Sube Baskani Ziya Hotamisli yaptigi açiklamada, “Okul yöneticilerini degerlendirme süreci sona erdi, okul müdürlerinin puanlari açiklandi. Bilindigi gibi görev süresi uzatilacak müdürler; ilçe mili egitim müdürleri, ilçe milli egitim sube müdürleri, ögretmenler, okul aile birligi baskani ve baskan yardimcisi ile ögrenci meclisi baskani tarafindan degerlendirildi. Degerlendirmeye etki eden puanlar çok önemliydi. Bu noktada puanlamaya dair ciddi endiselerimiz de vardi. Zira en kidemli ve en kidemsiz ögretmenin degerlendirmesi (aritmetik ortalamasi) 10 puan, ögretmenler kurulunca seçilecek iki ögretmenin degerlendirmesi (aritmetik ortalamasi) 10 puan, okul aile birligi baskan ve baskan yardimcisinin degerlendirmesi (aritmetik ortalamasi) 10 puan, ögrenci meclis baskaninin degerlendirmesi 10 puan iken; ilçe milli egitim müdürünün degerlendirmesi 25 puan, insan kaynaklarindan sorumlu ilçe milli egitim sube müdürünün degerlendirmesi 20 puan, degerlendirilecek egitim kurumundan ilçe milli egitim sube müdürünün degerlendirmesi 15 puan idi. Böyle bir degerlendirmenin büyük bir hata olacagini, ögretmenlerin, ögrencinin, velinin sadece göstermelik etkisinin olacagini, asil degerlendirmeyi büyük bir kisminin hak ederek o makamlara gelmedigini bildigimiz siyasetin ve yandas bürokrasinin kumandasi altinda olan kisilerin yapacagini açiklamistik.  Nitekim endiselerimizde ne kadar hakli oldugumuzu bir kez daha gördük. Degerlendirme sonuçlarina göre; torpili olan, iktidara yakin duran, malum sendikaya üye olan okul yöneticilerine yüksek puan verilmistir. Ögretmen, okul aile birligi baskan ve baskan yardimcisi, ögrenci degerlendirmesinden tam puan ya da yüksek puan alan okul yöneticilerinin büyük bir kismi her ne hikmetse ilçe milli egitim müdürü ve ilçe milli egitim sube müdürlerinden çok düsük puanlar almistir. Bunun tersi de yasanmis, mesai arkadaslarindan düsük puanlar alanlara da- sayet yandas ise- ilçe milli egitim müdürü ve ilçe milli egitim sube müdürleri tarafindan yüksek puanlar verilmis, bu kisilerin 75 puan almalari saglanarak, görev süreleri uzatilmistir. 20-25 yillik okul müdürlerinin bilgisi, becerisi, kidemi hiçe sayilmis ve bu yöneticilerin görevine son verilmistir. Bu durum egitimde büyük infiale, kutuplasmalara, çatismalara yol açacaktir. Okul yöneticiligi koltugunda artik hak eden degil; torpili olan, kisisel iliskilerini kullanan, siyasi ve ideolojik davrananlar oturacaktir. Herkes takdir eder ki; bir ilçe milli egitim müdürü ya da ilçe milli egitim sube müdürünün, okul müdürünün yöneticilik vasiflarina sahip olup olmadigini bilmesi mümkün degildir. Üstelik 2-3 aydir sube müdürlügü koltugunda oturanlar, bu okul müdürleri ile hiç çalismadan neye göre degerlendirme yapmistir? Çok açik söylüyoruz ki; degerlendirmeler objektif degildir, siyasidir, usulsüzdür. Milli egitimde kadrolasma operasyonu yapilmaktadir. Egitimin her hücresinde kendi adamlarini görmek isteyen, kilit noktalara yandaslarini getirmeyi hedefleyenler kapali kapilar ardinda is çevirmistir. “Benden olmayani yok edecegim” düsturuyla hareket edenler, farkli düsünenlere yasama hakki tanimamaya ant içmistir. Is bilmeyen, emegi ve alin teri ile degil, siyasi hesaplarla, sendikal tercihleri nedeniyle makamlara getirilen okul yöneticileri devri baslamistir. Okullar bir kismi emir kullari tarafindan yönetilecektir. Okullar siyasi iktidardan icazet alanlarin cenneti haline gelecektir. Okullar beceriksiz, yönetme kabiliyetinden yoksun kisilere emanet edilecektir. MEB Yasasi