorum."