Almanya Basbakani Angela Merkel gazete haberlerini göre Türkiye’nin Alman istihbarat Servisi BND tarafindan bes yildir dinlenmeye alinmasina “Yorum yapamam” dedi.(1 )
Bizim çocuklugumuzda evde okulda baskalarinin kapilarini ve ait olmadigin bir toplulugu dinlemenin ayip oldugu ögretillirdi. Bizler böyle büyüdük. Gizli olarak karsi tarafi dinleme, anlama ve yorumlama için çok eskiden beri var olan bir etkinliktir. Teknoloji ilerledikçe bunun sekli semali degisti. Uluslararasi büyük boyutlara dönüstü. Casusluk faaliyetlerinin önemli bir parçasi hâline geldi.
ABD NATO müttefiki olan Almanya’yi dinledigi haberi uluslar arasi diplomaside ve kamu oylarinda büyük yanki yapt . Almanya Basbakani Angela Merkel ABD’nin kendilerini dinlemesine karsi çok sert bir tavir koydu ve “ Dostlar arasinda gizli dinleme olmaz; müttefiklerin birbirlerine karsi istihbarat faaliyetinde bulunmasi kabul edilemez” demesine karsi kendisinin Türkiye’yi bes yildir dinlettigini Alman basini ortaya çikardi. Alman basini, muhalefeti Merkel’in Türkiye’yi dinletmesini agir elestirilerle kamuoyuna duyururken, alman hükümeti yanlilari da “ Türkiye, ABD ya da Avrupa ortaklari ile ayni kefefeye konulamaz. PKK, asiri sol ve sag örgütler almanya7nin iç güvenligi açisindan dogrudan önem tasiyor. Ayrica Türk hükümeti ve Türk dernekleri üzerinden Almanya’da siyasi hedeflerini hayata geçirmeye çalisiyor.” Seklinde kendi rezaletlerini örtmeye çalisiyorlar.
Sonuç olarak, öyle anlasiliyor ki Almanya, Türkiye’yi kendine yakin bir müttefik ülke olarak görmüyor ve açik görüsme ve anlasma yerini istihbarat faaliyetleri yaparak kendi güvenligini ve yayilmaci politikasini güçlendirmeye çalisiyor.
Diger bir önemli nokta Türkiye-Almanya iliskilerini büyük ölçüde olumsuz olarak etkileyen bu skandal haberi dünya kamuoyuna duyuran Alman gazetelerinin, Alman hükümeti tarafindan “vatana ihanet gibi” bir suçlamada bulunmamasi. Bu da bize Alman toplumunun basin özgürlügü konusunda ne kadar ileri düzeyde oldugunu gösteren bir ölçüttür.
Üçüncü ve çok önemli olan bir nokta da Türkiye’de milli gücü olusturan etmenlerden, dis islerinin, ordunun, ekonominin, iç barisin, hükümetin yapisinin bir bütünlük içinde caydirici unsur olarak Almanlar tarafindan algilanmadigi, zayif olarak görüldügü seklinde düsünülmelidir. Aksi olsa idi Alman Hükümeti bu cüreti gösteremezdi. 19.08.2014. Hasan SIMSEK
1) Bu yazi 18-19 Agustos 2014 tarihli basin yayin organlari tarafindan yayinlanan haberler isigi çerçevesinde hazirlanip yorumlanmistir.