Sırtlarında çantaları, yüzlerinde maskeleri ile kimileri yaya olarak; kimileri de servislerle okul adı verilen mekânlarda on sekiz milyonu aşkın öğrencimiz, 4+4+4’ün oluşturduğu çarklarda bilinmezliklerde yine kaybolmaya başlayacaklar…
Evet, 06.09.2021 Pazartesi günü, 2021-2022 eğitim öğretim, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın yapacağı dua ile mi açılarak? 4+4+4 çarkı, bir milyonu aşkın öğretmenlerin eşliğinde tekrar dönecek ve çarkları arasında evlatlarımızı yine bir taraflara savuracak!
Pandemi döneminde, günde yaklaşık 300 insanımızın yaşamını kaybettiği bir zamanda, yüz yüze eğitimin başlatılması ne derece doğrudur? Acaba “ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” anlayışımı var?
Sınıflarda öğrenci yerleştirilmeleri ve sınıfların, odaların ve salonların havalandırmalar nasıl yapılacak?
Yüz yüze eğitimi başlatıp, yüzlerindeki maskelerle hangi sistemle öğrencilere neleri öğreteceksiniz ve hangi alanlarda hangi yetenekleri kazandıracaksınız?
Evet, yıllar önce uygulamaya konulan 4+4+4’ün evlatlarımızı savurarak, ne duruma getirdi, bilen var mı?
Harf Devrimine ve Karma Eğitime karşı olduğunu belirten Mustafa Gündüz, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı oldu. Acaba Başkan, Yeni Türk Harfleri yerine eğitimin, Arap harfleriyle yapılması yönünde müfredat programları mı yaptıracak? Böylece de; 8. Milli Eğitim Bakanı döneminde 4+4+4’ün dönen çarkları arasında evlatlarımız çok farklı alanlara mı savrulacaklar?
Önceki 7 Milli Eğitim Bakanının bazı uygulamaları ve bu uygulamalar arasında bulunan sınav uygulamalarına bir bakalım:
Milli Eğitim Bakanlığı’nda 2002 den bu güne kadar yapılan değişiklikler;
Müfredatın altı üstüne getirildi.
3 yıllık liseler 4 yıla çıkarıldı.
1994 yılından beri uygulanan liselere giriş ( LGS) sınavı kaldırıldı ( OKS ) getirildi. Onu da beğenmeyip 3 aşamalı ( SBS ) getirildi.
Süper liseler sorun yaratıyor diye kapatıldı,
Bütün düz liselerin tabelaları değiştirip Anadolu Lisesi yapıldı.
8 yıllık kesintisiz eğitimin kalitesini beğenmeyip ortadan kaldırıldı, ( 4+4×4) sistemine geçildi.
1999 yılından beri uygulanan Tek aşamalı ( ÖSS )kaldırıldı, onun yerine 2 aşamalı YGS, LYS koyuldu, bu da yetmedi YKS AYT, TYT konuldu.
Bunları yapabilmek için de 8 sistem ve 7 bakan değişti.
Bu kadar değişikliği yapmak için özel yetenek ister, ama becerdiler.
Bu kadar değişiklik, evlatlarımıza ve ülkemize neler sağladı? Sorusunun yanıtı, “bir hiç mi” olacak? Bu hiçleri çoğaltmak için mi şimdi ziller, 4+4+4 ile beraber Ali Erbaş’ın dua etmesi için mi çalacak acaba?
Aslında eğitimde kaliteyi artırmak için: yeni binalar ve yeni derslikler yapılmalı; öğretmen başına düşen öğrenci sayısını azaltmalıdır.
Ayrıca eğitimin sağlıklı olarak yapılabilmesi için: akıl ve bilim öne çıkartmalı. Okullarda kütüphaneler oluşturulmalı. Fizik, kimya ve biyoloji laboratuarları açılmalı. Öğrenciler, öğretmenleri eşliğinde bu kütüphanelerde araştırma, laboratuarlarda da deneyler yapmalı, projeler üretmelidir.
Her zil çalışında, öğrenciler zincirlerinden boşanırcasına dersliklerde ve okullardan adeta ışık hızıyla dışarıya çıkıyorlar. Öğrencileri okullara daha etkili olarak bağlamak için:
Spor ve müzik salonları, resim atölyeleri yapılmalıdır.
Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması için: özel okullar kapatılarak, devletin denetimine verilmeli, taşımalı eğitime de acilen son verilmelidir. 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulamasına tekrar geçilmeli ve servisler hemen kaldırılmalıdır.