21 Haziran 2016 Salı günü Polisevinde düzenlenen iftar yemeğine; Vali Tapsız’ın yanı sıra eşi hanımefendi Dr. Ayşe Tapsız, İl Jandarma Komutanı J. Kd. Alb. Mustafa Akış ve eşi, Vali Yardımcıları Erkan Karahan, Kenan Eskin Mehmet Uğur Arslan, Dr. Sezer Işıktaş, İl Özel İdare Genel Sekreter Vekili Ahmet Günaydın, Şehit Aileleri Derneği Başkanı Mustafa Bayat, şehit aileleri ve yakınları ile gaziler katıldı.
“Birlik ve Beraberliğimizi Korumalıyız”
Yemek öncesinde bir konuşma yapan Vali Tapsız, Toplumsal dayanışma, hoşgörü ve yardımlaşma duygusunun yoğun olarak yaşandığı mübarek Ramazan ayını millet olarak idrak etmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade ettiği konuşmasında; “Ramazan ayını fırsat bilerek bizleri bir arada tutan değerlerimize sahip çıkmalı, birlik ve beraberliğimizi korumalıyız.
Hayatımızda sevginin, saygının, kardeşliğin, hoşgörünün, eşitliğin ve adaletin etkin kılınması, insani değerlerin tüm toplumu kuşatması için gayret göstermeliyiz. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemde, zengin ile yoksul, güçlü ile zayıf, genç ile yaşlı toplumun bütün kesimleri kucaklaşıyor ve kaynaşıyor. İnsanların sabrı ve hoşgörüyü öğrendiği bir ayın içerisindeyiz. Buna çok büyük ihtiyacımız var. İşte bu ayda kaybolmaya yüz tutan değerlerimizin hatırlanması bizim için büyük bir kazançtır” dedi.
“Onların hakkını ne yapsak ödeyemeyiz”
Vali Tapsız, canlarını bu vatan uğruna feda eden şehitlerin haklarını asla ödeyemeyeceklerinin altını çizdiği konuşmasında; “Sizler çocuklarınızı, eşlerinizi, yakınlarınızı, en sevdiklerinizi bu vatan ve bu millet için feda ettiniz. Hepsinin ruhu şad olsun. Allah rahmet eylesin. Ülkemizin her köşesinden insanlarımız bu vatanın bağımsızlığı, huzur ve güveni için sayısız şehitler vermiştir. Geride şanlı ve onurlu bir mazinin yanında acılarımız ve hüzünlerimiz kalmıştır. Şehitlerimiz ve gazilerimiz bizi biz yapan ve millet olma bilincini oluşturan temel değerlerin ve sahip olduğumuz şanlı geçmişle aramızdaki güçlü bağın en önemli halkalarından birisini oluşturmaktadır. Şehit ve gazilerimiz huzur ve barış içerisinde bir hayat sürebilmemiz için canlarını ortaya koymuş kendilerini, bu vatan için siper etmişlerdir. Onların bu kahramanlıkları ve fedakârlıkları bizim varlık sebebimiz olmuştur. Onların bize emaneti olan siz şehit yakınlarımızın acısını, üzüntüsünü ve sorunlarını paylaşmak ve her zaman yanınızda olmak bizim için görevin ötesinde bir onurdur ve vefa borcudur. Esasen şehitlerimiz için ne yapsak azdır. Onların hakkını ödememiz mümkün değildir. Onlar, o büyük kahramanlar daha ömürlerinin baharlarında dünyaya ait her şeyi ellerinin tersiyle itip, bu toprak için bu vatan için toprağa düşmüşlerdir. Onların yaptığı fedakârlık yanında bizim yaptıklarımız ancak vefa borcunu yerine getirmekle olabilir.” dedi.
“Onların aziz hatıralarına ve emanetlerine sahip çıkmak bizim için milli bir görevdir”
Yüzyıllardır üzerinde yaşanan ve her köşesinde şehit kanlarının bulunduğu bu güzel vatanı atalarından geriye kalan en kıymetli hazine olarak kabul ettiklerini söyleyen Vali Tapsız; konuşmasının son bölümünde; “Şehitlerimize, gazilerimize ve bu vatan uğruna canını ortaya koyan tüm insanlarımıza borcumuzu ancak birliğimizi, beraberliğimizi sağlamlaştırarak bu ülkeye sahip çıkarak ve bu ülkeyi aydınlık yarınlara taşıyarak ödeyebiliriz. Evlatlarınız Yüce Milletimizin bekası için yüksek bir sorumluluk duygusuyla canlarını feda ederek en yüksek makam olan şehadet mertebesine ulaşmışlardır. Onların aziz hatıralarını yüreğimizde taşımak ve yaşatmak, anne, baba, eş ve çocuklarına sahip çıkmak, üzerimize düşen milli bir görevdir.
Ülkemizin birliği ve vatanın bölünmez bütünlüğü uğruna gösterdikleri büyük cesaret ve fedakârlık sonucu şehit ve gazi olmuş aziz kahramanlarımızı bu millet daima hatırlayacak ve her zaman minnetle yâd edecektir. Millet olarak şehit ve gazilerimizin aziz hatıralarını daima şükranla anacağız ve yâd edeceğiz. Bu mübarek Ramazan akşamında aziz şehitlerimiz rahmetle, gazilerimizi milletçe şükranla anıyoruz. Bu vesileyle iftar yemeğimize icabet ettiğiniz için teşekkürlerimi sunarken, özellikle şunu belirtmek istiyorum. Hem Devletin kapısının hem de gönül kapımızın ardına kadar sizlere açık olduğunu ifade ediyor, huzur ve sükûnet içerisinde geçireceğiniz bir ramazan temenni ediyorum.” dedi.
