Kripto paraların olumsuz etkilerini sıralayan Dilci, özellikle çocuklarda kumar alışkanlığı oluşturmasının altını çizdi. Dilci açıklamasında, “Sanal para uygulamaları bir oyun olarak karşımıza çıkıyor ama işin arka planında birçok riskleri de barındırmaktadır. Son zamanlarda bu coin uygulamaları veya coin uygulama süreci ile çocuklarda kişilik ve benlik algısı üzerinde yoğun bir tahribat oluşacak buda çocuğun geleceğini ipotek altına alabilecek bazı olumsuz sonuçları doğuracaktır. Adrenaline bağlı dopamin hormonunun sergilenmesi ile başlayan süreçte, çocuklarda daha çok hormon salınımına bağlı bir bağımlılık oluşacaktır. Oyun gibi algılanan ama çocuğun heyecansal yönünü besleyen, bir türlü sel bozukluğa dönüşerek kumar bağımlılığının kapısını aralayacaktır. Oyun bağımlılığı ekseninde kumar ve risk pozisyonu güçlenecek. Bu durum çocuğun gerçek hayatında da risk almasını kolaylaştırabileceği gibi duygu ve düşüncelerini kontrol edememe, eylemini doğru yönlendirememe gibi sonuçlar doğuracaktır” dedi.
Dilci, kripto paranın gençler ve çocukların psikolojik gelişimini de olumsuz yönde etkilediğini ifade edip, “Hazırlıkçı bir kişiliğin ortaya çıkması ile tembelleşen düşünce ve psikomotor becerilen normalle gerçek hayata uyumu güçleştirecek bu anlamda üretmeden tüketme veya birilerine bağımlı kalma gibi hayalperest bir nesil karşımıza çıkacaktır. Söz konusu bu durum genellendiği zaman toplumsal geleceği de risk altına atmaktadır. Çünkü üretmeden tüketen bir kişi başkalarına asalak olmaktadır. Neticede kumar boyutunun bir başka versiyonu olarak buna bağlı alışkanlıkları da beraberinde getireceği için bu kişi sağlıklı bir yaşam tarzı sürdüremeyecektir. Bu yönü ile narşist, egosantrik, ben birimci, her şeyi hazır bulan ve hazır olmasını isteyen bu kişiler baskın bir karakter özelliğine bürünerek çevresi ile uyumsuz hale gelecektir” dedi.
Dilci, kripto paraların değer değişimlerinin takibinin kalp krizi başta olmak üzere bir çok farklı riski de beraberinde getirdiğini ifade ederek şunları söyledi: “Sürekli risk ve endişe durumu kandaki farklı hormonel özellikleri olumsuz yönde etkileyecektir. Buda kalp krizi veya diğer kalp damar hastalıklarına dönüşecektir. Sürekli oturmanın getirmiş olduğu kan dolaşım sistemlerindeki enboli artması gibi ani ölümler, ani damar tıkanıklıkları gibi risklere de neden olacaktır. Uyku bozukluğuna bağlı sürekli düşünmenin ve heyecansal dürtülerin etkisinde başta iletişim kazaları olmak üzere gerçek anlamda ki iş, trafik veya benzeri durumlarda öfkeli, agresif, saldırgan bir durum sergileyecek. Buda dikkatsizlik ve odaklanma sorununu beraberinde getireceği gibi çocuğun çevresine karşı tehditkar bir tutum sergilemesine sebebiyet verecektir” İHA