Samur, “15 Temmuz 2016 tarihinde milletimizin iradesi ve hakk-ı hayatına, devletimizin bekasına karşı yapılmaya çalışılan, ancak Türk milletinin, halkı ve güvenlik kuvvetleriyle birlikte, gösterdiği karşı duruş ve alkışlanacak dirayet ve cesareti ile akamete uğrattığı Darbe Teşebbüsü’nü lanetliyoruz. Ülkemizin tarihi tecrübe ve birikimine ve demokratik kültür ve teamüllere aykırı her türlü girişimi, kısaca milli iradeye karşı yapılan her türlü kalkışma ve teşebbüsü Türk Milleti olarak kınıyoruz. Devlet ve milletimiz ülkemizin bağrına saplanmaya çalışılan hançeri, şehitler vererek, canla başla boşa çıkarmaya çalışırken, bunu şahsi ikbal beklentisini karşılamak ve çıkara dönüştürmek için, tıpkı darbeye teşebbüs eden güruh gibi, legal ve meşru zeminlerde kötü ve çirkin emellerine ulaşamadıkları ya da asla ulaşamayacakları için, ‘suyun bulanmasını’ fırsata dönüştürmek için çeşitli isnat ve iftiralarla, hiç bir insani sınır ve değer tanımayan çapsız ve kirli gruplar şahsım ve belediye başkanlığım dolayısıyla yaptığım icraat ve hizmetleri sahte veya gerçek isimlerle- Ahmet Serçe, Halil Kulak, Ali Dirican, Mehmet Ardıç ve Bulut Çetin, çeşitli sosyal medya ortamlarında açtıkları sayfalarda malum grupla işbirliği veya onlara mensubiyet şuuruyla yapılmış gibi göstererek aleyhimde gerçeğe aykırı beyanlarda bulunmaktadırlar. Ben Hayri Samur’um ve Sarıveliler İlçesi’nin Belediye Başkanıyım. İlçemize hizmet etmiş,bir çivi çakmış herkesi ve her kamu görevlisini sever ve alkışlarım.İlçemizde kamu görevi yapan çeşitli pozisyondaki kamu görevlilerine hizmetlerinden dolayı plaket vermek, onları taltif etmek benim nezaket ve devlet tecrübem gereğidir. Ben başka bir parti adına siyaset yaparken, örneğin şimdiki Kalkınma Bakanımız sn. Lütfi Elvan’a ve bir çok siyasi kişiliğe Sarıveliler’e yaptığı hizmetlerden dolayı plaket takdim etmişimdir. Sarıveliler’de savcılık yapan Hanifi Koç’a, daha bu olaylar yaşanmadan bir kamu görevlisi olarak plaket takdim etmiş olmam, benim siyasi ve dini dünya görüşü olarak bir gruba aidiyetimi göstermez. Benim hangi siyasi görüşe mensup ve hangi dini dünya görüşüne sahip olduğumu herkes bilir. Ama bu iftira ve karalama faaliyetlerini yapanların, anlaşıldığı kadarı ile, hangi insani vasfa, hangi siyasi görüşe ve hangi dini inanca sahip oldukları belli değildir. Belli değildir, çünkü gıybetin, dedikodunun, iftiranın, hukukta, ahlakta, kısaca İslam dinindeki yeri bellidir. İslam sağlam karakter ve kişiliklere sahip insanlara hitap eder; İnsani erdemlerden bibehre, ahlaki düzeyi düşük, kişilerin bunu anlaması çok zor bir iştir. Son olarak, Sarıveliler Belediye Başkanı olarak, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da, bu ülkeye ve ilçemize hizmet eden, katkı veren herkesi sevmeyi ve taltif etmeyi sürdüreceğimi; ama bu vatana, millete ve başkanı olduğum ilçeye ahlak ve hukuk tanımaksızın zarar vermeye çalışan herkesle de mücadeleye daha çetin bir şekilde devam edeceğimi bildirmek isterim. Hiçbir bilgi ve belgeye dayanmaksızın, hiçbir ahlaki sınır ve değer tanımaksızın, kişisel ikbal ve hırs etkisiyle bizleri, ‘çamur at izi kalsın’ mantığı ile şahsımı paralelcilikle suçlamaya devam edenleri, haklarında hukuki süreçleri başlatacağımı bildirerek, kamuoyu önünde müfteri ilan ediyor ve Allah’a havale ediyorum” dedi.