CHP Genel Baskan Yardimcisi Tezcan: “Siyaset AKP Iktidariyla Birlikte Çatisma Ve Kavga Üzerine Oldu”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Baskan Yardimcisi Bülent Tezcan, “Türkiye’nin her kösesinden çikacak bir sonucun elde edilmesi için gayretle çalisiyoruz dedi.

 CHP Genel Baskan Yardimcisi Tezcan:  “Siyaset AKP Iktidariyla Birlikte Çatisma Ve Kavga Üzerine Oldu”

 

10 Agustos Pazar günü yapilacak olan Cumhurbaskanligi seçimlerinde çati adayi Ekmeleddin Ihsanoglu’na destek olmak amaciyla CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner, Istanbul Milletvekili Celal Dinçer, Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan, Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, Konya Milletvekili Atilla Kart, Parti Meclisi Üyesi Faruk Demir ve Inci Baspinar ile Karaman'a gelen CHP Genel Baskan Yardimcisi Bülent Tezcan, basin mensuplari ile sabah kahvaltisinda bir araya geldi. CHP Genel Baskani Yardimcisi Bülent Tezcan, burada ülke gündemine iliskin açiklamalarda bulundu.
Türkiye’de siyasetin kutuplastigini belirten Tezcan, “ Siyaset çok ciddi çatisma ve kavga ekseni üzerine oldu. Ve ne yazik ki 12 yildir AKP iktidari hiçbir Cumhuriyet hükümetine nasip olmayan bir destekle milletin kendisine verdigi güçle üç dönemdir Türkiye’ye hükümet ediyor olmasina ragmen, üç dönemdir Recep Tayyip Erdogan Basbakan olmasina ragmen, 12 yildan buyana devletin kurumlarini istedigi gibi kullanip çalistirabilme imkânina sahip olmalarina ragmen hala bugün Türkiye’de birligin, dirligin, barisin, hosgörünün degil, çatismanin, kavganin ayristirmanin hor görmenin kendi disinda olanlari yok saymanin hakir görmenin uygulamalarini her geçen gün adim adim yerlestiriyor” dedi.
Türkiye’nin AKP iktidari döneminde bölünüp çatismasi içerisine girdigini öne süren Tezcan, “Türkiye’de siyaset bu iktidar döneminde kavganin hakim oldugu bir alan haline geldi. Simdi Cumhurbaskanligi seçimleri insallah milletimizin de takdiriyle Türkiye’nin bu girdaptan ve açmazdan kurtulacagi bir esik olacaktir. Dün Parlamentoda hiç de onaylanmayacak hiç tasvip edilmeyecek ve hiçbir sekilde kabul edilemeyecek bir saldiriyla karsi karsiya kaldi vekil arkadaslarim. Hep beraber izlediniz. AKP grubu meclis çogunlugunun gücünü de arkasina alarak Türkiye Büyük Millet Meclisi, düsüncelerin ve fikirlerin tartisildigi milletin temsil edildigi bir alan olmaktan çikarilip çatismanin, kavganin, kaba kuvvetin, saldirinin merkezi haline getirildi. Ve iki Milletvekili arkadasimizin çok hunharca bir saldiriyla üzerlerine yürüdüler. Meclisin içerisine bir kere daha kan bulasti. Bu tanim AKP ölçüsüzlügünün en açik örnegi. Bu tanim AKP’nin Türk siyasetine nasil baktiginin en açik örnegidir. Bu bir tesadüfî uygulama degildir. 4.5 yillik parlamento deneyimimde sunu çok açik sekilde gördük. Saldirgan milletvekilleri özellikle Basbakan Recep Tayyip Erdogan tarafindan aferin ile ödüllendiriliyor. Saldirgan milletvekilleri aksam evlerine gittikleri zaman kendilerine kutlama telefonlari geliyor. Ve saldirmayan milletvekilleri de ertesi gün bir sonraki dönem basbakanin gözüne nasil girerim ve milletvekilligini nasil garanti ederim diye Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletin temsilcisi olmak yerine, basbakanin badigarti olma pesindeler. Birçok arkadasimiza bu anlayisla saldirdilar ve bu siyaset anlayisi ne yazik ki bunu sadece parlamentonun içine degil bütün Türkiye’ye yayma düsüncesi içerisindeler. Basbakan Erdogan, Cumhurbaskani adayi olarak yaptigi konusmada çikip ne diyor. Ben Sünni’yim, sen alevisin, sen zazasin. Bu ne demek arkadaslar. Bir Basbakanin, bir devlet adaminin hem de Cumhurbaskanligi makamina talip olan birinin kullanacagi üslup mu? Milletin ben Sünni’yim hükmederim. Sen alevisin boyun egeceksin. Sen zasasin susacaksin diye ayirarak bölerek, parçalayarak bu ülkenin birligini yakalayabilir miyiz? Bu anlayisin köken itibariyle Ortadogu’da Gazze’ye saldirip kan akitan Israil’in anlayisindan ne farki var. Bugünkü