Eskiden… diye baslayan cümle kuranlar, genelde geçmiste yasadiklarina karsi bir özlemi ifade ederler.
Tabii ki yaslari bir hayli olanlarin; çocukluk ve gençlik dönemleri çok özeldir. Insan anatomisi hatta canlilarin anatomisi dogmak, büyümek, yaslanmak ve ölmek üzerine kuruldugu için yaslanmak asamasi pek sevilmez.
Ölüme yaklasildiginda hep eskiler anilir. Eskiler, tutunacak bir dal gibi görülür.
Babam iyi bir anlaticidir.
Aile üyeleri, babamin anlattiklarini her defasinda ilk kez duyuyormus gibi dinler. Mesele babamin iyi bir anlaticisi olmasi degil anlattiklarinin hep eski olmasidir. Tüm anilari gençlik dönemine aittir.
Eskiden diye baslayan sözlerin birazda üretimsizlikle de bagi olsa gerek. Bir gencin konusmalarinda eski kelimesi fazlaca geçmez. Çocuklar, eskiyi hiç bilmez.
Hani bir söz vardir; “eskiye ragbet olsa bitpazarina nur yagardi” diye.
Eski geride kalmistir.
Insanlarin geçmiste güzellikler yasadiklari bir gerçektir. Ama asil gerçek olan simdiki zamandir.
Geçmisle avunmak! Nereye kadar?
Yillardir Osmanlinin yaptiklari ile övünülür. Türklerin asil bir millet oldugu nesilden nesile anlatilir.
Ne degisti?
Bilim, sanat, siyaset ve toplumsal süreçlerde medeni ülkelerin bizden ne kadar ileri oldugu gerçegini ne kadar saklayabildik.
Herkes gerçeklerle yüzlesmelidir.
Ister ülkeler olsun, isterse insanlar hiç fark etmez. Herkes gerçeklerle yüzlesmelidir. Suan neredeyim. Gücüm nedir? Neyi basarabilirim? Gelecekteki hedeflerim nelerdir? Ne olmalidir?
Bu gün yapilamayanlar geçmisin özlemiyle doldurulur.
Gençken bir firtina oldugumuz dogrudur. Saçimiz agarmamis, belimiz bükülmemistir.
Ülke olarak Viyana kapilarina dayanmisiz.
Üç kitada hüküm sürmüsüz.
Temcit pilavi gibi her defasinda ortaya koymanin ne anlami var?
Geçmis geçmiste kalmistir.
Yeni sözler söyleme zamanidir.
Eskiyi özlemek degil umutla gelecege sarilma zamanidir.
Daha güzel günler yaratmak insanin elindedir.
Bedenin yaslanmasi degil ruhun yaslanmasi tehlikelidir.
Ruhu yaslananlarin umutlari da özlemleri de tükenir.
Eskiye degil gelecege duyulacak özlemler insani var eder.
O zaman ülkeler ve insanlar büyür.