Alelacele hazırlanan anayasa değişikliğinin referandum süreci başlar başlamaz bir de devletin beka sorunu ortaya çıkarıldı. Acaba ne oldu da devlette bir beka sorunu duyulmaya başlanıldı? Bu ülkeyi 15 yıldır yönetenler, devlette bir beka sorunu mu yarattılar, yoksa?
Bana göre devletin değil, partilerin beka sorunu olabilir ki; alelacele ve çalakalem anlatamayacakları bir anayasa değişikliği yapanlar, devlette beka sorunu olduğunu ortaya atarak, bu değişikliğin kabulünü gerçekleştirmek için böyle bir yol izliyorlar…
Yaptıkları değişiklikle vatandaşlara kazandıracakları bir şeyleri olmayanların, siyasi argümanları böyle oluyor demek ki?
Böyle olunca da devletin bekası mı yoksa AKP ve MHP’nin bekası mı? Sorusu akıllara takılıyor…
Zira MHP’de muhalefetin istediği kongre nedeniyle parti içinde başlayan dalgalanma, AKP’de bir tsunami oluşturdu; bu oluşan tsunami, şiddetlenerek, AKP ve MHP ortaklığı olarak hazırlanan anayasa değişikliği ile de bütün yurt sathına yayılıp, toplumu etkisi altına aldı!
Neden anayasada yapılan bir değişiklik ile partili cumhurbaşkanlığı adı altında bir değişikliğe gidildi? Bu değişiklik, AKP’nin beka sorunu olduğu için midir, dersiniz?
Devlet Bahçeli, sürekli olarak karşı çıktığı başkanlık sistemini neden gündeme getirdi ve AKP ile birlikte partili cumhurbaşkanlığı adı altında bir yapılanmayı, MHP’deki iktidarının beka sorunu olduğu için midir dersiniz?
Taşımalı sistemle meydanları doldurtarak; meydanlarda demokratik haklarını kullanarak hayır diyenlere terörist etiketi yapıştıranların, toplumu iç savaşa hazırlamaya çalışanlar için söyleyecek hiç sözleri yok mudur, acaba?
Toplumu iç savaşa hazır olmaya çağıran zihniyetlerin, bu ülkeyi hangi felaketlere sürüklemeye çalıştığını düşünebiliyor musunuz?
Şunu da merak ediyorum: iç savaş için toplumu hazır olmaya çağıran zihniyetler karşısında, acaba Devlet Bahçeli’nin bir sözü olacak mı?
Bu yapılan anayasa değişikliği, ülkenin geleceği, toplumun geleceği için değil; bir kişinin yarattığı fiili durum nedeniyle, bu fiili durumu anayasa çerçevesine oturtmaktır. Dolaysıyla ülkeye ve topluma ne getireceği belli olmayan bu anayasa değişikliğinden ülke ve toplum yararına olumlu bir sonuç da beklenemez; bu nedenle, kral çıplak demekten kaçınmaya hiç gerek yoktur diyorum.
Ülkemizin güzide evlatları bir kenara itilecek ve sadece birkaç kişinin bilgi, beceri ve yeteneğine bırakılacak geleceğimiz! Böyle bir şey olur mu?
Şunu gözden kaçırmamak gerekir:
Hukuk devleti, icraatın yargı denetimine tabi tutulmasıdır…
Bu anayasa ile de; meclisin denetim görevi elinden alınıyor; anayasa mahkemesi üyelerinin ve HSK üyelerinin çoğunu da cumhurbaşkanı seçeceği için yargının icra üzerindeki denetleme durumu yok ediliyor. Böylece yürütmenin yargı tarafından denetlenmesi ortadan kalkmış olacaktır. Bu durumda da anayasada yer alan devletin bir hukuk devleti olduğu ilkesi son bulacaktır…
Kim ne derse desin; ben, “partili cumhurbaşkanlığı rejimi, parlamento ve yargı denetiminden kaçmak için ortaya konulan bir projedir,” diyorum…