Israil yönetiminin anlayisindan ne farki vardir. Ayni anlayis degil mi kendisi gibi düsünmeyen Ortadogu’daki Gazze’deki Müslümanlari katleden anlayis. Basbakan çikip yalanci pehlivanlar gibi ikide bir Gazze’yle ilgili Israil’i hedef alan konusmalar yapiyor. Ama biliyoruz ki kendi mesrebinden, kendi fitratindan, onun tabiriyle söylüyorum bu Israil’i yönetenlerin anlayisindan farkli bir anlayisi yoktur. Kendisi de mezheplere ve inançlara göre insanlari bölüp kendinden olmayanlari hakir gören, hor gören, meydanlarda yuhalatan ve hiç tereddüt etmeyiniz ki firsatini buldugunda bogazlatmaktan çekinmeyecek bir yapiya sahip devlet üslubu kullaniyor. Iktidarini sürdürebilmek için bu anlayisin en önemli istegi, arzusu, beklentisi iktidarlarini sürdürebilmek. Bunu sürdürebilmek için varsin akacagi kadar kan aksin. Varsin insanlar alabildigine birbirlerine düsman olsun. Varsin kardeslik, dostluk, baris iklimi ortadan kalksin. Yeter ki bunlarin zulüm iktidarlari devam etsin. Türkiye böyle bir iktidar sürecini yasiyor. Ve bu anlayisla biz 10 Agustos Cumhurbaskanligi seçimlerinde sandigin basina gidecegiz. Cumhurbaskani adayimiz Sayin Ekmeleddin Ihsanoglu dünyada taninmis, bilinen bir isim. Dünyaya uluslar arasi alanda çok büyük hizmetler etmis birisi. Bugün kan gölüne çevrilen Ortadogu’da çatisan taraflari baristirma, kardesler arasinda kan akmasini önlemek için çok önemli adimlar atmis bir diplomat. Bir uluslar arasi yönetici. Musul’da ISID camileri bombaliyor. Kendi mezhebinden olmayanlarin camisini benim imanimin ve inancimin camisi degildir diye camilere saldirabilecek bir kültüre sahip. Musul’da camileri bombalayan, Musul’da kendi mezhebinden olmayanlarin kellesini kesen, kanini akitan, diri diri onlara iskence yapan anlayisla ben Sünni’yim, sen alevisin, sen Zaza’sin diyen anlayis arasinda ne yazik ki bir fark yoktur. Bugün Türkiye’de iktidar bu anlayisla temsil ediliyor. Ve simdi Türkiye’de iktidari temsil eden bu anlayis bir esik daha atlayip Cumhurbaskanligi makamina geçerek Türk siyasetinin önümüzdeki dönemini sekillendirmeye çalisiyor. Millet olarak 150 yillik parlamenter demokrasi gelenegine sahip çikmanin esigindeyiz. Türk demokrasisinin çok ciddi zaaflari var bunu biliyoruz. Türk demokrasinin mükemmellesmeye ihtiyaci var bunu biliyoruz. Türkiye’nin demokrasiye ihtiyaci var. Ama o demokrasi yolu Recep Tayyip Erdogan’in tarif ettigi baskanda bütün yetkilerin toplandigi tek adamda toplandigi bir rejim degil. Türkiye’nin ihtiyaci oldugu demokrasi devlet yetkilerinin paylasildigi, dengeli bir biçimde paylasilip devlet makamlarinin hukuk semsiyesi altinda birbirini kontrol edebildigi, birbirinin yetki gaspinin önüne geçebildigi hak ve özgürlüklerin en temelde siradan vatandaslar tarafindan bile hiçbir sinirlamaya tabi olmadan kullanilabildigi hukukun aktif oldugu bir rejimdir. Ülkenin ihtiyaci olan demokrasi bu. 12 yillik AKP iktidari Türkiye’nin aksak topal olan demokrasisini daha kötü hale getirmis ve Türkiye’nin önümüzdeki dönemde tek adam diktatörlügüne dogru hizla sürüklenecek çizgiye sokmustur. Biz Milletimizin sagduyusuna güveniyoruz. 10 Agustos’ta en dogru karari vereceklerini biliyoruz. Sayin Ekmeleddin Ihsanoglu, çocuklarina saltanat kuran bir siyaset tutkunu degildir. Ihsanoglu, devlet imkânlarini yandaslarina paylastirma pesinde olan bir siyasetçi degildir. Ihsanoglu çatisma dilini kullanan bir insan degildir” diye konustu.
Kahvaltiya Milletvekillerinin yani sira CHP Il Baskani Ahmet Ertugrul, Merkez Ilçe Baskani Mustafa Cem Kagnici,  MHP Il Baskani Ismet Hatipoglu, Merkez Ilçe Baskani Oktay Yilmaz ile partililer katildi.
CHP Genel Baskan Yardimcisi Bülent Tezcan ve beraberindeki heyet daha sonra Esnaf ve Sanatkârlari Odalari Birligi ile Ticaret ve Sanayi Odasini ziyaret etti. Oda ziyaretlerinin ardindan Yunus Emre Konferans Salonu'nda partililerle bir araya gelen Tezcan, burada Cumhurbaskani adayi Ekmeleddin Ihsanoglu'na destek istedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284