Rektör Akgül, mesajında, “Türk ve İslam dünyasının en büyük mutasavvıf, şair ve düşünürlerinden olan Mevlana Celaleddin Rumi'yi vefatının 746'ncı yıldönümünde bir kez daha rahmet ve muhabbetle anıyoruz. Özellikle alim, sufi ve şair olarak İslam medeniyetinde olduğu kadar insanlık tarihinde de derin izler bırakmış olan Mevlana Celaleddin Rumi, eserleri ve düşünceleriyle insanlığı aydınlatmaya devam etmektedir.
"Beni yabancı sanmayınız, ben bu mahalledenim. Sizin mahallenizde evimi arıyorum. Her ne kadar düşman görünüyorsam da düşman değilim." diyen Mevlana'nın çağlar boyunca her milletten ve her dinden çok sayıda seveni olmuş, hatta oğlu Sultan Veled'in aktardığına göre Müslümanlar onu Hazreti Muhammed’in nuru ve sırrı, Hıristiyanlar kendilerinin İsası, Yahudiler ise Musası olarak görmüş ve cenazesine her din ve mezhepten çok kalabalık bir insan topluluğu katılmıştır. Mevlana, Divan-ı Kebir ve Mesnevi gibi ölümsüz eserleriyle din, toplum, kadın-erkek, aşk, sevgi, dostluk, iyilik, kötülük, küfür, iman, birlik, vefa, beka gibi her bireyi ilgilendiren konulara yepyeni bir bakış açısı kazandırmış; düşünceleriyle milyonlarca insanı derinden etkilemiştir. 'Ölüydüm, dirildim; ağlayıştım, gülüş oldum' diyen ve 'Batmayı gördün ya, doğmayı da seyret' şeklinde insanlığa umut aşılayan Mevlana, 'Ne olursan ol, yine gel' diyerek bir bakıma medeniyetimizin engin hoşgörüsünü, herkesi kucaklayan sevgi iklimini, uçsuz bucaksız erdemini, hikmet arayışını ve yüksek insani değerlerini en güzel biçimde yaşayıp yaşatmaktadır. 17 Aralık vesilesiyle yine bir vuslat yıldönümünde, yeri doldurulamaz bilgeyi tekrar saygı ve özlemle yad ediyor; tüm insanlık adına ortak değerlerin daha fazla vurgulandığı, barış ve dostluk temalarının daha fazla hissedildiği, kavgaların ve düşmanlıkların yerini aydınlık zihinler inşa eden kutlu sözlerin aldığı bir dünya temenni ediyorum" diye konuştu. Haber:İHA