Demokrasi ( halkin yönetime egemen olmasi ve birey hak ve özgürlüklerin temel alinmasidir. Demokrasi; dogrudan demokrasi, temsili demokrasi ve katilimci demokrasi olarak degislikler gösterir.),
olarak karsimiza çikar.
Gelismis ülkelerde katilimci demokrasi uygulanmaktadir.
Ülkemizde, siyasi literatüre bir de “sandik demokrasisi” eklendi.
Evet, ileri demokrasi, Gezi Parki sinavini basariyla vererek ilerleye ilerleye “sandik demokrasisi” ne ulasti!
Ne mutlu bize!
Gaz bombasi, biber gazi, tazyikli su ve de cop kullanilan “sandik demokrasisi” ni yasiyoruz!
“Sandik demokrasisi”, bana, Fransiz siyaset bilimci ve sosyoloji tarihi uzmani olan Moris Duverger’in “seçimle gelen krallar” adli eserini animsatti; ayrica Napolyon ve Hitler ile bunlarin ölümlerine neden olduklari milyonlarca insani da…
Napolyon ve Hitler’de sandiktan çikmislardi.
Ülkemizde uygulanan ve demokrasi olarak algilanan sandiga giderek özgür iradesi ile tercih ettigi bir siyasi partiye oy verme, siyasi bir olgunun ötesinde adeta babadan ogla devreden bir geleneksel olay durumundadir.
Siyasetçinin kim oldugu, ne söyledikleri ve de ne söyleyecekleri hiç önemli degil…
Bunlara bakilmaz bile!
Çünkü ülkemizde siyaset, din eksenli yapilmaktadir.
Bu süreç, 1925 yilinda kurulan Terakki Perver Cumhuriyet Firkasi ile baslamis ve sag tandansli bilinen bütün partiler tarafindan uygulanmistir…
AKP tarafindan da uygulamasini sürdürmektedir.
Bu gün AKP, sandiktan çikan bir demokrasiyi savunmaktadir.
AP, ANAVATAN, DYP ve AKP’nin, hangi programi ve projeleri var da bunlar, halk tarafindan özümsenip, kabul gördüler de bu partiler iktidar oldular.
Demokrasiyi sandiktan ibaret gören AP, ANAVATAN ve DYP, kurumsallasamayip, demokrasiyi bir yasam tarzi, temel hak ve özgürlükler ve bir kurumlar ve kurallar bütünü olarak algilayamadilar, tabela partisi olmaktan öteye gidemediler…
Tabelalar indirildi, partiler de tarihe karistilar.
Partililer, demokrasiyi parti liderinin iki dudagi arasinda sihirli bir sözcük olarak degerlendirdiler.
Iste bu nedenlerle bu partiler, birkaç kez sandiktan çikip sonra çiktiklari sandiga gömüldüler.
Günümüzde kaç kusak bu partilerin varligindan söz edebilir?