Kaleydoskop ve Dikkati Baska Yöne Çekme Kartlari
Karaman Dogumevi ve Çocuk Hastaliklari Hastanesinde 7-11 yas grubu 188 çocuk üzerinde yapilan arastirmada çocuklar için oldukça aci verici ve korkutucu uygulamalardan biri olan kan alma sirasinda agrinin ve anksiyetenin (kaygi, korku, gerilim ve sikinti) azaltilmasinda kaleydoskop (çiçek dürbünü) ve dikkati baska yöne çekme kartlarinin etkisi üzerine çalismalar yapildi. Arastirmalar boyunca çocuklara kan alma islemi esnasinda çesitli resim ve sekillerden olusan dikkati baska yöne çekme kartlari gösterilerek, bu kartlar hakkinda bazi sorular yöneltildi. Diger bir yöntem olan ve içine bakildiginda karsisindaki nesnelerden yansiyan isigi kirarak renkli desenler görülmesini saglayan kaleydoskop ile de çocuklarin dikkatini çekmek amaçlandi.
Çalismalar sonucunda yapilan degerlendirmelerde hem çocuklarin kendi ifadeleri hem de ebeveyn ve gözlemci ifadeleri dikkate alindiginda, çocuklarda kan alma sirasinda olusan agri ve anksiyete düzeyinin dikkati baska yöne çekme kartlari ve kaleydeskop kullanilan gruplarda, bu yöntemlerin kullanilmadigi diger gruba göre daha düsük oldugu belirlendi.
“Çocuklarda yasanan agri korkusu yetiskinlik dönemine kadar devam eder”
Yrd. Doç. Dr. Nejla Canbulat agrinin çocuklar ve eriskinlerde oldukça sik görülen bir sorun oldugunu belirterek, “Damara igne ile girilerek yapilan tibbi girisimler, çocuklar için agrinin en sik görülen kaynaklarindandir. Çocukluk döneminde yasanan agri korkusu genellikle yetiskinlik dönemine kadar devam eder. Bu durum genelde ilerleyen dönemler için stresin artmasina ve yasam kalitesinin bozulmasina yol açar.“ seklinde konustu.
Dikkati baska yöne çekme kartlarinin çocuklarda agri ve anksiyete düzeyini kontrol etmekte en etkili yöntem oldugunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Canbulat, kaleydeskop ile dikkati baska yöne çekme tekniginin de tibbi girisimler sirasinda çocuklar için agriyi azaltmada alternatif yöntem olarak kullanilabilecegini vurguladi.
Yrd. Doç. Dr. Canbulat, agrili tibbi müdahalelerin gelecekte istenmeyen etkilerini önlemek için basarili bir agri kontrolü hedeflenmesi gerektigini belirterek, daha iyi agri kontrolü ile klinik uygulamalarda agrili tibbi islemlerin duygusal etkisinin azaltilabilecegini ifade etti.