zaten kazanilmis haklari ve sosyal statüleri yok eden bir yasadir. Bu yasanin akabinde çikarilan Yönetici Atama Yönetmeligi’nin de ucube oldugunu ilan etmis, yönetmelikte yer alan hususlarin egitim hayatimizda ciddi bir kaosa yol açacagini belirtmistik. Hukuku yerle bir eden, kazanilmis haklari bir gecede insanlarin ellerinden alan bu yasa ve yasanin getirdikleri Türk milli egitim tarihi için utanç vesikasidir. Herkes emin olmalidir ki; Türk Egitim-Sen bu isin pesini birakmayacaktir. Sendikamiz, her türlü hukuki yola basvuracak, yanli davranan ve tetikçilik yapan ilçe milli egitim müdürlerini, ilçe milli egitim sube müdürlerini tespit ederek, haklarinda suç duyurusunda bulunacaktir. Bu makamlar kimsenin orta mali degildir. Kisiye özel davranan, arkasi saglam olani koruyan, milimetrik hesaplarla yandas ordusu kurmaya heveslenenler yargi önünde hesap verecektir. Tüm okul yöneticilerimiz bilmelidir ki; gerekçesi olmadan verilen her puan hukuka aykiridir. Bu noktada yapilan degerlendirmede görev süresi uzatilmayan okul müdürlerimiz, haklarini hukuk önünde aramalidir. Yapilacak sey sudur: Görev süresi uzatilmayan okul müdürleri bu islemin tebligi veya ögrenilmesi ile birlikte dava açma süresi olan 60 gün içinde iptal davasi açabilecektir. Iptal davasi açma süresi içerisinde Bilgi Edinme Hakki Kanunu çerçevesinde degerlendirme formunun istenilmesi açilacak davanin gerekçelendirilmesi için büyük önem arz etmektedir. Sendikamiz da bu konuda her türlü hukuki destegi saglayacaktir. Soruyoruz ! Karaman’i üniversite yerlestirme sinavlarinda Türkiye birincisi yapan okul müdürlerimiz nasil oluyor da basarisiz sayiliyor ? Egitimde pek çok ilklere , örnek basarili çalismalara imza atan, onlarca takdir ve tesekkür belgesi ile ödüllendirilen ehliyetli, liyakatli, fedakar, çaliskan müdürlerimiz ne oldu da elendiler ? Bu yapilanlar okullarda ögrencilere kazandirmak istedigimiz degerler egitimiyle tezat degil midir ? Yüz aki degerli müdürlerimiz bir kalemde nasil yok edilebiliyor ? Devlete , millete hizmet etme yolunda gece gündüz çalisan bu kutlu maarif davasinda saçini agartan müdürlerimize yapilan bu haksiz muameleyi asla kabul etmiyoruz . Egitim - Ögretimin çözülmesi gereken onca meselesi varken müdürlerimizi hedef göstermek hangi akla ve amaca hizmet etmektir ? Memleketimizde , cehalet, uyusturucu, kadina siddet, bölücülük, ahlaki yozlasma,bosanma , rüsvet, hirsizlik , issizlik, geri kalmislik , çalisanlarin çalisma sartlari ve maaslarinin iyilestirilmesi, vatanimizin pek çok yerinde Türk Bayragi’na , Atatürk büstlerine , güvenlik güçlerine saldirilar yapilirken , teröristler artik sehirlerde eskiyalik yaparken , katillerin heykelleri dikilirken kör , sagir , elsiz ve dilsizsiniz ! Siz okullari ve müdürlerimizi rahat birakin bu meselelerle ugrasin . 21 Agustos ; Türk Milli Egitim tarihine kara bir leke olarak geçmistir . Darbe, vesayet ve demokrasi bezirganlarinin gerçek niyet ve yüzlerinin bir kez daha açiga çiktigi tarihtir. Türk tarihinin en büyük ve önemli zaferlerinin yasandigi Agustos ayi bu uygulamayla zedelenmistir. Ayrica Türk Egitim-Sen’in eylemlilik süreci de devam edecektir. Bugün Il Milli Egitim Müdürlükleri önünde yaptigimiz bu eylem dozu artacak devam edecektir. Gerekirse Türkiye’yi eylem alanina çevirecegiz. Bundan kimsenin kuskusu olmasin. 76 bin okul yöneticisinin hakkini gasp ettirmeyecegiz, haksizlik yapanlara, usulsüz uygulamalarla insanlarin hayatini cehenneme çevirenlere bunun hesabini en agir sekilde soracagiz” dedi.