Ziyaret sonrası kurumumuz ziyaret eden Adil Yaşam Derneği Karaman temsilcisi Abit Çoban ülkenin ihtiyaç duyduğu Af (Şartlı Ceza İndirimi) ve sicil affının yasalaşması için gerekli çalışmaların yapılmasını istediklerini söyledi. “Ülkemizdeki mahkûm sayısının fazlalığı cezaevi şartlarını zorlaştırdığı gibi hayati riskleri de ortaya çıkarmaktadır” diyen Çoban her insan ikinci bir şansı hak ettiğini ve bu nedenle söz verilen Şarth Ceza İndiriminin yasalaşması gerektiğini ,
Dernek olarak hiçbir suçu legalleştirme amaçları olmadığını söyleyen Çoban yaptığı ziyarette Adil Yaşam Derneği Bu beklenti bile mahkûmların psikolojilerinin bozulmasına neden oldu. Ancak yaşanılan süreçte ortaya çıkan hak ihlalleri ve hukuksuzluklar yetkili makamlarca da doğrulanmaktadır.
Aşağıda özetlediğimiz maddeler doğrultusunda ülkenin ihtiyaç duyduğu Af (Şarth Ceza İndirimi) ve sicil affının yasalaşması için gerekli çalışmaların yapılmasını istemekteyiz.
İzne gönderilen Açık Cezaevi mahkûmlarının izin süresince tekrar suç işlemeyerek islah olmaları,
Adli sicil kaydı bozuk infazını tamamlayan insan sayısının toplumumuzda fazlalığı, işe giriş başta sosyal ve ekonomik alanlarda olumsuzluk çıkarması, toplumsal barışı engellemesi. Fetö terör örgütüne üye ya da iktisath hâkim savcıların yargı kararlarının hukuki geçerliliğini koruması,
Anayasa Mahkemesi Başkanı hak ihlallerinin büyük çoğunluğunun adil yargılamayla ilgili açıklaması (w). haksızlığa uğrayan kişi sayısının fazlalığı ve suçsuz yere içerde tutuklu kalınan günlerin geri gelmemesi,
Yerel mahkemelerden çıkan yargı kararlarının yüksek oranda Yargıtay tarafindan bozulması, 5 Yıl altı suçlarda Yargıtay'a itiraz hakkı bulunulmaması,
Her ceza maddesinde haksızlığa ve hukuksuzluğa uğranılmasına rağmen yapılan infaz düzenlemelerinde madde ayrımı yapılması, Pandemi döneminde açık cezaevi mahkûmları için izin düzenlemesi yapılırken kapalı cezaevi mahkûmları için herhangi bir iyileştirme yapılmaması, Cezaevlerinde mahkum sayılarının fazlalığı nedeniyle cezaevi islah görevini yerine getirememesi, infazı biten mahkûmların denetleme kurulu kararıyla cezaevinden çıkamaması, Genç evlilerin yaşadığı mağduriyetler, infaz yasasının onları kapsamaması,
Sürekli nafaka mağduriyeti yaşayan kişilerin sorunlarının çözülmemesi,
6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunun amacı dışında mağduriyetler doğurması, 25,26 yaşında yaşam tecrübesi olmayan kişiler hâkim ve savcılık yapıyor. İşin ehli olmayan kişilerin verdikleri yanlış kararlar mağduriyetler yaratması, Vergi usul kanununun adaletsizlikler içermesi (dosya sayısının milyonlara ulaşması), ekonomik anlamda adaletsizlikler doğurması,
Yukarıdaki maddeler başta olmak üzere Türkiye'de adil ve adaletli yaşam için çok sayıda beklenti mevcuttur. Özellikle binlerce Fetö terör örgütü mensubu hâkim ve savcının tespit edilmesi verilen yargı kararlarının güvenirliliğini ve geçerliliğini tartışma konusu halinde bırakmıştır.
Tutuklu, hükümlü sayısı, cezası gelip teslim olmayanlar, hapishaneden firar edenler, yurt dışına kaçanlar, davası devam edenlerin toplam sayısı düşünüldüğünde milyonların Yargı ve adaletle ilgili beklentileri vardır. Yeniden yargılama yolu açılmadığı için bu beklenti af beklentisi haline dönmüştür.
Geç gelen adalet, adalet değildir. Toplumsal Barış için yaklaşık 10 milyon aile AF beklemektedir” ifadelerini kullandı.