GÜN BATIMI

Binlerce yildir üzerinde yasadigimiz topraklarda; Hititler, Iskitler, Lidyalilar, Frigler, Ionyalilar, Urartular, Makedonyalilar, Romalilar, Bizanslilar, Selçuklular, Beylikler, Osmanlilar ve Cumhuriyet tarafindan üretilen binlerce kültürün harmanlanip, uygarliga armagan edilen ve bir uygarlik hazinesi olusturan bu kültür miraslarini maalesef geregi gibi sahiplenip koruyamiyoruz.

Iste, bu kültür miraslarindan biri de; Nemrut Dagi’nda Kommagene Kralligi tarafindan üretilip günümüze kadar ulasan ve gün dogusu ile gün batiminin büyüleyici bir etki yaratmasi nedeniyle de; her gün binlerce yerli ve yabanci ziyaretçinin Malatya ve Adiyaman’dan akin ettigi harika bir yer.

Kommagene Kralligi, baba tarafi Pers Krallarindan “Krallar Krali olarak anilan Darius ile anne tarafi Makedonya Hükümdari Büyük Iskender ile akraba olan bir prensin oglu Mithradetes Kallinikos tarafindan M.Ö. 109 yilinda kurulmustur.

Kommagene uygarligina ait olan ve Kral I. Antiochos tarafindan yaptirilan; Dogu ve Bati uygarliklarinin, 2150 metre yükseklikte muhtesem bir pramitler kesisme noktasi; dünyanin sekizinci harikasi olan ve yüksekligi on metreyi bulan büyüleyici heykeller, metrelerce uzunlugundaki kitabeler, UNESCO tarafindan Dünya Kültür Mirasi’nda yer almaktadir. (1)

Kral I. Antiochos tüm kültürleri birlestirmek amaciyla farkli kültürlerin tanrilarini Nemrut’tun Dogu ve Bati yörelerinde bir araya getirdigi heykeller; soldan saga Kral Antiochos, Kommagene tanriçasi Fortuna, tanru Zeus, tanri Apollo, tanri Hermes, tanri Herkül, yeryüzünün hakimi aslan ile gökyüzünün hakimi kartal.

Görülen bu heykeller ve diger platformlar maalesef gerek yagmur gerekse rüzgar gibi etkenler sonucu asinmislar ve neredeyse taninmayacak bir duruma gelmislerdir.

Milat öncesindeki teknolojilerle ve felsefeyle üretilen bu kültürlerin günümüzde korunamamis olmasi çok üzücü bir durumdur; kaldi ki, UNESCO tarafindan bu kültür mirasina Dünya Kültür Mirasi arasinda yer verilmistir.

Günümüzün teknolojik ve bilimsel gelismeleri nedeniyle; bu kültür miraslarinin çok rahatlikla ve de çok kolayca korunulabilecegi bir gerçektir. Durum böyle iken; bir umarsizlik, bir duyarsizlik ve bir aymazlik içinde sahiplenemedigimiz bu kültür miraslari yok olmaya yüz tutmus durumdadirlar.

Acaba bunlar birer kültür mirasi olarak degil de; birer ucube olarak mi görülüp degerlendiriliyor ve algilaniyor diye sormadan da edemiyorum. 

YORUM EKLE

banner284