Vali Tapsız ve eşi hanımefendi Dr. Ayşe Tapsız, iftar yemeğinin ardından masaları tek tek dolaşarak konuklarıyla yakından ilgilendiler ve bir süre onlarla sohbet ettiler.
“Birlik ve Beraberliğimizi Korumalıyız”
Yemek öncesinde bir konuşma yapan Vali Tapsız, Toplumsal dayanışma, hoşgörü ve yardımlaşma duygusunun yoğun olarak yaşandığı mübarek Ramazan ayını millet olarak idrak etmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade ettiği konuşmasında; “Ramazan ayını fırsat bilerek bizleri bir arada tutan değerlerimize sahip çıkmalı, birlik ve beraberliğimizi korumalıyız.
Hayatımızda sevginin, saygının, kardeşliğin, hoşgörünün, eşitliğin ve adaletin etkin kılınması, insani değerlerin tüm toplumu kuşatması için gayret göstermeliyiz. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemde, zengin ile yoksul, güçlü ile zayıf, genç ile yaşlı toplumun bütün kesimleri kucaklaşıyor ve kaynaşıyor. İnsanların sabrı ve hoşgörüyü öğrendiği bir ayın içerisindeyiz. Buna çok büyük ihtiyacımız var. İşte bu ayda kaybolmaya yüz tutan değerlerimizin hatırlanması bizim için büyük bir kazançtır” dedi.
“Onların hakkını ne yapsak ödeyemeyiz”
Vali Tapsız, canlarını bu vatan uğruna feda eden şehitlerin haklarını asla ödeyemeyeceklerinin altını çizdiği konuşmasında; “Sizler çocuklarınızı, eşlerinizi, yakınlarınızı, en sevdiklerinizi bu vatan ve bu millet için feda ettiniz. Hepsinin ruhu şad olsun. Allah rahmet eylesin. Ülkemizin her köşesinden insanlarımız bu vatanın bağımsızlığı, huzur ve güveni için sayısız şehitler vermiştir. Geride şanlı ve onurlu bir mazinin yanında acılarımız ve hüzünlerimiz kalmıştır. Şehitlerimiz ve gazilerimiz bizi biz yapan ve millet olma bilincini oluşturan temel değerlerin ve sahip olduğumuz şanlı geçmişle aramızdaki güçlü bağın en önemli halkalarından birisini oluşturmaktadır. Şehit ve gazilerimiz huzur ve barış içerisinde bir hayat sürebilmemiz için canlarını ortaya koymuş kendilerini, bu vatan için siper etmişlerdir. Onların bu kahramanlıkları ve fedakârlıkları bizim varlık sebebimiz olmuştur. Onların bize emaneti olan siz şehit yakınlarımızın acısını, üzüntüsünü ve sorunlarını paylaşmak ve her zaman yanınızda olmak bizim için görevin ötesinde bir onurdur ve vefa borcudur. Esasen şehitlerimiz için ne yapsak azdır. Onların hakkını ödememiz mümkün değildir. Onlar, o büyük kahramanlar daha ömürlerinin baharlarında dünyaya ait her şeyi ellerinin tersiyle itip, bu toprak için bu vatan için toprağa düşmüşlerdir. Onların yaptığı fedakârlık yanında bizim yaptıklarımız ancak vefa borcunu yerine getirmekle olabilir.” dedi.
“Onların aziz hatıralarına ve emanetlerine sahip çıkmak bizim için milli bir görevdir”
Yüzyıllardır üzerinde yaşanan ve her köşesinde şehit kanlarının bulunduğu bu güzel vatanı atalarından geriye kalan en kıymetli hazine olarak kabul ettiklerini söyleyen Vali Tapsız; konuşmasının son bölümünde; “Şehitlerimize, gazilerimize ve bu vatan uğruna canını ortaya koyan tüm insanlarımıza borcumuzu ancak birliğimizi, beraberliğimizi sağlamlaştırarak bu ülkeye sahip çıkarak ve bu ülkeyi aydınlık yarınlara taşıyarak ödeyebiliriz. Evlatlarınız Yüce Milletimizin bekası için yüksek bir sorumluluk duygusuyla canlarını feda ederek en yüksek makam olan şehadet mertebesine ulaşmışlardır. Onların aziz hatıralarını yüreğimizde taşımak ve yaşatmak, anne, baba, eş ve çocuklarına sahip çıkmak, üzerimize düşen milli bir görevdir.
Ülkemizin birliği ve vatanın bölünmez bütünlüğü uğruna gösterdikleri büyük cesaret ve fedakârlık sonucu şehit ve gazi olmuş aziz kahramanlarımızı bu millet daima hatırlayacak ve her zaman minnetle yâd edecektir. Millet olarak şehit ve gazilerimizin aziz hatıralarını daima şükranla anacağız ve yâd edeceğiz. Bu mübarek Ramazan akşamında aziz şehitlerimiz rahmetle, gazilerimizi milletçe şükranla anıyoruz. Bu vesileyle iftar yemeğimize icabet ettiğiniz için teşekkürlerimi sunarken, özellikle şunu belirtmek istiyorum. Hem Devletin kapısının hem de gönül kapımızın ardına kadar sizlere açık olduğunu ifade ediyor, huzur ve sükûnet içerisinde geçireceğiniz bir ramazan temenni ediyorum.” dedi.
Vali Tapsız ve eşi hanımefendi Dr. Ayşe Tapsız, iftar yemeğinin ardından masaları tek tek dolaşarak konuklarıyla yakından ilgilendiler ve bir süre onlarla sohbet ettiler.
